Ömer Tuğrul İnançer’in; “Kadının ekonomik hürriyeti gibi aldatmacalardan vazgeçilmesi gerekiyor. Çalışan kadın ‘Ben kocama muhtaç değilim’ deyip yuvasını dağıtıyor” şeklindeki sözleri kartel gazetelerini rahatsız etti. İnançer’in sözlerine ilahiyatçılar destek verdi.
Ömer Tuğrul İnançer’in, TRT’de yaptığı programda; “Kadının ekonomik hürriyeti gibi aldatmacalardan vazgeçilmesi gerekiyor. Çalışan kadın ‘Ben kocama muhtaç değilim’ deyip yuvasını dağıtıyor” ifadelerini kullanması karteli rahatsız etti. Kartel gazeteleri, kadın milletvekilleri ve kadın derneklerinin temsilcilerinden görüş alarak İnançer’i hedef gösterdi. İnançer’in sözlerine ilahiyatçılar destek verdi.
“KADIN ÖNCELİKLİ OLARAK EVİNİ,
ÇOCUKLARINI DÜŞÜNECEK”
Enver Baytan Hocaefendi, kadının öncelikle evdeki işlerden mesuliyet altında olduğunu belirterek, “Kadın öncelikle evinin idaresini düşünecek. Kadın çalışabilir ama evini ihmal etmemek şartıyla. Daima öncelikli olarak evini, çocuklarını düşünecek. Çocuklarının talim ve terbiyesini verip ihtiyaçlarını karşılayacak. Erkekse dışarıda çalışıp ailesinin geçimini sağlayacak. Dinimiz böyle öğretiyor” dedi.
Dinimizin kadının çalışmasına herhangi bir yasak koymadığının da altını çizen Baytan, “Hanımlık şerefine aykırı düşmeyecek bir yerde evinin ihtiyaçlarını görebildikten sonra çalışabilir. Ama ‘Ben çalışıyorum, kocama ihtiyacım yok’ derse büyük mesuliyet altına girer” diye konuştu.
KADINI SOSYAL YAŞAMIN DIŞINDA
TUTMAK GİBİ ALGILANMAMALI
Özgün İrade Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Ramazan Kayan da, Müslüman kadınların yer yer liberalizmin ve kapitalizmin olumsuz etkilerinde kaldığını söyledi.
Müslüman kadının muttaki kimliğiyle takva örtüsüne bürünerek ve bilinçli bir şekilde helal harama riayet ederek sosyal ve ticari hayatta var olabileceğini söyleyen Kayan, “Maalesef hem kadınlarımızın hem de erkeklerimizin kazançla, malıyla, mülküyle şımarma riski söz konusudur. Özellikle modernizmin aileyi çektiği zemine de gerçekten çok dikkat etmek lazım. Sanıyorum Sayın Tuğrul İnançer buna dikkat çekmek için bu cümleleri kullanmış. Kadını sosyal yaşamın dışında tutmak gibi bir algıya dönüşmemesi lazım. Müslüman kadının varlığını hem içeride hem dışarıda ilkeleriyle, inancının kendisine yüklediği sorumluluklarla sürdürmesi lazım” ifadelerini kullandı.
“EŞİTLİK KAVRAMI BİZİM
DÜNYAYA AİT BİR KAVRAM DEĞİL”
“Eşitlik kavramı bizim dünyaya ait bir kavram değildir” diyen Kayan, “Burada adaleti, kul hakkını gözetmemiz lazımdır. Aile içinde ve eşler arasında, hem iş hayatında, yani hayatın tüm alanlarında temel unsurumuz adalettir, ahlaktır, hukuktur, hakkaniyettir. Eşitlik kelimesinin yerine adalet kelimesini tercih ediyorum. Kardeşlik kavramından hareketle insanı okumamız gerektiğini düşünüyorum. Bu kavramlarımızla kendimizi daha iyi ifade edebiliriz ve daha doğru anlatabiliriz. Zevce kelimesi Arapça bir kelimedir ve Türkçe’de birçok karşılığı kullanılmaktadır. Burada öncelikle söyleyenin maksadına bakmak lazım. Eş kelimesi yerine zevce kelimesinin kullanılmasının bir mahsuru olmadığını düşünüyorum” dedi.