• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0

Sadece ayıp

7 Yorum
Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

ABDUL CEMİL ÜNER

Atilla Bey Anlamadığım onlar 6.Filoyu protesto ederken yanında değilsiniz. Peki niye karşısındasınız? Neden oradasınız? Oturun evinizde. Kılın namazınızı! Diye sormak hakkımız değil mi? Filo sevicilere yıllar sonra Ebu Garip Hapishanesinden namusu ABD'li askerler tarafından kirletilen Nur Bacının yazdığı cevap aslında Denizlerin neden filoya karşı durduklarını anlatıyor. Ne zaman üzerinde benim insanlarımın bulunduğu inşaat malzemeleri taşıyan kamyonlarınızın geçtiğini görsem, "benim insanlarım ve kardeşlerim kız kardeşlerini dolarla sattı" diyorum. Ne zaman onurlu insanları düşünsem durumum için ağlıyorum. NUR: "İçki içip bize hayvanlar gibi tecavüz ederlerken büyük ızdırap çekiyoruz. Her gün yeniden ölüyoruz. Tecavüze uğruyor, işkence görüyoruz. Giysilerimiz paramparça, karnımız aç. Bizi kurtarmaya kim gelecek? Size veda etmeden önce Allah'tan korkmanızı tavsiye ediyorum. Karnımızda o..... çocuklarının p.çlerini taşıyoruz. Onurlu insanlar... Eğer silahınız varsa bizi, hapishanedekilerle birlikte öldürün. Lütfen bunu yapın. Lütfen..." Şimdi SİZE VE DESTEKÇİLERİNİZE soruyorum? Deniz Gezmişin Filistin'e giderek İsrail'le mücadele edip orada yaşayan dindaşlarımızın yanında olup onlara destek olmasından da mı rahatsızlık duydunuz. Filistin'e giderek mücadele eden Denizler, Hüseyinler neden cehennemlik olsun. Filonun yanında olanlar Müslümanlar karşı duranlar dinsiz. Neden insanları ayırıyoruz. Müslümanlığı tekel altına alıyoruz. Hem de Müslümanlık adına! Yakışıyor mu size? Aşağıdaki fotoğraf aslında her şeyi anlatıyor. Bu gerçeği inkâr etmek için büyük çaba harcamaya gerek yok., Fotoğraf 16 Şubat 1969 Pazar günü İstanbul'da çekildi.
  • 4 Yıl Önce

