Türkiye’yi kaosa sürüklemek için başlatılan Gezi Parkı olaylarında öğrencileri yönlendiren, kullanan ve katılmalarına müsaade eden okul yöneticileri ile öğretmenler hakkında soruşturma açıldığı ve ceza istendiği iddiaları malum kesimleri rahatsız ederken, bunlara cevabı Akit’e konuşan Demokratik Eğitimciler Sendikası (DES) Genel Başkanı Gürkan Avcı verdi.
“YÖNLENDİRMEK VE KATILMAK SUÇTUR”
Öncelikle öğretmenlerin meslekten uzaklaştırılmalarına kesinlikle karşı olduklarını vurgulayan Başkan Avcı, “Ancak Milli Eğitim mevzuatına göre, öğrencileri, her ne sebeple olursa olsun kendi siyasi ve ideolojik amaçları doğrultusunda yönlendirmek, kullanmak, istismar etmek suçtur. Bununla beraber öğretmenlerin bölücü ve yıkıcı eylemlere katılması da suçtur. Bunların bir cezası, müeyyidesi vardır. Gezi olayları da kamu düzenini tehdit eden bölücü ve yıkıcı olaylardır. Bu olaylarda öğrencileri yönlendirmek, dolgu malzemesi olarak kullanmak yasal mevzuata göre suç teşkil eder. Bunu asla tasvip edemeyiz, bunlar eğitimciye yakışmaz” ifadelerini kullandı.
“HASTALIKLI DEMOKRATİK TAVIRDIR”
28 Şubat döneminde dini vecibelerini yerine getirdiğinden ötürü atılan, sürülen, baskı altına alınan ve istifaya zorlanan binlerce kamu görevlisi ve öğretmen olduğunu da hatırlatan Avcı, “Demokrasiyi ağzından düşürmeyen malum kesimlerin o dönemki antidemokratik uygulamalara tabi tutulan arkadaşlarımıza sahip çıkmaması manidardır. 28 Şubat’ta susan bu demokrasi havarilerinin Gezi olaylarındaki suçları ve suç işleyenleri savunmaları, bunların ne kadar demokrat olduğunu tartışır hale getirir. Bu iki olay, bunların demokrat olmadığını, ideolojik bir dünya görüşüne, faşizan bir dünya görüşüne sahip olduğunu da ortaya çıkardı. Demokratsan her türlü yasağa, her türlü dayatmaya karşı çıkman lazım. Bu çok hastalıklı bir demokratik tavırdır. Tedaviye muhtaç bir demokratik tutumdur. Demokratlıkla hiçbir alakası yoktur. Özgürlükçülükle de ilgisi yoktur” ifadelerini kullandı.