Özel’i bırak İmamoğlu’na bak…
CHP Grup Başkanı Özgür Özel önceki gün genel başkan adaylığını açıkladı. Açıklama tam beklediğimiz gibi oldu. 50 vekil katılacak, gövde gösterisi yapacak derken dağ fare doğurdu. Özel’i destekleyen vekil sayısı 20’de kaldı. Elbette bu rakam da önemli. Ancak neredeyse kongreyi aldı denilen bir ortamda ilgi zayıf kaldı.
Neyse benim için asıl önemli olan Özgür Özel’in vereceği mesajlardı. Özgür Özel kısmen eski CHP’ye dönme vaadinde bulundu. Laiklik, Atatürkçülük gericilikle mücadele gibi kavramların altı çizildi. Ancak eski CHP ile Türkiye’de iktidar olmak mümkün değil. Bunu Özgür Özel ve İmamoğlu çok iyi biliyor. Peki, Özel ne demiş onlara bakalım.
“Parti içi iktidarı kazanmak için değil, Atatürk’ün partisini iktidar yapabilmek için CHP Genel Başkanlığına adaylığımı ilan ediyorum” diyen Özgür Özel, Kemal Kılıçdaroğlu döneminde Atatürk ilkelerinden uzaklaşıldığı görüşünü savunuyor. İyi de Baykal dönemindeki bu dilin CHP’yi büyütmediği toplumun bir kısmına karşı sopa olarak kullanıldığı ortada değil mi?
Özel, seçim sonuçlarının mağlubiyet olduğunu söyleyerek “Partimizin yönetimi yenilginin sorumluluğunu üstlenmedi. Partimizin 39 milletvekilini başka partilere vermesi unutulmaz hasar bırakmıştır. Aynı şekilde partiler arası imzalanan protokollere dair bilgilendirme dahi yapılmadan süreç izlenmiştir” dedi. Şu an Özgür Özel’i destekleyen pek çok vekil o dönem parti yönetimindeydi. Özgür Özel Grup Başkanvekiliydi neden itiraz etmediler. Acaba, Kılıçdaroğlu Cumhurbaşkanlığı seçimini kazanacak, bize bakanlık versin diye mi beklediler? Bu ikiyüzlü bir tutum değil midir?
Özgür Özel, laiklik vurgusunu da güçlü bir biçimde yaptı. Bakın ne dedi: “Bugünün iktidarı gençleri bir karanlığa terk etmiştir. Gençler, devlet okullarında nitelikli ve bilimsel bir eğitim alamamaktadır. Gençler, yoksulluk ve tarikat ve cemaatlerin baskısı altında barınma kriziyle mücadele etmektedir. Laiklik ilkesi terk edilmiş; tarikat ve cemaatler gençlerin yaşam tarzına, eğitimine, kimliğine, düşünce özgürlüğüne, eğlencesine, aile ve sosyal yaşamlarına kadar birçok alanda kabul edilemez ve dayanılmaz bir müdahale aktörü haline getirilmiştir.”
Özgür Özel’in laiklik, Atatürkçülük eksenli açıklamasının bana göre en önemli nedeni delegeyi etkilemektir. CHP delegesi bu konularda hassas. Kılıçdaroğlu, laiklikten ve Atatürkçülükten uzaklaştı bize oy verin demek istiyor. Peki, Özgür Özel seçimleri kazansa ne yapacak? Bence bu konuların altını çizmekten vazgeçecek. Neden mi? Nedeni Ekrem İmamoğlu’nun açıklamalarında. Özgür Özel’in emanetçi olduğunu düşünüyorum. Asıl patron İmamoğlu’dur. İmamoğlu, Oksijen gazetesine verdiği yazıda Kemal Kılıçdaroğlu’ndan daha demokrat bir profil çiziyor. Öyle ki, Özgür Özel’in çizdiği tabloyu yerle bir ediyor. Bakın neler demiş:
“Demokratik liderlik başta Kürt ve Alevi sorunu olmak üzere ülkenin açık yaralarını iyileştirmek için gerekli zemini titizlikle inşa eder. Cumhuriyetin kurucu değerlerini ciddiyetle idrak edeceğiz. Onları günümüzün şartlarında, toplumsal mutabakatla yeniden yorumlayıp hevesle ve cesaretle Türkiye’nin yeni yolculuğunu inşa edeceğiz.”
Yani; laiklik adı altında muhafazakârlarla kavga etmeyeceğiz, Atatürkçülük adı altında toplumun bir kısmına baskı yapmayacağız. Cumhuriyetin kurucu değerlerini yeniden yorumlayacağız diyerek ikinci cumhuriyetçi dile yakın duruyor. Biz kime inanalım? Elbette İmamoğlu’na. Medya, sermaye ve güç onda. Özgür Özel’in açıklamaları delege avcılığıdır. Eski CHP vizyonu ile delegeden oy alırsın ama 500 sene iktidara gelemezsin.