• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0

Mezhep, hadis derken tahrip sırası Kur’an’da mı?

20 Yorum
Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Necati

Nuran devres sizi takdir ediyorum. İnsanlar sorgulayıp araştırıyorlar maalesef, böyle yapanlarda hakaret küfür gırla gidiyor. Çünkü akılları kirada, sorsan şimdi bu cahiller sürüsüne kuaranin noktalama işaretlerinin, birleştirme işaretlerinin, süre isimlerinin ve başlangıç ve bitislerinin sonradan insanlar tarafından yapıldığını dahi bilmezler, zannederler ki şu anki haliyle indiğinde bu şekilde indi derler. Yani kuyunun dibindeki kurbağanın gökyüzünü kuyunun ağzı kadar zannetmesi gibi.
  • 4 Yıl Önce

süleyman uysan

EBU HANİFEYE İFTİRA EDEREK TEKFİR EDEN HADİS ALİMLERİ DEĞİLMİ, Bismillah-Ebu Hanife Ve Talebelerinin Hadis Tercih Ve Tefsirinde Dikkate Aldıkları Unsurlar, 7 maddeden ilki. 1- Kur'an'a Uygunluk… İsmail Hakkı Ünal Diyanet Vakfı Yayınları, “Hadislerin Kur'an'a uygunluğu veya Kur'an'a arzı meselesi, sahabe za-manından beri bilinen ve tatbik edilegelen bir husustur. (Bununla ilgili örnekler için bkz. Zerkeşî, el-Icâbe li-İradi mâ İstedrekethu Aişetu ale's-Sahabe; Dümeynî, Mekâyîs u Nakdi Mutuni's-Sünne, 55-107.) ”Bu konuda önce Ebu Hanife'yi dinleyelim: "Eğer bir kimse, Peygamber (s.a,v.)'in her söylediğine inanıyorum, ancak Nebi (s.a.v.) haksız (cevren) konuşmaz ve Kur'an'a muhalefet etmez” derse bu, onun Peygamber (s.a.v.)'i tasdik ettiğini ve Peygamberi Kur'an'a muhalefetten tenzih ettiğini gösterir. Şayet Peygamber (s.a.v.), Kur'an'a muhalefet etse ve Allah'a karşı haktan başka bir şey söyleseydi, Allah Tealâ, "Eğer Rasül bize karşı ona (Kur'an'a) bazı sözler katmış olsaydı, biz onu kuvvetle yakalardık, sonra onun şah damarını koparırdık, hiçbiriniz de onu koruyamazdınız" el-Hakka: 44-47. kavline uygun olarak, onu kuvvetle yakalar ve şahdamarını koparırdı. Allah'ın Resulü Allah'ın Kitabına muhalefet etmez. Allah'ın Kitabına muhalefet eden de Allah'ın Resulü olamaz...Nebi (s.a.v.)'den, Kur'an'a aykırı olarak hadis rivayet eden kimseyi Red, Peygamber (s.a.v.)'i red ve onu yalanlama değildir. “Bu, ancak, Peygamber (s.a.v.)'den batıl rivayette bulunan kimseyi reddir. “Töhmet bu kimseyedir, Peygamber (s.a.v.)'e değil. “Onun için Peygamber (s.a.v.)'in söylediği her şey, işitelim, işitmeyelim, başımız gözümüz üstünedir. Buna iman eder ve Allah'ın Resulünün söylediğine, olduğu gibi şehadet ederiz. “Ve yine şehadet ederiz ki O, Rasül Allah'ın nehyettiği bir şeyi emretmez. Allah'ın bağladığı bir şeyi koparmaz. Allah'ın tavsif ettiği bir şeyi ona aykırı bir şekilde tavsif etmez. Şehadet ederiz ki O, bütün işlerde Allah'la muvafıktır. “Bidat olabilecek hiçbir şey yapmamış, Allah Azze ve Celle'nin söylediği söze hiçbir şey katmamış ve zorlayıcılardan ol-mamıştır,Onun için AllahTeâlâ "Kim Rasüle itaat ederse, Allah'a itaat etmiş olur" (Nisa: 80.) buyurmuştur". (Ebu Hanife, el-Alim, 26-27.) Ebu Hanife'nin bu ifadesinden çok açık bir şekilde anlaşıldığı gibi, onun, hadisleri muhteva olarak (metnen) değerlendirmede dikkate aldığı en önemli unsur, Kur'an'a uygunluk hususudur. Talebelerinde de aynı hassasiyet görülmektedir.”Nitekim Ebu Hanife'den sonra bu konu üzerine en çok dikkat çeken “Ebu Yusuf olmuştur. O şöyle der: "Rivayetler çoğaldıkça bunlar arasından, bilinmeyen, fıkıh ehlinin bilmediği, Kitaba ve Sünnete uygun olmayan rivayetler ortaya çıkar. “Şaz hadislerden sakın, hadisçilerin ve fukahanın bildikleri (kabul ettikleri) ile, Kitap ve Sünnete uygun olanları al, diğerlerini buna göre değerlendir. Çünkü Kur'an'a muhalif olan, Hz. Peygamber’den rivayet edilmiş dahi olsa ondan değildir". (Ebu Yusuf, er-Redd, 31.) Ebu Yusuf bu görüşünü, Hz.Peygamber'e isnad ettiği şu hadisle de teyid ermektedir: Resulûllah (s.a.v.) ölüm döşeğinde şöyle dedi: “Ben yalnızca Kur'an'ın haram kıldıklarını haram kılarım. Allah'a yemin ederim ki benim adıma bir şeye (beni bahane ederek) sarılmasınlar". Ebu Yusuf. Red. 31.
  • 4 Yıl Önce

