ETÖ davasının tanığı Zihni Çakır: ETÖ henüz bitmedi.
EROL METİN / ANKARA
Danimarka’da Adalet Bakanlığı ve AK Parti Genel Merkezi’ne yapılan el bombalı, lav silahlı saldırıyı değerlendiren Başbakan Erdoğan, bir eylem konusunda ilk defa bu kadar açık açık Ergenekon’u işaret etti. Eylemi üstlenen DHKP/C’yi “İradesini başkalarına teslim etmiş taşeron” olarak nitelendiren Erdoğan, “Olayın bir başka boyutu da bunun Ergenekon’la olan bağlantısıdır” dedi.
ETÖ’NÜN UYUYAN HÜCRELERİ
Ergenekon konusundaki araştırmalarıyla bilinen ve davada tanık olarak dinlenen yazar Zihni Çakır, Erdoğan’ın bu çıkışı üzerinde durulması gerektiğini kaydetti. Akit’e konuşan Çakır, Ergenekon terör örgütünün uyuyan ve harekete geçmeyi bekleyen hücrelerine dikkat çekti. Ergenekon yapılanmasının tamamen deşifre edilmediğinin altını çizen Çakır, rehavete kapılmanın ve olayı sulandırmanın faturasının ağır olabileceği uyarısında bulundu.
“TAMAMEN TASFİYE EDİLMEDİĞİ ANLAŞILDI”
Çifte saldırının Ergenekon bağlantılı olduğunu belirten Çakır, “Başbakan’ın böyle bir değerlendirmeyi, üstelik Ergenekon davasında savcının mütalaayı mahkemeye sunduktan sonra meydana gelen bir olayla ilgili yapmış olması ve yine değerlendirme yaparken Ergenekon’un uyuyan hücreleri algısı oluşturacak ifadeleri kullanması, benim bugüne kadar savunduğum Ergenekon’da gelinen noktanın örgütün tamamen tasfiyesi anlamını taşımayacağı tezini güçlendiriyor. Maalesef neredeyse 5 yıldır devam eden Ergenekon dava ve soruşturmasının tam anlamıyla örgütü tasfiye etmeye yönelik bir noktaya gelmediği anlaşılmıştır” diye konuştu.
VERİLMEK İSTENEN MESAJ
Adalet Bakanlığı ile AK Parti Genel Merkezi’ni hedef alan eylemleri çözüm süreci ve savcının mütalaasına yönelik bir tepki şeklinde algılanması gerektiğini ifade eden Zihni Çakır, şunları dedi: “Dünyanın her yerinde terör örgütleri tek bir amaç için saldırı ve operasyon düzenlemezler. Terör örgütleri başka ilintili oldukları yapıların da çıkarlarını gözeten ve tek noktaya çekilmesi mümkün olmayacak bir izlenim oluşturacak operasyon tarzları belirlerler. Burada da bir tarafta ulusalcı kanadın, terörün ve Kürt meselesinin çözümüne yönelik devletin büyük bir risk alarak attığı adımlara tepkisi var. Diğer taraftan Ergenekon davasıyla ilgili savcının, daha düne kadar Genelkurmay Başkanlığı yapmış bir isim dahil olmak üzere ülkenin önde gelen isimlerin müebbet hapsini talep eden mütalaası var. Bunu hem Kürt sorununun çözümü için atılan adımları sabote etmeye, belki de bir uyarı gönderme hem de Ergenekon’daki mütalaaya yönelik eylem olarak değerlendiriyorum.”