Bülbülzade Vakfı ve Şehitkamil Belediyesi’nin organize ettiği “O’na Yolculuk” konulu konferansta konuşan İlahiyatçı Doç. Dr. Mustafa Karataş; salonu hınca hınç dolduran vatandaşlara Peygamber Efendimiz (SAV)’i anlattı. Peygamberimiz Hz. Muhammed (SAV)’in
GAZİANTEP/ AKİT-
Bülbülzade Vakfı ve Şehitkâmil Belediyesi’nin organize ettiği Doç. Dr. Mustafa Karataş’la “O’na Yolculuk” Konferansı vatandaşların gösterdiği büyük ilgiyle Gaziantep’te gerçekleştirildi.
Geçtiğimiz cumartesi günü Şehitkâmil Kültür ve Kongre Merkezinde yapılan konferansa ev sahibi Bülbülzade Vakfı Başkanı Turgay Aldemir’in yanı sıra; AK Parti Gaziantep Milletvekili Şamil Tayyar, Şehitkamil Kaymakamı Mehmet Aydın, Şehitkamil Belediye Başkanı Rıdvan Fadıloğlu, sivil toplum, kamu kurum ve kuruluşların temsilcileri, Bülbülzade Vakfı gönüllüleri ve çok sayıda vatandaş katıldı. Büyük ilgi gösterilen konferansı, pek çok misafir ayakta takip etti.
Program Hafız Murat Uncuer’in okuduğu Kur’an-ı Kerim tilaveti ile başladı. Kur’an-ı Kerim tilavetinin ardından konferansı tertip eden Bülbülzade Vakfı Esnaf Komisyonu Başkanı Yunus Atilla Hamallar bir selamlama konuşması yaptı.
Gecenin son bölümünde ise merakla beklenen, gecenin şeref misafiri Doç. Dr. Mustafa Karataş kürsüye çıkarak salondakilere hitap etti.
“MÜ’MİNLER FARKINDA OLURSA
RESULÜLLAH’A BENZERLER”
Resûlüllah’ın şeceresinden bahsederek konuşmasına başlayan Mustafa Karataş, Efendimiz (SAV)’in şemailinden de bahsederek şunları anlattı: “Bugün size Peygamber Efendimiz (SAV)’i tanımak için sadece üç cümle söyleyeceğim. Hatta gecenin sonunda O’nu ifade eden tek kelime söyleyeceğim. O, insanlara kızmazdı, ayıplamazdı, kınamazdı ve rencide etmezdi. Peygamberimiz (SAV) kendine özel bir makam kurdurmadı. Halka sistemi ile oturmayı sever, insanların arasına oturur, dışarıdan gelenler ancak; onu simasından tanırdı.. Koltuğundan, korumasından, makamından değil; O’nu güzel suretinden tanırdı. Bir gün ashabının arasında hizmet ediyordu. Dışarıdan gelen biri bu kavmin efendisi kimdir diye sordu? Peygamber Efendimiz (SAV) o adama döndü “bu kavmin efendisi şu anda bunlara su dağıtandır” dedi. Bu kadar mütevazı ve insanlar içinde sıradan yaşamaya çok alışkın ve bunu önceleyen bir tercihi vardı. Onun şemailini anlatanlar şöyle derlerdi. Ondan önce ve Ondan sonra O’nun gibi güzelini görmedim. Her ümmet bir bakıma peygamberine benzer. Bugün bizler konuşmamızla, sözümüzle, özümüzle, ahlakımızla, ibadetimizle, evdeki davranışlarımızla, bir baba olarak, bir anne olarak, bir eş olarak, bir dede olarak, bir vatandaş olarak, bir zengin olarak, bir fakir olarak, bir devlet başkanı olarak, bir komutan olarak biz peygambere nasıl benziyoruz? İşte burası bizim için dönüm noktasıdır. ‘Ben güzel ahlakı tamamlamak için gönderildim’ buyuruyor Efendimiz (SAV). Güzel ahlakın zirvesi. O’nun ümmeti olmanın kıymetini ne zaman anlayacağız? Bizim için çocuklarımıza bırakacağımız en büyük miras, en büyük sermaye Resûlüllah’ın ahlâkıdır. O’nu tarif ederken üç cümle söyleyeceğim demiştim.
¥ Resulullah kendisi için değil başkaları için yaşadı.
¥ Allah Resûlü; olduğu gibi göründü, göründüğü gibi oldu. İçi dışı hep aynıydı.
¥ Allah Resûlü; dünya ve ahiret dengesini mükemmel kurdu.
Resulullah’ı bir kelime ile anlat diyenlere ise şöyle söyleyebiliriz ‘O, her şeyin farkındaydı.’ Farkında olarak yaşadı. Mü’minler farkında olursa Resûlüllah’a benzerler.”
Konferansın sonunda katılan herkese Bülbülzade Vakfının hazırladığı “O’na Yolculuk” isimli Peygamber Efendimiz (SAV)’in hayatını anlatan kitap hediye edildi.