Şahika

"Sedat" isimli yorumcu kardeşim çok güzel yazmış, yorumuna olduğu gibi katılıyorum... 
  • 4 Yıl Önce

Mustafa EROĞLU

KUR'AN VE SÜNNETİ DIŞLAMAYA ÇALIŞANLAR BU KONUDA MUVAFFAK OLAMAYACAKLARINI ALLAH TEALA BELİRTİYOR. 
  • 4 Yıl Önce

Ali rıza

Biraz düşünün , fazla değil , Mehmet Akif in Safahat’tan bir beytini okuyacağım , Türkçe yazılmış , Nebiye atf ile binlerce herze uydurdun , Yıktın taa dini mümini yeni bir din kurdun , der büyük şair , hadislerin devşirilip yazıldığı tarihle , Hz Muhammet’in vefatı arasında 200 yıl var , unutma , kuranı Kerim dururken neden başka bir kaynak arama lüzumu hasıl oluyor ki , kuranı Kerim net açık bir dille yazılmış , anlamak isteyen okur anlar , anlamak istemeyen kendi bilir , zor yok , fakat başkasınıda tekfir etmesin , hiç kimse sizin gibi düşünmek , inandığınız hocaya inanmak zorunda değil , Allah’a ve Resul’üne kitaplarına inanmak esastır , muhaddislere isteyen inanabilir keyfi bilir,
  • 4 Yıl Önce

kendilerini zaptedemiyorlar

mustafalar, yaşarlar, öztürkler vaka-i adiyedendir; ama bunların bu kadar müşterisinin olması, hiç mi hiç adiyeden değildir.  
  • 4 Yıl Önce

Emekli48

Sayın hocam, lütfen yorumları bir okuyun. 
  • 4 Yıl Önce

emeklilik olayı

'Kuran Allah' ın kelamı değildir' diyen ilahiyatçı münafığa müslüman mı diyecektim yoksa? Elbette ki ahiret ve hesap günü gelip çatacak ve emekliler bundan muaf olmayacaklar!
  • 4 Yıl Önce

Aişe

Nuran hanım bir insan islamdan bukadarda uzak olabilirmi? Hiç siyer,tefsir, hadis..okumadınmı
  • 4 Yıl Önce

Emekli48

"İnsanlardan kimi...bilgisizce Allah hakkında tartışır durur...."( hac/8) işte biz bu ayeti dikkate almadan birbirimize (kafir, müşrik, bizim cemaatten olmayanlar sapıktır, sünnet düşmanı prof.lar var...v.s) diye ...diye hesap günü gelip çatacak.
  • 4 Yıl Önce

