• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Sabri Şahsuvar
Sabri Şahsuvar
TÜM YAZILARI

Dicle Kenarından Çok Kuzu Kayboldu Reis..

14 Kasım 2017
A


Sabri Şahsuvar İletişim: [email protected]

Hz. Ali bir kaleyi kuşatır ve kale düşmek üzeredir. Akşam namazı vakti girer. Hz. Ali, bir grup savaşa devam ederken diğer grubun geri çekilerek namazı eda etmelerini emreder. Komutan; “Efendim kale düştü düşecek, biraz daha devam etsek, sonra eda etsek olmaz mı?” dediğinde İslam halifesinin verdiği cevap şu olmuştur: “Uğruna savaştığımız şeyi ihmal ederek savaşmanın hiçbir anlamı yoktur.”

Aliya İzzetbegoviç, 6 kişiyle başladığı yolculuğunda 120 bin kişilik bir orduya ulaşmıştır. Ve ordusunun % 10’u Hristiyanlardan oluşmaktadır. Müslüman bir korgeneral, Hıristiyan bir albaya dini terminoloji ile onun dinini rencide ederek hakaret eder. Albay, durumu şikâyet eder. Savaş devam etmektedir. Aliya derhal mahkeme kurulmasını emreder. Komutanlar savaş halinde olduklarını ve savaştan sonra bu konuyu görüşmenin daha uygun olacağını ifade ettiklerinde Aliya“Eğer adaletten vazgeçeceksek, savaşı kaybetmiş oluruz” der.

Şimdi okuyacağınız hikâye, ülkemizin etrafındaki ateş çemberinin iyice daraldığı ve savaşı artık çok daha yakından his ettiğimiz, müttefik olarak görülen ülkelerin artık maskelere bile ihtiyaç duymadığı şu günlerde, en çok ihtiyacımız olan birlik ve beraberliğimizin nasıl bozulduğunun bir örneğidir…

28 şubatta takibe uğrayarak binlerce kişi ordudaki görevinden ayrılmak zorunda kalmış, başörtüsü yasağından dolayı “füruattır” diyenlere değil Allah’ın emrine boyun eğerek kızları için üniversite kapılarını kendine kapatmış ailelerin hikayesidir.

Sonra içimizden biri çıktı. Bizi dışlayanlar, ötekileştirenler ona saldırdıkça daha çok sevdik O’nu… daha çok sahip çıktık..”minareler süngü, kubbeler miğfer..” dediği için hapse attılar O’nu…çıktığında daha candan bağrına basan bir halk olduk ve bir millettin sesi olmuştu. Yaşlısı genci bu kadar mı gurur duyar… akın akın millet yığınları olur. Onu sevenler .. evini parti çalışmaları için açtı …iktidar oldu.. yüzümüz güldü onunla sevindik onunla üzüldük. Davos’ta yılanın başına meydan okuduğunda gözyaşlarımıza hakim olamadık canını canımızdan aziz bildik. 

Sonra FETÖ çıktı. Bizler ise hiçbir zaman FETÖ’cü olmamıştık. Bağrımıza bastığımız, Feto ile ilgisi olmayan komşu, dost, akraba dediklerimiz veya partili bildiklerimizin ve hatta şahitlik bile yapacağımız kişilerin bir bir etraftan toplanarak Feto’cu oldukları gerekçesi ile gözaltı ve tutuklama veya ihraçları gördüğümüzde inanın şok ve travma yaşanıyor. Şunu ifade edemeden geçemeyeceğim, gizli bir el bu gibi olayları kasten ve bilinçli Feto ile bağlantısı olmayanları fişleyerek 2019 seçim öncesi AK Parti’nin sonunu getirmeye çalışıyor. Kamu çalışanlarının keyfi yıldırma politikası yaparak mağduriyetti hükümet yapıyor izlemi yarattığını.. halk tarafından sıkça dile getirildiği açıkça söylenebilir. Yazının başında iki örnek vererek adalet herkes için geçerlidir ilkesi ancak vicdanları rahatlatır.

Bu arada; örnek olsun diye siz değerli okuyucularımla bir ailenin mağduriyetini anlatmak için kamuoyunun bilgisine sunmak isterim. Bu paylaşımın tek maksadı soysuz alçak FETÖ terör mağdurlarının bir an evvel topluma kazandırılması, parçalanmış ailelerin Allah rızası için ailelerine kavuşması içindir.  

Gelelim mağdurun yakınına. Mahkemenin FETÖ’cü olanla olmayanı ayırmak gibi bir misyonu var mı emin değilim, ancak böyle bir misyonu varsa bunun bize izdüşümü, FETÖ’cü olmadığına kanaat ettiği kişileri de hapiste tutmaya devam ediyorlar şeklindedir. En azından bizim davamızda hissettiğimiz ve yaşadığımız budur.

15 Temmuz gecesi ne yaptığını nerede olduğunu ispatlayan, ve bunu da darbecilere bedeniyle direnerek yapan birinin durumu nasıl önemli olmaz, nasıl esasla ilgili değil denilir akıl mantık adalet veya hiçbir insani değer bunu sindiremez.

9 aydır tutuklu bulunan yeğenimle ilgili son gelişme evlere şenlik, lütfen okuyun; Gelen HTS/IP kayıtlarına göre;

1- User id (kullanıcı adı) YOK ! (yani programa bilinen yöntemlerle bir kayıt yapılmamış, bir profil oluşturulmamış)

2- Mesaj içeriği yok (yani 1 tane bile mesaj atılmamış)

3- Bütün bağlantılar arasında 1 saniye var (yani bir insan evladı bu kadar sıklıkla mesaj atamaz, bunu yapan belli ki bir başka yazılım)

4- Bağlantı sayısı 68 (yani ByLock kullanıcılarının binlerle ifade edilen mesajları var)

5-  En bombası da bu, bağlantıların önemli bir kısmı, tam ezan vaktinde olmuş.

6-  Namaz vakti yazılımını yazan kişinin Alper Yıldız, FETÖ’cü olduğu, TÜBİTAK’tan ihraç edildiği tesbit edilmiş vs vs..

Şimdi öğrenmek isterim Reis,

2014 yılında, tam da bizim bağlantı yaptığımız iddia edilen zamanda demişsiniz ki, Bu ülkenin başbakanı olarak açıkça ifade ediyorum ki, Dicle’nin kenarında kurdun kaptığı bir koyun bile benim mesuliyetim altındadır.”

Şimdi, bizim kuzumuzu da kurt kaptı !! 

FETÖ kurdunun kurduğu tuzak mı dersiniz, devletin kuru ile yaşı ayıramayan adalet sistemi mi dersiniz, ne derseniz deyin ama bizim kuzumuzu da kurt kaptı…

Şimdi soruyorum, bununla kim ilgilenecek? Hakimler korkuyor… Kim bu adaletsizliği giderecek?

Hz. Ali ve Aliya’nın misallerindeki gibi, uğruna savaştığımız adaleti bugün ve acilen tesis etmeyeceksek mücadelenin bir anlamı var mı?

Bu kadar delilden sonra hâlâ kayıtsız kalınıyorsa şunu bilmenizi isteriz ki, biz sizi bugüne kadar Allah için, Allah’ın davasına sahip çıktığınıza inandığımız için sevdik… Zira gerçek dostun Allah olduğunu biliyor ve iman ediyoruz. 

www.twitter.com/sabribalaman

www.facebook.com/sabri.balaman

 

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23