ABDUL CEMİL ÜNER

ASIL MUHATABIN SANA CEVABIDIR OKU ..... Bak Atilla amca… Basında çıkan her yazıya yanıt verme alışkanlığım olmamasına karşın okuyucuların yanlış yönlendirilmesi, dedikodudan ibaret olup okuduğunu anlamadan, gerçeklikten uzak yorumlarınızla yazdığınız köşe yazınıza cevap vermek ve gerçekleri okuyucularla paylaşma gereği doğmuştur! Kişiliğim ve yetiştirilme tarzım gereği sadece köşe yazılarımda değil, yaşamımın her alanında birleştirici, kucaklayıcı bir dil kullanmaya özen gösteren biri olarak, yazınızda belirttiğiniz gerçek dışı düşüncelerinizi kabul etmem mümkün değildir. Hiçbir belge ve bilgiye dayanmaksızın kaleme aldığınız bu yazının kesinlikle doğru olmadığını belirtmek isterim. Yazınızın içeriğinin itibar zedelemesine yönelik siyasi çıkarımlar yaparak, kin ve nefrete sürükleyerek hedef gösterici bulduğumu ve kınadığımı, ifade etmek istiyorum. Eyy Atilla amca, senden özellikle ricam yazdıklarımın altını çizerek ve anlayarak doğru okuman! Soy ismimi bile yanlış okumuşsun ki "Turan" diye yazmışsın. "Turhan" olacak Atilla amca! Amca diyorum çünkü benden yaşça hayli büyüksün. Belki de rahmetli babamın yaşındasın. Yazınızın giriş cümlesinde belirttiğiniz "Erbakan üzerinden Müslümanlara yönelik hakaret ve küfür anaforundan etkilenmiş olacak ki, o da ayni rüzgarla yelkenlerini doldurunca" cümlenizde yazdığım yazıda "Erbakan" ismini yazmanız iyi niyetle yazıya bakmadığınızı daha ilk girişte ele veriyor. Kaleme aldığım köşe yazımda merhum Erbakan Hoca'nın adı hiç geçmiyor tevil yolu ile dahi bahsedilmiyor. Belli ki kendi yazınızı daha çok okunması için böyle bir giriş yapmışsınız. Yazının amacı Müslümanlara küfür değil bazı kesimin insanlarımızı cepheleştirerek dışlayarak Müslümanlığı tekeline alıp başkalarını din dışı sayan zihniyeti sorgulamak. Kaldı ki Allah'tan başka, kimse cennete mi gideceğini nereye gideceğini bilemez. Yazınızda "Yeni Mesaj gazetesi kadrosunda bir gazete yazıcısı. Hocasından duyduklarını işlemeye kalkmış. Daha doğrusu, hali hazır kabrindeki hocasını hoşnut edeceği düşüncesiyle, ruhaniyetine bir hediye göndermek istemiş" diye belirtmişsiniz. Yazınızın bir tek bu satırları doğru. Prof. Dr. Haydar Baş Ehl-i Beyt açılımı ve ortaya koyduğu külliyatla Alevi-Sünni milleti bir araya getirdi. Tek millet tek bilek olalım dedi. Bu yabancı istihbaratların işine gelmedi. Yunan ordusu köylerimize kadar girince din elden gitmemiş, Atatürk ve kahraman milletimiz bunları Egenin soğuk sularına gömünce din elden gitmişti öyle mi? Cephede kaybedenler boş durmayacaktı. Ömrü haçlılarla cephelerde savaşarak geçen Atatürk'e, Yunan –İngiliz istihbaratlarınca bir fitne atılacaktı! Cumhuriyeti kuranlar dinsiz böylece milletle devletin ve atasın arası açılacak "Fetoş" kırıntıları ülkeyi Vatikan'ın rıhtımına çekecekti. Haydar Baş bu oyunu da bozdu. Sizler köşelerinizde diyalog, haç haham seviciliği millete yutturmaya çalışırken Haydar Hoca bu oyunu millete yapanların koynundaki Haç'ı çıkarmakla meşguldü. Hem de yirmi yıl önce tek başına. Merak ediyorsan inanmıyorsan gazete arşivlerine bakabilirsin. Diyalog oyununu sahneleyen sponsorda 6. Filonun sahibi. Ta o zamanlarda İstanbul'a gelmesi vatansever Türk gençlerinin rahatsız etmiş. Bizim Müslüman görünümlüler o zamanda rahatsız olmamış! Atilla amca. Yani bunu İstanbul'da kıble boğazdan geçiyor o nedenle gemiler boğazda olduğu gemilere doğru namaza duruldu açıklamanıza kargalar bile güler. Geminin boyu yüz metre olsun gitsinler İstanbul'da cami mi yok? Yer mi yok?! Gemileri geçince kılsınlar. Ancak mesele bu da değil. Eleştirilen cesetlerin kıbleye yönelmesi değil gönüllerin filoya yönelmesi. Yapılması gereken o gün Deniz Gezmiş'lerle birlikte Filo'ya karşı çıkmaktır. Hüseyin'lerle dünya görüşünüz farklı olabilir. Ama yapılması gereken işgale dur demektir. Şaşırtıcı olan komünist dediklerinizin filoya karşıtlığı, Müslümanlarında bunlara karşıtlığı. Anlamadığım onlar protesto ederken yanında değilsiniz. Peki niye karşısındasınız? Neden oradasınız? Oturun evinizde. Kılın namazınızı! Diye sormak hakkımız değil mi? Filo sevicilere yıllar sonra Ebu Garip Hapishanesinden namusu ABD'li askerler tarafından kirletilen Nur'un yazdığı cevap aslında Denizlerin neden filoya karşı durduklarını anlatıyor. Ne zaman üzerinde benim insanlarımın bulunduğu inşaat malzemeleri taşıyan kamyonlarınızın geçtiğini görsem, "benim insanlarım ve kardeşlerim kız kardeşlerini dolarla sattı" diyorum. Ne zaman onurlu insanları düşünsem durumum için ağlıyorum. "İçki içip bize hayvanlar gibi tecavüz ederlerken büyük ızdırap çekiyoruz. Her gün yeniden ölüyoruz. Tecavüze uğruyor, işkence görüyoruz. Giysilerimiz paramparça, karnımız aç. Bizi kurtarmaya kim gelecek? Size veda etmeden önce Allah'tan korkmanızı tavsiye ediyorum. Karnımızda o..... çocuklarının p.çlerini taşıyoruz. Onurlu insanlar... Eğer silahınız varsa bizi, hapishanedekilerle birlikte öldürün. Lütfen bunu yapın. Lütfen..." Şimdi soruyorum? Deniz Gezmişin Filistin'e giderek İsrail'le mücadele edip orada yaşayan dindaşlarımızın yanında olup onlara destek olmasından da mı rahatsızlık duydunuz. Filistin'e giderek mücadele eden Denizler, Hüseyinler neden cehennemlik olsun. Filonun yanında olanlar Müslümanlar karşı duranlar dinsiz. Neden insanları ayırıyoruz. Müslümanlığı tekel altına alıyoruz. Hem de Müslümanlık adına! Yakışıyor mu size? Aşağıdaki fotoğraf aslında her şeyi anlatıyor. Bu gerçeği inkâr etmek için büyük çaba harcamaya gerek yok., Fotoğraf 16 Şubat 1969 Pazar günü İstanbul'da çekildi. Burada mesele kıblenin buraya denk gelmesi meselesi değil, bu konumdan rahatsız olmadan rahatça filoya karşı namaz kılabilmek ve tekbirlerle Taksim'e geçip anti-Amerikancı vatansever gençleri hedef göstererek "komünistleri gördüğünüz yerde öldürün" diye İstanbul'a ilanlar asmaktır. Bu namaz sonrasında da "Kanlı Pazar" olarak hatırladığımız, Taksimdeki o elim katliam yaşanmıştır. Filoya karşı namaz kılan Amerikancı cemaat, namazdan sonra Taksim'e sopalar ve demir çubuklarla girerek cihad için Amerikan karşıtı protesto yapan gençlere saldırmıştır. Filonun geliş amacı da bu sayede gerçekleşecekti. Kıble meselesine son noktayı koymak gerekirse herkesin diyalogcu olduğu zamanlarda Haydar hocanın Ankara'da büyük kongrede millete seslenişi aklıma geldi. Şöyle diyordu "Bu fakirin yüzü Beytullah bakıyor sizinki Vatikan'a" demişti. Kimsede ona bir cevap verememişti. Bu son ayıbın da değil. Bu gerçekleri masala benzetip bazı Müslümanları uyutabilirsin. Haydar Baş hocamızla ilgili "korona virüslü hastanın bulaştırdığı gibi" diye cümlenize gelince… Bir müslümanın arkasından konuşmak ve hakaret etmek bu ancak sana yakışır. Ben ise bu tavrını hiç ayıplamadım.
  • 4 Yıl Önce