NURAN DEVRES

Önceki yorumumda Kahire Müzesine Hz Osman Kuranını görmek için giden DİB başkanının adını hatırlamadığımı yazmıştım. İnternete bakıp buldum Tayyar Altıkulaç'mış. 1978-1986 arası başkanlık yapmış. Son 3 senesi Özal hükümetine denk geliyor. Kahirede maalesef kuranı görmesine izin vermemişler. Ancak Ekmeleddin İhsanoğlu'nun aracılığıyla resimlerini yollamışlar. Altıkulaç o mushafın da, Büyük İslam merkezlerine gõnderildiği bildirlen diğer kuranların da hiçbirinin hz Osman mushafı olmadığını daha sonra ondan türetilen nüshaları olduğunu belirtiyor.
  • 4 Yıl Önce

Tam tamına ahirzaman hâdisâtı

Eskiden Yüksek İslam Enstitüleri vardı; ne güzeldi onlar. Özenti öğrencilerin heves ve boykotlarıyla bu okullar zalim kenan zamanında ilahiyat fakültelerine dönüştürüldü; ankara ilahiyat modeli yani! Sonra bu okullar sürüyle dinsiz profesörler türetti; ne de heveslilermiş meğer be! Önce tasavvuf ve tarikatları makaraya alarak başladılar işe; sonra aynı alay uslublarını hadislere uyguladılar; evet, şimdi kimi açık, kimi üstü örtülü Kuran Ayetlerini reddediyorlar! Hepsinin mekanları islamic(?) ve gayri islamic televizyonlar; dinleyici müşterileri ise esfeli safilinin tüm sapkın ve azgınları
  • 4 Yıl Önce

Enes

Peyganberimizin niçin okuma, yazma bilmediğini bilmeyenlere ne anlata bilirsin.O dönemde edebiyatın zirve yaptını kuranın lafzın Allah tarafından korunduğunu bilmeyene ne.anlatacaksın.Ssen.kuranın.kükümlerini ayaklar altına alırsan yaşamassan kuran senin için ne ifade ediyorki? Sen sünneti seniyeye uymassan Hz Muhammed senin.için.ne ifade ederki? Din.yaşamaktır neyi yaşı yorsan senin dinin odur.
  • 4 Yıl Önce

Molla kasım

Nuran devresi: adın üstünde sen düz mantık kısır aklınla konuşuyorsun kuranı da tanımıyorsun peygamberide tanımıyorsun o zaman git karışma 
  • 4 Yıl Önce

Aman hoca.

Girmişiz bir bataklığa çıkamıyoruz Ülkede kaç tane ilahiyat var oradan çıkan kaç tane prof varken ortalık birkaç şarlatana kalmış.Adı tuhaf başındakiler tuhaf bir sürü cemaat var.Mesela Kıbrisi mıdır nedir. Adam nefes almakta zorlanıyor ve bir güruh medet umuyor.Bu menzile kaldı ise bu din iş zor.Senin Cüppeli saçmalıyor adı hoca oluyor bir prof çıkıyor doğru birşeyler dediği zaman ki şimdiye kadar bildiklerimize ters olduğu için dinsiz ve ajan oluyor. Onun için bir prof çıkıp konuşamıyor. Bizim okumayan dinlemeyen ve bir yobazlığın içine batmış milletimize bir prof un bir şeyler anlatması mümkün mü. Bu ülkeye Cüppeli Menzil ve son halkada diyanet işleri başkanı gibi tipiler lazım.Bizim bünyemiz bu tiplere alışkın. Doğruyla bizim ne işimiz olur.Zor üstad zor bu kafayla zor.
  • 4 Yıl Önce

