• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Sabri Şahsuvar
Sabri Şahsuvar
TÜM YAZILARI

Kim demiş Erdoğan yalnız?

05 Ekim 2021
A


Sabri Şahsuvar İletişim: [email protected]

Son zamanlarda siyasetin en çok tartıştığı konu Erdoğan’ın yalnızlığı… Bunun yanı sıra Ak Parti’ye gönül vermiş veya Ak Parti üyesi olanların dilinden düşmeyen yorumlar…

Yani kısacası Erdoğan’ın uzun süreli siyaset hayatı üzerinden herkes yorum yapıyor. Oysa herkesin fani dünya üzerinden bir ömrü vardır. İnanan insanlar olarak yaratana karşı herkesin bireysel vicdanı, hürriyeti imanla bütündür. 

Başkan Erdoğan, Kur’an ve sünnet penceresinde bakabilen, bir kuşkusu olmayan, inanç temelleri sağlam olarak refere edilir. Tam da bu manada şahsım adına şahidim ki Başkan Erdoğan hayatını, mücadelesini insanlığa hizmet için adamış, ümmet için çabalamıştır. 

Reisi Cumhur’un günlük ve dinamik hayatına birileri tarafından hep engelleme yapılmasına rağmen inanan bir fani olarak asla kuşkuya düşmediğini ve her defasında azmin ve kudretin hâkim olduğu kararları aldığını gördük. 

İlâhî iradenin kendisine bahşettiği, cüz’i iradesini bir tasarruf zenginliği görerek, hayatında var olan süflî sermayesini yüce Allah’ım amaline göre işleyecektir. Kısacası başkan Erdoğan’ın yalnız olmadığı, bugüne kadar bütün kararlarda Allah’ın kendisine bahşettiği hayırlı bir ömür üzerinden yaşam biçtiği ortadadır. 

Başkan Erdoğan’ın haklı bir feryadı olduğunu biliyoruz. ‘Ben yalnızım’ demesi, dava arkadaşlarından daha fazla çaba beklemesi haklı bir gerekçedir ancak en üst makamın dert yanması toplum açısından kabulden çok ‘gerekenin yapılması’ anlayışını ortaya koymaktadır.

Gelelim cüzi iradeye… Başkan Erdoğan’ın fırtınalı bir siyaset hayatı olduğu malumunuzdur… Dinamik siyaset tarzıyla, cumhuriyet döneminde kimsenin başaramadığı önemli hizmetleri olmuştur. 

Bu denli girişim ve uluslararası diplomasi atağı olması, bir o kadar iç siyaset denklemini diri tutması şüphesiz önemli bir başarıdır. Her başarının ardından gelen haklı ‘başarı gücü’ enerji yönetim sistemine dönmektedir ve başkan Erdoğan bunu parti ve iktidar üzerinde en iyi işleyen dünyadaki ender liderlerden biridir.

Samimiyet duygusu üzerinden özümüze dönelim kıymetli okurlarım… 2002 yılından itibaren iktidar olan Başkan Erdoğan’ın hükümeti son zamanlarda eleştiri ve yalnızlık üzerine çok konuşuluyor.

Ancak Başkan Erdoğan, 15 Temmuz 2016 yılı darbesinden hemen sonra ciddi bir yıpratılma sürecine tabi tutuldu. Yapılan siyasi gündem içerikli konuşmalar ve beraberinde terörle mücadelede FETÖ/PKK gibi örgütlerin sahada muhalefet üzerinden zemin bulması, Türkiye açısından beka sorununa doğru evrildi. 

Bu durumlardan beslenen marjinal ve mikro terör guruplarının teknolojik iletişim araçları ile birlikte sosyal medya, yeni medya araçları üzerinde eylemsel alanları kullandıkları, gerçekle ilgisi olmayan yalan yanlış haberler üzerinden AK Partiyi karaladıkları, hem de hükümet karşıtı zihin kirliliği sürecini başlattıkları görülmektedir. 

