Türkiye 12 Eylül 1980 askeri darbesinin 33. yıldönümüne girerken o dönemde darbenin akabinde yapılan askeri anayasal değişiklikleri ve kurumları içerisinde barındırmaya devam ediyor.
Bugün 33. yılına giren 12 Eylül 1980 askeri darbesinin sorumluları yargılanırken darbenin ardından cuntacıları korumak için yapılan darbe anayasası ise hâlâ yürürlükte duruyor. Yeni anayasa çalışmaları kapsamında ele alınan askeri darbenin kalıntıları ortadan kaldırılmaya ve sivil anayasa oluşturulmaya çalışılıyor. Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Anayasa Uzlaşma Komisyonu Başkanvekili İdris Şahin ve Komisyon Sözcüsü İsmet Su 1980 darbesinin ürünü olan 1982 Anayasası’nın günümüzdeki kalıntılarını ve yeni anayasa çalışmaları hakkında gazetemize konuştu.
ŞAHİN: “12 EYLÜL’ÜN
VESAYET REJİMİ ANAYASAYLA
GENLERE İŞLENDİ”
TBMM Anayasa Uzlaşma Komisyonu Başkanvekili ve AK Parti Çankırı Milletvekili İdris Şahin, 12 Eylül darbesinin izlerini silmeye çalıştıklarını belirterek, “Darbe mi? Bir daha asla! Bu bir slogandır. Biz bu sloganla TBMM Darbeleri Araştırma Komisyonu olarak yola çıktık. Buna dayalı bir çalışma yaptık ve ben bu komisyonun sözcüsüydüm. Çok kapsamlı bir rapor hazırlayıp TBMM’ye de sunduk. Bizim orada gördüğümüz hadise şudur ki; Millet adına çok büyük bir yıkım. Özellikle gerek 1960 darbesi gerek, 1971 muhtırası gerekse 12 Eylül 1980 darbesi sonrasında vesayet kurumları ilmek ilmek, motif motif işlenmek suretiyle örülmüş. Buna sebep ülkemizin üzerinde bir karabulut haline dönüşmüştür. Uzunca yıllardır kurmuş olduğu vesayet rejimi ile milletin üzerinden bir nevi buldozer gibi, tank gibi geçmiştir. Milletimizin diniyle, diyanetiyle, inanç ve özgürlüğüyle her şeyle ilgilenmez noktaya gelmiş ve onun kurmuş olduğu vesayet kurumları. Tabi ki son 10- 12 yıldır ülkemizde ki demokratikleşme hamleleri AB uyum süreci kapsamında yapılan bir takım değişikliklerle 12 Eylül darbe anayasası özellikle 12 Eylül 2010 referandumunda bir şekilde budandı, ama tamamı ile izleri ortadan kalkmış demek mümkün değil. Çünkü 12 Eylül sonrasında yapılan anayasal değişiklerle bu milletin genlerine işleyecek vesayet rejimine kadar kurgulanmış” dedi.
12 Eylül darbe anayasasının hiçbir izi kalmayacak şekilde bu ülkeden kaldırılması, silinmesi gerektiğini ifade eden Şahin, “Bunun içinde sivil, inisiyatifin ön plana çıktığı tamamen toplumsal mutabakatla gerçekleştirdiği bir anayasa için bu uzlaşma komisyonu var. Şu anda da çalışmalarına bütün hızıyla devam ediyor. Bizim beklentimiz ve inancımız milletin yüzde 95’ini temsil ettiğini düşündüğümüz parlamentodaki çoğunlukla bu sivil anayasa gerçekleşecek. Eğer bu sivil anayasa gerçekleşmezse hiçbir şekilde tamamen darbe anayasasının ortadan kalkmaz. Bir şekilde bugün olduğu gibi kalıntılarıyla karşımıza çıkar. 12 Eylül darbe anayasası yaşattığı psikolojik travmalar ve demokratikleşmenin önünde engel olduğu için bu milletin, bu devletin sırtındaki bir kambur” dedi.
SU: “YEREL SEÇİMLERDEN ÖNCE
YENİ ANAYASA HAZIR”
TBMM Anayasa Uzlaşma Komisyonu Sözcüsü ve AK Parti Bursa Milletvekili İsmet Su ise, “AK Parti’nin yeni anayasa ve 12 Eylül darbe anayasasına karşı tutumu bellidir. 2010 yılında yapılan referandumla 12 Eylül darbe anayasasının milletin özgürlüğünü kısıtladığı birçok madde revize edilerek ortadan kaldırıldı, ama bu yeterli değildi. Zaten yeterli olmadığı için 2011 yılında bununla ilgili çalışmalar başladı. Bu değişim için 330 oy gerekiyordu. Bizim sayımız bundan birkaç eksik. Bu sayıya ulaşmamız için konsensüs sağlanması gerekiyor. Yani tutup da bir Güneş Motel Olayı tarzında bir çalışma yapılması konuşuluyor. Bu durum doğru ve ahlaki değil. Böyle bir model AK Parti’nin gündeminde hiç olmamıştır. Bizim temennimiz yerel seçimler öncesi yoğun olmayan meclis programını değerlendirerek 2014 yılında yeni anayasa çalışmalarını tamamlamaktır. 12 Eylül kanunu hâlâ fiilen yürürlüktedir. Bunun zararları diğer partilere anlatılarak kısa bir sürede anlaşma sağlanmalıdır” dedi.