28 Şubat sürecindeki skandal yargılamaların simgesi haline gelen “Şişli Terakki Davası” ile ilgili Yargıtay, devrim niteliğinde bir karara imza attı.
HALİL CÖMERT / İSTANBUL - Yazarımız Abdurrahman Dilipak’ın ısrarlı hak arama mücadelesi üzerine Yargıtay 4. Hukuk Dairesi, AİHM’de dostane çözüm ile sonuçlanan ve hukuka aykırılığı tescillenen tazminat kararının ortadan kaldırılması talebi ile ilgili yerel mahkeme kararını bozdu. Yargıtaıy 4. Hukuk Dairesi, “dostane çözüm”ün, aslında hukuka aykırılığın tescili anlamına geldiğini hatırlattı.
BİRÇOK YAZAR VE YAYIN ORGANI YAZDI
Yazar Ilgaz Zorlu, kökenleri Selanik’teki Şemsi Efendi Haham Okulu’na dayanan ve yüzyıldan fazla bir zamandır İstanbul’da faaliyet gösteren Şişli Terakki Lisesi’nin Nişantaşı’nda bulunan eski binasının bir vakıf binası olması ve değerinin de trilyonlarla ifade edilen binanın kiraya verilmek suretiyle peşkeş çekilmek istendiğini yazdı. Yazar Ilgaz Zorlu’nun ardından yazarımız Abdurrahman Dilipak ile Akit, Hürriyet, Zaman, Yenişafak ve Aksiyon gibi basın organları da bu çok değerli binayla ilgili haberler yaptılar. Doğan Medyasında çalışan Erdal Bilaller, Ufuk Güldemir, Semra Uncu, Erdal Şafak ve Soner Yalçın gibi yazarlar da Zorlu’nun iddialarını yorum yaparak köşelerinde yayınladılar.
SADECE DİLİPAK VE AKİT’E CEZA VERİLDİ
Şişli Terakki Vakfı ve Vakıf Başkanı Haluk Arığ bu iddiaları yalanlayarak 2000 yılında Ilgaz Zorlu, Abdurrahman Dilipak ve Akit aleyhine toplam ona yakın ceza ve tazminat davası açtı. İstanbul 4. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde açılan davalarda istenilen toplam tazminat 400 milyar TL’yi buldu. Yargılamanın sonunda iddiayı gündeme getiren Ilgaz Zorlu da dahil olmak üzere, sözü söyleyen ve bu sözleri yazı konusu yapan bütün gazeteciler hakkındaki dava reddedilirken İstanbul 4. Asliye Hukuk Mahkemesi, sadece Abdurrahman Dilipak’ı ve Akit’i tazminata mahkum etti.
YARGITAY ONAYLADI DİLİPAK
DAVAYI AİHM’E TAŞIDI
Yerel Mahkeme’nin kararına itiraz eden Dilipak, konuyu Yargıtay’a taşıdı. Yargıtay 4. Hukuk Dairesi, yerel mahkemenin kararını onayladı. Yargıtay üyeleri Bilal Kartal, Mustafa Kıcalıoğlu, Mehmet Uyumaz, Mahmut Bilgen yerel mahkemenin kararını onaylarken üye Kamil Kancabaş ise karşı oy kullanmıştı. Dilipak, verilen mahkumiyet kararının İnsan Haklarını ve Temel Hürriyetleri Korumaya Dair Sözleşmenin ve Eki Protokollerinin ihlali olduğunu belirterek Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne başvurdu. “Dostane çözüm” öneren AİHM’in teklifi sonucu, İstanbul 4. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin yanlış kararı sebebi ile Dilipak lehine tazminata hükmedildi.
YEREL MAHKEME AİHM KARARINA
RAĞMEN AKSİ KARARINDA DİRENDİ
AİHM’in önerdiği dostane çözüm ile Şişli Terakki Vakfı’na lehine verilen tazminatı devletten alan Dilipak, Mayıs 2011’de kendisi hakkında mahkumiyet kararını veren İstanbul 4. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne başvurarak, yargılamanın yenilenmesini istedi. Kararı veren hakime E. Göksun Özçelik hakkında HSYK’ya suç duyurusunda da bulunan Dilipak, kendine AİHM tarafından ödetilen tazminatın; kararı veren yargıç ve Yargıtay üyelerinden tahsilini istedi. İstanbul 4. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin yargılamanın iadesi talebini reddetmesi üzerine de Dilipak konuyu yeniden Yargıtay’a taşıdı.
YARGITAY 4. HUKUK DAİRESİ
SON NOKTAYI KOYDU
Yazarımız Dilipak’ın ısrarlı hak arama mücadelesi üzerine 4. Hukuk Dairesi, AİHM’nin dostane çözüm önerisine rağmen Türkiye tarihinde bir ilke imza atarak yerel Mahkeme’nin yeniden karar vermesini kararlaştırdı. Oybirliğiyle alınan kararda; “AİHM’in dostane çözüm neticesinde davanın kayıttan düşürülmesi ve yargılamanın yenilenmesi şartlarının oluşmadığından bahisle talebin dinlenebilir olmadığından reddine karar verilmesi doğru değildir. Bu nedenle işin esası incelenerek bir karar verilmek üzere hükmün bozulmasına karar verilmiştir” denildi.
DİLİPAK: YAZI YAZDIĞIM İÇİN MAHKUM OLDUM
Kararı değerlendiren Dilipak,: “Bu açıklamayı haber yapan Hürriyet grubunun yazar ve muhabirleri. Sözü söyleyen serbest, yazan serbest, ben o konularla ilgili bir yazı yazdığım için tazminata mahkum oluyorum” dedi.