NURAN DEVRES

Sayın yazar, ayetle hadisi nasıl bir tutarsınız? Ayet için bile kendiniz itiraf ediyorsunuz " zamanının getektirdiği" diyerek. Vahyedilen kuran bugūn bizim önümüze konan kuran mı? Bu mümkūn mü? İlave, çıkarma, yanlış hatırlama, unutma olmaması mümkün mū? Peygamberimiz ümmî. Okuma yazma bilmiyor. Etrafïndakiler de bilmiyor. O dönemde o coğrafyayı düşünün. Kağıt- kalem yok. Hafızlara hıfzettiriliyor ayetler. Bırakın Kuran gibi uzun bir metni. Bir şiir ezberleseniz bunu 1500 sene boyunca nesilden nesile aynen intikal ettirmeniz mümkūn mü? Uzun süre iş hep hafızların ezberi ile gidiyor. Sonra Kuran kâtipleri bulunuyor. Yazıya dökülmeye başlanıyor. Nereye yazılıyor bunlar? Hayvan kürek kemikleri üzerine, çömlek parçalarına, tahtaya, hayvan derisine. Yazı malzemesi yok ki. Neyle yazılıyor?Ucu isli çubuklarla ya da oyularak . Yaprak ūstūne de yazılıyor. Yüzlerce parça. Sonra Hz Ebubekir bunları topluyor, bir kitap halinde birleştiriyor ve deri üzerine ilkel bir mürekkep malzemesiyle yazdırıyor. Buna orijinal kuran diyoruz. Peki, milattan binlerce sene õncesinden kalan taşlara yontulmuş, çivi yazısıyla yazılmış Orhun Kitabeleri, Hammurabi kanunları, Göktürk yazıtları bile bulunmuşken, Mısır Firavunlarının parşömen üzerine yazılı hükūmleri ortaya çıkmışken kuranın ilk nazil olduğu zaman yazıldıģı tek bir kemik, çõmlek, deri neden ortada yok? Tek bir parça bile? Ne oldu bunlara? Uçtu mu? Buharlaştı mı? Hz Osman'ın orijinal kuranı 4 nüsha olarak çoğaltıp zamanın büyūk İslam merkezletine gönderdiğini de biliyoruz. Posta yok. Ulaklar görünüyor atla deveyle. Sürekli kervan soygunları var . Kabileler arası savaşlar. Bunların selametle yerine ulaşıp ulaşmadığını da bilmiyoruz. Bilemeyiz. Sonra bu ilk kuranın biri Topkapı sarayında, bir diğeri Mısır Kahire Müzesinde bulunuyor. Ben buradakini gidip gördüm Kutsal Emanetler bõlümünde ziyarete açık. Kenarları altın varaklı çok büyük bir kuran deri üzerine yazıldıģı için çok ağır. 80 kg. Bizim eski diyanet işleri başkanımızı (şu an adını unuttum) zamanın hūkümeti Mısıra gönderiyor oradaki kuranla bizdekinin aynı olduğunu tespit etmesi açısından. Başkanın Kahire müzesinde kuranla çekilen çok sayıda fotoğrafı var. Gelip diyor ki evet, bizdekinin aynı. Fakat bir kaç yıl sonra Mısır, tarihi eserlerin dönemini kesin olarak saptayabilen karbon testini yaptırıyor o kurana. Ve kuranın, hz Osmanın gönderdiği kuran olmadığı , ondan 350 yıl kadar sonra yazïldığı ortaya çıkıyor. Bu defa bizdeki kurana da karbon testi yapïlmasï gūndeme geliyor. Ama zamanın hūkümeti ( Özal ya da Demirel) bu da õyle çıkarsa milletin imanı bozulur diyerek izin vermiyor. Kuranın durumu bile böyleyken hangi hadisin sahih, hangisinin sahih olmadığını nasıl bileceğiz? 400.000 kuran yorumcusu var. Her biri kafasïna göre yorum yazmış. Bunları araştıran, gerçeği bulmaya çalışan bilimadamlarını, ilahiyatçıları niye kötülüyorsunuz? Bakın daha õnce en azından Müslüman olduğunu söyleyen bütün arkadaşlarïm ateist oldu. İhsan Şenocak, Sofuoğlu, Cübbeli, N.Yıldız gibi hocaların yūzūnden. Onlara sizin yazılarızı okutsam iyice dinden çıkarlar. Ïkna etmek için gidip Caner Taslaman'ın 2 kitabïnï aldım. Neden Müslümanım ve Allahın Varlığının 12 Delili diye. Her birine hediye ettim. İnşallah ikna olur da hidayet bulurlar. Artïk insanlar, genç nesiller hiçbir şeye körü körüne inanmıyorlar. Bilimsel açıklamalar, tarihsel kanıtlar istiyorlar.
  • 4 Yıl Önce

