• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Sabri Şahsuvar
Sabri Şahsuvar
TÜM YAZILARI

Büyük şeytan detayda gizlidir

22 Ekim 2019
A


Sabri Şahsuvar İletişim: [email protected]

Salı günü itibariyle 120 saat son bulacak ve ak koyunu da kara koyunu da hep birlikte göreceğiz.  Henüz yazının başında iken fikrimi paylaşmak isterim; zafer inananlarındır! 

ABD ve batı ittifakı son seksen yılımızı şekillendirme çabalarındayken “bizler acaba aklımızı başımıza aldık mı?” sorusunu sormaktan kendimi alıkoyamıyorum. Yakın tarihimizi incelediğimizde neler olup bittiğini film şeridi gibi gözerimizin önünden geçirmek zor olmamalı... İngilizlerin coğrafyamızı cetvel ile çizdiği yıllar çok da uzağımızda değil. Ancak ne yazık ki balık hafızasından ibaret bir millet olduğumuzu inkar edemiyoruz.

1916 yılında imzalanan gizli Sykes-Picot anlaşmasının tarihte barbarlık ve ihanetten başka bir şey çağrıştırmadığını ve İslam coğrafyasını ne denli tehditlerle şekillendirdiğini söyleyebiliriz. ABD, 1990’lı yıllarda Irak’ı daha derin bir kargaşa ve bölünmeye doğru sürüklerken, kuzeydeki özerk Kürt yönetimi Bağdat’ı bağımsızlık ilan etmekle tehdit ediyor. Irak İslam Şam Devleti yani yapay yalan şeytan devleti (IŞİD) militanları Irak ve Suriye sınırını 2014 yılında buldozerle dümdüz ederek Sykes-Picot anlaşmasını ve bölgenin tüm sınırlarını ortadan kaldırma niyetlerini de ilan etmişti. Aslında bunların hepsinin birer tiyatrodan ibaret olduğunu unutuyoruz. Asıl amacın büyük Şeytanın beslenmesinden ibaret olduğunu, bölgenin insansızlaştırılarak vaad edilen Büyük İsrail projesinin gerçekleştirilmesi hayali olduğunu görebiliyoruz.

Bugün esas meselemiz Suriye’de “Barış Pınarı Mutabakatı’yla” TSK’nın çok önemli ve büyük bir başarı kazandığını görüyoruz. Sınır güvenliğimiz hususunda ve terörle mücadelede bu harekâtın hedefine ulaşmış olması hiç kuşkusuz sevindiricidir. Şimdi gözler, Suriye’deki PYD/PKK yuvalarına çevrildi. PKK’nın Suriye uzantısı PYD ve onun silahlı gücü YPG’nin de Türkiye’nin güvenliği için bir tehdit oluşturduğunu biliyoruz. Barış Pınarı Harekatı’nın kendine yönelmesini bekleyen PYD/PKK’nın, Esad ile birlikte önlem aldığı duyumları gelmeye başladı. 

Suriye’de oynanmakta olan oyunun iç yüzünü daha net görmek için Rus Üssünde yapılan görüşmeyi incelemek lazım. Esad’ın heyetiyle görüşen PYD/PKK, Suriye’nin kuzeyindeki birçok bölgeye göstermelik olarak rejim bayrağı çekecek. Böylelikle rejim ve örgüt, Barış Pınarı Mutabakatı ile Türkiye sınırında devam etmesini engellemeye çalışacak. Terör örgütü geniş bölgeyi elinde tutarak, Fırat nehrinin batısı ve doğusundaki hakimiyet bölgelerini birleştirmek istiyor. Suriye’de, terör örgütü PYD/PKK ile Beşar Esad rejimi, Türkiye’nin  Resulayn’dan sonra örgütün kontrol ettiği bölgelere yönelmesini önlemek için pazarlıklar yapıyor. PKK’nın hem ABD hem de Rusya ile gizli ajandasını devreye sokarak her türlü manevra kabiliyeti gösterdiğini görmekteyiz.

PYD/PKK’nın, harekatın kendileri için yapıldığını bilmesi şaşkın ördek misali bir tabloyu ortaya çıkarıyor. Örgütün ABD ile yaşadığı hayal kırıklığı için yasta olduğunu açıkça ifade etmemizde fayda vardır. Aynı zamanda örgütü saran bir başka korkunun da Türkiye’nin, Münbiç’in ve Azez ilçesinin güney kesimlerine yönelmesidir...

Terör örgütünün üst düzey yöneticileri ile Esad rejimi temsilcileri arasında Suriye’nin Lazkiye ilinde bulunan Hmeymim hava üssünde bir toplantı yapıldı. Rusya’nın kontrolündeki üste toplantıya katılan bir kişinin bazı ajanslara verdiği bilgiye göre, Rus yetkililerin arabuluculuğunda gerçekleşen görüşmede taraflar Barış Pınarı Mutabakatı’nın sonraki aşamalarını değerlendirdi. Rus uzmanların da planlama noktasında destek istediği bazı kaynaklar tarafından konuşulmaya başladı. 

