Tantan eski defterlerin karıştırılmasından rahatsız
Dönemin İçişleri Bakanı Sadettin Tantan, 1999’daki 447 nolu MGK belgesini savundu ve 28 Şubat’a yönelik eski defterlerin yeniden açılmasından duyduğu rahatsızlığı dile getirdi.
Akit’in ortaya çıkardığı “kıyım belgesi”nin altında imzası bulunan dönemin İçişleri Bakanı Sadettin Tantan, “eski defterlerin karıştırılmamasını” istedi. Tantan, dindar kesimin fişlenerek işten uzaklaştırılması talimatını içeren 447 numaralı MGK belgesini savunarak da, aynı belgeyi 2006 yılında AK Parti’nin de imzaladığını ileri sürdü.
TANTAN KENDİNİ SAVUNDU,
AK PARTİ DE SUÇLU DEDİ
Tantan, 28 Şubat sonrası irtica ile mücadele eylem planının aktif bir şekilde işletildiğini doğruladı. Tantan, “Süleyman Demirel’in ve benim imzamın bulunduğu irtica ile eylem mücadelesi belgesinin bir benzerini 2006 yılında AK Parti hükümeti de imzaladı. Bugünkü iktidar özgürlükleri geliştirirken böyle de bir belgeye imza atmasını ben çok manidar buldum” dedi ve ekledi: “Ben Türkiye’de en büyük tehdidin her zaman, cehalet, yolsuzluk, adaletsizlik olduğunu söyledim. Mücadele edilmesi gereken konular bunlardır.”
“CEZASIZ KALMAMALI”
28 Şubat döneminde Refah Partisi’nden Devlet Bakanı olan Ahmet Demircan ise, o belgeye imza atanların millete hesap vermesi gerektiğini dile getirdi. Demircan, “Eğer dönemin Cumhurbaşkanı, Başbakanı, Genelkurmay başkanları, kuvvet komutanları kendi halkının inancından rahatsızlık duyarak kamu da cadı avı başlatmışsa ‘vah’ bizim halimize” ifadelerini kullandı. 28 Şubat darbesiyle başlayan süreçte en büyük kıyımın 1999 yılında olduğunu belirten Demircan, Demirel’i işaret ederek, “Millete ihanet etmiş, vatandaşının inancını araştırmış ve ona bu yüzden ceza vermişler bu dünyadan cezasız ayrılmamalı ve yargı önüne çıkmalıdırlar. Savcıların bunun üzerine gitmesi gerekir” dedi.
“EN BÜYÜK KIYIM 99’DA YAŞANDI”
28 Şubat darbesi sonrası 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in talimatıyla başlatılan dindar insan avı kamu vicdanın da büyük yaralar açtı. Darbenin olduğu sırada Refahyol hükümetinde Devlet Bakanı olan Erbakan’ın kurmaylarından Ahmet Demircan, o dönemde darbeye destek veren herkesin cezalandırılması gerektiğini söyledi. “Kim olursa olsun yasaların dışına çıkan herkes mutlaka cezalandırılmalı” diyen Demircan, “Eğer dönemin Cumhurbaşkanı, Başbakanı, Genelkurmay başkanları, kuvvet komutanları kendi halkının inancından rahatsızlık duyarak kamu da cadı avı başlatmışsa ‘vah’ bizim halimize” ifadelerini kullandı. 28 Şubat darbesiyle başlayan süreçte en büyük kıyımın 1999 yılında olduğunu belirten Demircan, Demirel’i işaret ederek şunları söyledi: “28 Şubat davası şuan yargıda ve o dönemde kimin ne yaptığı, ne yapmadığı, kimlerin görevini kötüye kullandığı ortaya çıkacak. Millete ihanet etmiş, vatandaşının inancını araştırmış ve ona bu yüzden ceza vermişler bu dünyadan cezasız ayrılmamalı ve yargı önüne çıkmalıdırlar. Savcıların bunun üzerine gitmesi gerekir.”