• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0

Ahlaksızlık ve şiddetin kaynağı medya

Yeniakit Publisher
2013-03-19 21:09:00 - 2013-03-19 21:10:32
Ahlaksızlık ve şiddetin kaynağı medya

Diyanet İşleri Başkanlığı, medyanın ahlaksız ve şiddet öğeleriyle dolu programları yayınlamasının toplumun yapısını bozduğunu belirtti. Hemen her gün vahşi cinayetlerle sarsılan toplumumuzda artan bu şiddet eğiliminin temelinde manevi değerlerin boşlanmas

FURKAN ALTINOK/ANKARA
Hemen her gün vahşi cinayetlerle sarsılan toplumumuzda artan bu şiddet eğiliminin temelinde manevi değerlerin boşlanması, bu alanın oluşmasında da medyanın büyük etkisi rol oynuyor. Türkiye Diyanet Vakfı İslam Araştırmaları Merkezi Uzmanlarından Dr. Talip Küçükcan’ın Diyanet Dergisi için hazırladığı “Medya, Şiddet ve Çocukların Ruh Sağlığı” başlıklı araştırmada, medyanın bu alandaki olumsuz etkileri, dünyadan örneklerle de ortaya konuldu.
DÜNYANIN HATASINI BİZ DE
TEKRARLIYORUZ
İngiltere’de 109 popüler televizyon programının içerdiği sahneleri her 1 saatlik bölümünde en az on defa şiddete başvurulduğu ve en az yedi-sekiz defa da küfürler veya çirkin ifadeler kullanıldığının belirlendiği anlatılan araştırmada, “Bu ve benzeri araştırma sonuçları, gerek dünyada gerekse ülkemizde, filmlerdeki, programlardaki şiddet ve küfür görüntülerinin çocukları suç işlemeye teşvik ettiği konusunda hemfikirdir” denildi. Küçükcan’ın araştırmasında, Nottingham Üniversitesi öğretim üyelerinden Prof. Dr. Elizabeth Newson’un, filmlerin etkilerine yönelik çözümleme çalışmasına da yer verilerek, şu değerlendirmeler aktarıldı: “Araştırmadaki, ‘Filmler Çocuklarımızı Nasıl Etkiliyor?’ başlıklı bölümde, şu gözlemler dile getiriliyor: ‘Çocuk, seyrettiği cinayet, yaralama, tecavüz ve soygun gibi şiddet sahnelerinin gerçek hayatta birer eğlence türü olduğuna inanmaya başlar. Çocuk, o sahnelerden, o güne kadar yaşamadığı ‘tahrif edilmiş duygu’ imajını almaya başlar.’ Yukarıdaki değerlendirmeler, bu tür filmlerin yayınladığı bütün ülkelerdeki çocuklar için geçerlidir. Bu durumda, bir de çocuğun rol model benimsemesi devreye girince, filmlerdeki bu tiplerle çocuk kendisini özdeşleştirmeye başlayabilir. Gençlik ve yetişkinlik döneminde ise çocuklukta beyne sızan bu imaj ve buna bağlı duygular kendisine ortaya çıkmaya müsait bir zemin bulur.”
ÇOCUKLARIMIZI ZEHİRLİYOR
Medya bombardımanına maruz kalan çocukların şiddetin yanında, ahlaksız görüntülerle de karşı karşıya kaldığı vurgulanan araştırmada, bunun ise zayıflayan ahlakî ilkeler eşliğinde şiddetin daha da kolay sergilenmesine zemin hazırladığı kaydedildi. Araştırmada, şöyle denildi: “Çocukların ve gençlerin ruhi ve ahlaki gelişmelerinde son derece yıkıcı ve tahrip edici etkiler bırakabilecek bu tür filmler de hemen her gün evimize kadar ulaşıyor. ‘Çağdaşlık ve sanatsal özgürlük’ sloganlarıyla seyirciye sunulan ve Batı dilinde ‘soft porno’ olarak nitelenen filmler evlerimize giriyor. Günün her saatinde, Türk örf ve adetlerini hiçe sayan, kendi kültür değerlerimizle taban tabana zıt sahnelerle dolu filmler çocuklarımızı ve gençlerimizi zehirliyor. Çocuklar ve gençler, bunları sürekli görerek ‘normalleştirme’ içerisine girebiliyor ve yetişkinliğinde günlük hayatında bunu gerçekleştirmeye yeltenebiliyor. Böylece, bu tip ahlaksız filmler aracılığıyla cinsel gelişimin olumsuz etkilenmesinin yanı sıra cinsel etkili şiddet eğilimleri de yetişkinlikte kendisini gösterebiliyor. Bütün dünyada ahlaki / dini değerler yükseltilmeye çalışılırken Türk medyasının bu alandaki ısrarını anlamak mümkün değil. Kiliseler milyarlarca dolar harcayıp, özel televizyon yayınları yaparken Türk medyası, ‘özgürlük, çağdaşlık’ adı altında manevi değerleri dinamitliyor, ahlaki zafiyetli bir topluma ve şiddete zemin hazırlıyor.”
 

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23