Başkan Erdoğan ve Putin’in bugünkü görüşmesi kilit konumundadır. Bu kilit görüşme, bölgenin geleceğini belirleyecektir. Rusya coğrafyamızda ya kader birliği yapar, net bir ajanda sunar ya da düşman safında bulunarak bundan böyle gerçekleşecek olan planlamada Türkiye başka yol haritası üzerinde çalışarak gelecekteki muhtemel riskleri bertaraf etme yoluna gider. Rusya ile ittifak dosyasını kapatarak çıkarları doğrultusunda yeni yol ayrımına gelebilir. Bir not; Rusya PKK/YPG kartını fazla masada tutması halinde rahat uykuya hasret kalabilir.

Times Gazetesi’nde, anlaşmanın ABD Başkanı Donald Trump’ın 6 Ekim’deki Amerikan askerlerini geri çekme kararının yol açtığı savaştaki değişimi tersine çeviremeyeceği kaydedilerek, “YPG’lilerin iç savaşın kaosu sırasında oluşturduğu yarı devletleri Rojava artık yok. Esed’in ordusu, 7 yıl süren Kürt kontrolünün ardından Türk sınırına geri döndü ve Rusya, ABD’yi Suriye’deki en büyük güç olarak geride bıraktı” ifadesine yer verildi. Ancak bu bütün yazılan ve çizilen algı operasyonlarına karşı Türkiye’nin daha fazla taviz vermeden amacına uygun yol haritası uygulaması gereklidir. Büyük şeytanların hesabı hep gizlidir ne de olsa şeytan detayda gizlidir.

Maşa olarak kullanılan PKK’nın şunu öğrenmesi gerekir; ABD, Kürtleri kurtarmadım dediği gibi “petrol sahasını kurtarmak için büyük iş başardım” demesini de bilir. Bölge insanının ölmesinin Batı’nın umurunda olmadığını öğrenin edilgen ezikler... İsmi üzerinde şeytan... Ne zaman sizleri gömeceğine büyük şeytan karar verir...

Vesselam...

 

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

Sofuoğlu

Kim ABD'ye güveniyorsa yanılıyor.Büyük Şeytan ABD'ye asla güven olmaz.Geçici ateşkes sağlanarak, ABD ortakları olan PKK=PYD=YPG'lilerin imhasını engellediğiyle kalmamış, onbinlerce tır silah mühümatının MEHMETÇİĞİN eline geçmesini de engellemiştir.Türkiye eline geçirdiği fırsatı değerlendirip, teröritsleri imha etmeliydi.Teröristler anlaşmayla belirlenen sınırların dışına çıksalar dahi, oradan da güven altına alınan bölgeye taciz etmeyeceğinin garantisi yok.Suriye göçmenleri ensar muhacir muamelesi çerçevesinde ülkemize alınmış ancak,Suriye'nin bir ESAT olmadığı; işin içinde:ABD,RUSYA,İRAN,AB,İSRAEL,ARAP LİGİ,ÇİN hatta tüm dünyanın olduğu gerçeği ne yazık ki, iş işten geçtikten sonra anlaşılmıştır.Ve bugün TÜRKİYE toprağında barındırdığı diğerleriyle beraber beş milyon mülteciyle baş başa kalmıştır.Bugün bu mülteciler(mülteci statüsünde değiller)arasında ülkelerine dönüş için bir anket yapılsa, beş milyondan bir milyon sığınmacının kendi rızasıyla Türkiye'den ayrılacağını hiç sanmıyorum.Yani, insani boyutunu bir tarafa bırakırsak,HÜKÜMET sığınmacı politikasında yanlış yapmıştır. Suriye konusunda da yanlış yapmıştır.Alt düzeyde de olsa Suriye rejimiyle diyaloğu vakit kaybetmeden başlatmalıdır.Yoksa, gerek ekonomi, gerekse diğer nedenlerle büyük sorunlara neden olacak, Suriyeli sığınmacıların burada kalacaklarından kimsenin şüphesi olmasın.Buda zamanla karşı çıkma da dahil,sorunların çıkacağını hepimizin bilmesinde fayda vardır.

O.U.

Kaleminize yüreğinize sağlık noktasından virgülüne kadar aynı sizinle hemfikirim elhamdülillah bizim reisimiz ve hükümetimiz bu şeytana karşı her türlü a,b.c. planlarını yaparlar ki yapıyorlarda o şeytana bu coğrafyayı dar edeceğiz inşallah.
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23