AK Parti’nin asıl gıdası millet iken birileri AK Parti’nin milletle olan bağlarını koparmak adına her türlü muhalefeti yapmaktan kaçınmıyor. Her kirli yolun iktidara karşı kullanılmasını bir hak olarak görenler, önümüzdeki sürecin daha sancılı ve sıkıntılı geçeceği gerçeğinin arkasında duruyor.

Kamu yönetim sistemlerini işlevsiz haline getirmeye çalışan muhalefet, seçmen kitlesini, kamu yönetim sistemlerini felce uğratmak için ciddi bir yapılanma dönemine girdi. 

‘Ne alaka?’ diyeceksiniz. Söyleyeyim efendim… 

Hatırlar mısınız? 2002 öncesi herhangi bir kamu kurumunu aradığınızda ahize açtığında nasıl bir cevapla karşılaşırdık veya bir kamu kurumuna gittiğinizde nasıl azarlar, hakaretler karşısında lanetler ederek kurumu terk ederdiniz hatırlayın!

2002 yılında AK Parti iktidara geldiğinde söylemi neydi: Milleti yaşat ki, devlet yaşasın!

Peki, şimdi ne oldu? Kamu düzeninde amir hükmündeki kadrolara torpil özgüveni hakim oldu. Göbekli memur dönemi tekrar hortladı. Oligark dönemine evrildi. Statükocu bürokrasi göbeğini kaşımaya başladı. ‘Dostumun işleri öncelikli’ deyip mazlumun gözüne sokarcasına dosyalar ahbaplık üzerinden hazırlandı. Kamu kurumları tekrar vesayet sitemine göre planlamaya başladı. Kamuda yapılan bazı atamalar kimlerin referansları olduğu bilinmemekle birlikte iktidarın kodları ile uzaktan yakından bağı olmayan tiplemelere zemin hazırlandı. 

19 yılık hafıza birilerine kurban ediliyor. Bunu gören yok mu?

Birileri uyansın artık… Evet, Reis, sen yalnız değilsin! Ancak bu milletin sizden umudunu keseceği gün, ülkenin umudunun kesileceği gündür! Kamu kurumları hantal ve mental yorgunluğuna çoktan evrildi.

Denetim sistemine, güncel yönetim sistemine acil eylem planı hazırlanması ihtiyaç haline geldi Reis…

Kamu yönetimindeki bazı clickler, düşmanca tutum ve davranış sergilemektedir. Bu gibi olumsuzlukların bütün faturası hükümete kesilmektedir. Bu feryatlara kulak vermenin zamanı çoktan geldi Reis.

Kadronuzda birileri sizi terk edebilir ancak bu kadim millet sizleri asla terk etmez. Varsın arsızlar sizleri sevmesin, soysuzun namerdin sesine sağır olun Reis.

Örnek vermek gerekirse, herhangi bir kamu kurumunun vatandaş tarafında CİMER’e şikâyet edilmesi olağan bir durumdur ancak durumun tam aksine şikâyeti yapan vatandaşın gizli bilgileri, şikâyet edilen memurla paylaşılmaktadır. CİMER’in ilgili amir birimi, gizli bilgileri şikâyet edilen birimle paylaşmaktadır. Vatandaş kimi kime şikâyet edecek Reis. Neşter lazım… 

Vesselam…

 

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

Osman

Eğitimde 20 milyon evladı görmezden gelen aileyi yıkan 80 milyonun kültürünü. . . anladın sonunu sen övmeye devam et...arlı bir şekilde.

Dost

"Başkan Erdoğan, Kur’an ve sünnet penceresinde bakabilen, bir kuşkusu olmayan, inanç temelleri sağlam olarak refere edilir."Cümlesine göre çoktan zina suç olmalı ve süresiz nafaka kaldırılmalıydı.Hep reise oy verdim.Ama şimdi 6284 ve süresz nafaka mağduruyum.Söyleyin ben kime oy vereyim.
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23