Ömer

Hasan beyin yorumuna katılıyorum . Değmez bunlara cevap vermeye . Neleri doğru ki sapkın bir mezhebin peşinden gidiyorlar . Hayali yalan palavra . İran’a ne çok benziyorlar değil mi ?
  • 4 Yıl Önce

DURAN OLCAY

Üstadım, Bu mahluklara ne yazsan kar etmez. Çünkü bunlar İlgili kişi tarafından efsunlanmışlar. Selam ve muhabbetlerimi sunarım.
  • 4 Yıl Önce

baş' ın dini?

Bu adam tutar da "lenin' e" de rahmetli derse zerre kadar şaşmam, deniz gezmiş ne ki..
  • 4 Yıl Önce

Tata Tonga

Aynı yere gidip pusulayı koyalım. Pusulada söylediğiniz yön gerçekten kıbleyi gösteriyor veya caminin mihrabı gerçekten söylediğiniz yönü gösteriyor ise yüzde yüz değil yüzde bin haklısınız.
  • 4 Yıl Önce

Hasan

Bunlar için kalem oynattığına üzüldüm.Cüppelinin deyimiyle dısya masrafını kurtarmaz.Her türlü palavra var bunlarda.Yok Atatürk yedi yaşında hafız olmuş diye yemin ediyordu başları.Yok Rusya ve çin bu adamın ekonomik programını uyguluyormuş.Doğru bir tane kelimeleri yok.Bir arada her derde deva ilaç oazarladılar.Her şey para için .Şimdi de küçücük çocuğu parti başkanı yapmışlar.Üstad hakikaten bunlar için yazı yazmaya değmez
  • 4 Yıl Önce
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23