Savcı Sayan’dan şok iddia: Ekrem, gizli toplantıda darbe planladı
Yolsuzluktan tutuklu Ekrem İmamoğlu’nun Le Meridien Otelde defalarca yaptığı gizli toplantı ile ilgili eski CHP’li Savcı Sayan’dan şok iddia geldi. “Le Meridien Otelde turpun büyüğü olduğu ihtimali kuvvetli” diyen Sayan, “İmamoğlu’nun orada 15 Temmuz’a benzer bir darbe planlaması muhtemel” iddiasında bulundu.
BUĞRA KARDAN İSTANBUL
Ahtapot gibi İstanbul’u saran 16 milyonun hakkını gasp eden sabık İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun kara para trafiği ifşa oluyor. Yolsuzluktan tutuklu bulunan İmamoğlu’nun, Le Meridien Otel’e 6 ayda 46 defa gittiği ortaya çıkarken, kimlerle hangi konuları ele aldığı muammaya dönüştü. Otele bavullarla gelen İmamoğlu’nun kimin uğruna güvenlik kameralarını bantlarla hatta peçetelerle kapattığı da anlaşılamadı.
OTELDEKİ BÜYÜK TURP MU?
Akit’e konuşan eski CHP’li Savcı Sayan, şunları söyledi: “Otelde yapılan toplantının para pula indirgenmesi yanlış. Konu, daha vahim. İmamoğlu, arkadaşlarıyla her yerde buluşurdu. İBB’de de evde de arabada da bir araya gelirdi. Kameraları karartma gereği duymazdı. Ortada bir gizem olduğu muhakkak. İmamoğlu’nun arkadaşlarının dışında birileriyle görüştüğü net. Burada büyük turbun olduğu ihtimali ise kuvvetli. 15 Temmuz benzeri bir darbenin planlanması muhtemel. Türkiye’yi karıştırmaya, yıkmaya uğraşanlarla görüşülmesi mümkün. Kameraların bantlarla hatta peçetelerle kapatılmasının başka bir anlamı var mı? Bir dönem iktidardan ihale alan müteahhidin oteline gidilmesinin başka bir anlamı var mı? Demek ki İmamoğlu ve diğerleri, ‘MİT ya da emniyet peşimizde’ kaygısı güdüyordu. Kameraları kapatmak ne demek? Jammer kullanmış. O da ne demek? Yabancı diplomatlarla, istihbarat elemanlarıyla mı toplantı yapıyorsun? Bu nedenle otele girişi, gelişi kuşku uyandırıyor. Kimle, ne planladığı ortaya konmalı. Her soru giderilmeli. İmamoğlu’nun her yerde kolu olduğu ise unutulmamalı.
ÜLKEYİ ELE GEÇİRMEK
“Onun amacı paralarla, bavullarla ülke yönetimini ele geçirmek. Tek başına değil. Ardında devletler ve istihbarat güçleri var. Anlaşılan o ki gaye, ülkenin yürüyüşünü durdurmak. İmamoğlu da devletler ve istihbarat güçleri için bir aparat konumunda. Onun CHP’ye dahil edilmesi, büyük ilerleme kat etmesi Türkiye’ye yönelik bir projenin ürünü. Ben de Ağrı Belediye Başkanı idim. PKK’dan tehdit alıyordum. Buna rağmen jammer kullanmadım. Çünkü mahalli idareciler için böyle bir durum, imkân yok.
