• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Sabri Şahsuvar
Sabri Şahsuvar
TÜM YAZILARI

Besleme medyadan milli medya olur mu?

27 Temmuz 2021
A


Sabri Şahsuvar İletişim: [email protected]

Medya ekonomisi alanında çalışan araştırmacılar günümüz medya piyasasını hiç olmadığı kadar istikrarsız olarak nitelendirmekteler. Kamu sübvansiyonları ile görsel yazılı medya ve dijital medyaya dolaylı ya da doğrudan yapılan destekler şeklinde gerçekleşebilir. Medyanın artık küresel anlamda kültür emperyalizmi adı altında, büyük devletler tarafından fonlanıp emperyalist bir propaganda aracına dönüştüğünü görmekteyiz son zamanlarda ve birçok gazeteci arkadaşımızın fonlanması, algı yönetimi, bunun yanı sıra bazı ülkelerin çıkarına hizmet aracı olmaya başlamıştır.  

Medya Raporu’na göre bağımsız gazetecilik platformları tarafından kitle fonlaması giderek daha sık başvurulan ve giderek daha çok karşılık bulan bir yöntem olarak öne çıkmaktadır. 

Rapora göre bu motivasyon aynı zamanda “gerçeğe dayalı haber yapan çeşitli bağımsız sesleri desteklemekle” ve kullanıcıların kendilerini bir amaç veya bir değerler sistemi üzerinden tanımlamak istemeleri ile ilgilidir (Reuters Digital News Report, 2018). Son yıllarda giderek artan bir şekilde bağımsız, dijital gazeteciliğin gelir kaynaklarına bu medya ve onun takipçileri arasında gelişen ve derinleşen bir ilişkiden kaynaklanan yeni bir gelir türü eklenmiştir. 

Bu betimleyici çalışma, Avrupa’daki başarılı örneklerin ışığında, kitlesel fonlamanın bağımsız dijital gazeteciliğin ihtiyaç duyduğu finansal kaynağın sağlanmasında umut vaat eden bir finansman modeli olma potansiyeline sahip olduğunu iddia etmektedir. Ancak AB buna çıkar amaçlı bir kültür emperyalizmine hizmet odağında bakmaktadır.

Buna benzer bazı AB devletleri medyayı ayakta tutmak için fonlama kanalına ihtiyaç duymaktadır. Ruşen Çakır gibi gazetecilerin AB için rol model olarak algılandığı unutulmamalıdır. Medya gücü her zaman iktidarlar tarafından kontrol edilmesi gereken bir kol faaliyeti olarak göz önünde tutulmuştur, hiçbir demokratik iktidar medyanın gücüne saygı duymamıştır.

En büyük kırk medya kuruluşunun sahiplerinin büyük bir bölümünün iş insanları olduğu Türkiye’de medyaya sahip olan şirketlerin aynı zamanda inşaat, enerji, turizm ve maden gibi sektörlerde yatırımları bulunmaktadır. Bu durum; şirketler tarafından üretilen medya içeriğini siyasi ilişkiler ve ticari çıkarlar kıskacına hapsetmektedir (Media Ownership Monitor Turkey, 2019). Bunun bir sonucu toplumun haber medyasına olan güveninin azalmasıdır. 

Türkiye’de toplumun yüzde elli dördü medyaya güvenmediğini belirtmektedir. Otosansürün gazeteciler arasında bir norm haline geldiği ana akım medyanın dışında ise çoğunlukla yine ana akım medyada işten çıkarılan gazeteciler tarafından kurulan küçük ölçekli, dijital gazetecilik platformları alternatif bakış açıları sunmaktadır (Reuters Digital News Report, 2019). Türkiye’de bağımsız gazetecilik faaliyeti yürüten kurumlar ve gazeteciler teknolojinin medyaya giriş ve içerik üretme maliyetlerini düşürmesinin kendilerine sağladığı avantajın altını çizmektedirler. Teknolojinin bu getirilerine rağmen bağımsız gazetecilik ihtiyaç duyduğu kaynağa ulaşmaktan çok uzak bir noktadadır. 

Bu kurumların bir kısmı okuyucu/izleyici odaklı bir finansman tekniği olan kitlesel fonlamayı gelir modellemelerine dahil edecek girişimlerde bulunmakla birlikte kitlesel fonlama hiçbirinin finansman sisteminin odak noktasında değildir. Bu durumun önemli sebeplerinden biri, Türkiye’de kitlesel fonlama kampanyaları açısından katılım kültürüne dair dile getirilen endişelerdir. 

Buna rağmen özellikle süregelen projelerin desteklenmesi şeklinde işleyen bir kitlesel fonlama kampanyası biçimi olan, gazeteciler tarafından yürütülen ve patreon platformu üzerinden mikro ödeme düzeyinde gerçekleşen kampanyalar bağımsız gazeteciliğin faaliyetlerinin bir bölümünün sürdürülmesine katkı sağlama konusunda umut vaad etmektedir. Ancak medyanın kontrol yapısı genelde SOROSÇU yapılara bağlı olduğu kadar medyanın özgürlüğünü de birileri ifade etmekte  aciz olsa da küresel sermayenin kitle iletişim alanı olan gerçeği değiştiremez. 

Bağımsız medya demokratik bir toplumun kilit bir parçasıyla medyayı siyasal ve ticari çıkar gruplarının etkisinden kurtarmak toplum için hayati bir önem taşımaktadır. Nitelikli gazeteciliğin maliyetli ve emek yoğun bir faaliyet olduğu göz önünde bulundurulduğunda onun piyasa ve devletin etkisinden kurtulması için öne çıkan gelir modelinin merkezinde okuyucularının vereceği destek bulunmaktadır. Bu bağlamda bağımsız gazeteciliği desteklemek isteyen okuyucu/izleyicilerin ödeme yapma istekliliğinin nasıl artırılacağı gazeteciliğin geleceği açısından büyük önem arz etmektedir. 

Vesselam…

 

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

####

Beslemeden olmaz...yandaştanda olmaz..sonuçta bileğinin hakkı ile değil reklam kamu kaynağı desteği v.s işlerle ayakta kalabilen karton kulelerdir,beslemede yandaşta.....doğruyu demişsin ama yarım demişsi..hep böyle yapıyorsunuz...hep yarım yamalak muğlak ifadeler..

Yavuz

SOLYANDANCARKLİTAİFE. ..... DURDURUN BU BESLEMELERIN FONLARINİ .ALDIKLARI ABD.CİA. MOSSAD..BATI KAYNAKLI..USAKLİK.MANDALİK. KOPEKLİK. YARDIM.PARASİNİ ............YASA İSE YASA...KANUNDA. .KANUN..ÇIKARIN. .
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23