sedat

C. Allah “onlar gayb’a inanırlar” diyor. (Bakara 3) Yine Bakara suresi ayetlerinde insanlar üç sınıf olarak tanımlanmıştır. İnananlar, inanmayanlar ve inanıp inanmadığı belli olmayanlar. Kuran’daki ifadesi ile mü’minler, kafirler ve münafıklar. Bu son grup, yani münafıklar bazı ayetlere inandığını söylediği halde bazı ayetlere inanmayanlar veya bazen inandığını söylediği halde bazen de inanmadığı izlenimi verenler veya inananlarla birlikte olunca inanıyoruz diyenler ama inanmayanlarla birlikte olunca biz inananlarla alay ediyoruz diyenlerdir. Laik sistemde herhangi bir kimseyi bu sıfatlarla nitelemek dini inancından dolayı suçlamak gibi düşünüldüğünden kimseye bu sıfatlarla tanımlama yapılamamaktadır. Bu sanki bir kediye hayvan deyince suçlanmak gibi. Aslında bu suçlamak değil sadece tanımlamaktır. Dolayısı ile kim mümin kim kafir kim münafık bilinememektedir. Bilinse, teşhis edilse de söylenememektir. Nasıl Macron fransız islamı diye islamı bozmaya çalışıyorsa müslüman isimli şahıslar da kendi islamlarını oluşturmaya, daha açıkcası islamı bozmaya çalışıyorlar. Laik düzende islamın temsilcisi durumundaki kişi ve kurumlar da bu duruma itiraz edememektedirler. Ne de olsa özgürlük var. Herkes istediği gibi inanma, yaşama ve konuşma hakkına sahip. Dolayısı ile inananlar susmakta inanmayanlar konuşmaktalar. Eğer bu din bizler gibi bu dini temsil eden kişi ve kuruluşlara kalsa idi macronlar çoktan başarılı olurdu. Neyse ki C. Allah bu dini kıyamete kadar ben koruyacağım diyor. Ne kadar uğraşırlarsa uğraşsınlar bu dini bozmaya güçleri yetmeyecektir. Bize düşen de Allah’ın dinine sımsıkı sarılıp, Allah’ın boyasına boyanmak ve Allah’ın emirler’ini yerine getirmektir.
  • 4 Yıl Önce

Sorgulayıcı

Sn yazar kimse sünnete ve hadise karşı çıkmıyor. Sizinde bildiğiniz üzere bu tür rivayetler hicretten 200 yıl sonra kitaplaştırıldı. Günümüze kadarda pek çok hadis eklendi. Özellikle emeviler zamanında. Vahyin dini derken sonradan eklenen hadislerin Kur'an a göre zıt anlam icermemesi gerekirken bakıyorsunuz ki Kur'an'a tamamen zıt anlamda. Bu tür kişiler sorgulamayı ve ve sorgu sonucunda dinimizi yasamamizi istiyor. Korkmayin bu kadar.
  • 4 Yıl Önce

Abdullah Birisi

Hocam cok haklisiniz fetodan sonra diger cemaatler ocu gibi gosterilmeye calisiliyor bu durum ehli sunnet disi olusumlara zemin hazirliyor malesef
  • 4 Yıl Önce

AHMET FARUK

Din tahrifi yapan sözde din adamları var. Özellikle ilahyat camiasında. Hükümet neyi bekliyor. Mehmet Okuyan , Mustafa İslamoğlu, İlhami Güler, Ömer Özsoy, Mustafa Öztürk ve bilmediklerimiz.
  • 4 Yıl Önce
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23