Ramazan-Zekat-Fitre… Bayrama hazır mıyız?
Eski bayramlarda şeker yerdik, mendil alırdık; bugünün mısır şuruplu suni, ebter şekerlerini yiyince başta şeker hastalığı ve pek çok hastalıklardan o mendillerle sular seller gibi gözyaşımızı siliyoruz..!!
Bugünkü bayramları bu hâle getirenleri unutmayalım. Allah, Kadir Gecesi kabul edilen dualar hürmetine, bütün bu yapılanları, haksızlık karşısında susanları cezasız bırakmasın. Bizlere ve gelecek nesillerimize yaşattığı bu acıların hesabını da sorsun!
Bayramlarda sevincin yerini gözyaşı aldı!
Yediğimiz bütün şekerler, lokumlar, emülgatör katkılı! Raf ömrü, korunması gibi pek çok sebeplerle sentetik madde çöplüğü yapılan yapay gıdalarla, başta gelecek neslimiz olmak üzere bütün toplum yok edildi! Bağışıklığı bitmiş, hastane kapılarında ellerinde ilâç torbaları, organları eksik, ellerinde insülin iğneleriyle kalan ömrü mutsuz ve gelecekten umutsuz bir toplum olduk!
Ufacık çocukların bedenlerinde, binlerce iğne yarası!! Bunların sebebi bayramlarda yedirilen, pancar şekerinden değil ebter mısır şurubundan kimyasal, trans yağlar ve diğer abur cuburlar!
BÜTÜN HASTALIKLARIN SEBEBİ, KARACİĞERİN-RAFİNERİNİN ÇALIŞMAMASIDIR..?!
Bugün; beden emilimiyle “temizlenmeyen kimyasallar”, kimyasal ilâçlar, emülgatörler-katkı maddeleri, MSG-Çin tuzu, asitli içecekler ve GDO’lu beyin kodlarımızda olmayan gıdalar mide bağırsak sistemimizde parçalanamaz!
Doktorlarımızın dediği gibi karaciğerimiz siroz olur ve çalışmaz! Türk insanı hastanelere muhtaç bırakılır!
GDO’lu yemlerle beslenen hayvanlar insan neslinin genetiğini değiştirecektir!
Ukrayna’daki 50 laboratuvarda çalışması yapılan salmonella, brucella, fasciola hepatica-karaciğerin kelebeği gibi bakteri ve parazit türleri, hem hayvanlarımızı hem de insanlarımızı tehdit etmektedir!
İnsanımız suni gıdalara ve etlere mecbur bırakılmadan; devletin ilgili birimleri tarım ve hayvancılığımızın geleceği noktasında acilen tedbir almalıdır!
DOĞRULARI, KATIRLARI
ÜRKÜTMEDEN SÖYLEYEBİLİYORUZ!
Tarımsal çöküş uyarımızı yaparak ülkenin çöküşüdür diyerek tedbir alınması gerekir diyoruz!
Yapamıyorsanız yapanlara sorun!
Ülkemizin kalkınmasına destek olalım! Soran dağları aşar! Sormayan liyakatsiz, ehliyetsizler insanı ona buna muhtaç eder!!!
Diyoruz ki; “Lâ tahzen!” Allah’ımızla beraberiz, elhamdülillah. Üçler, dörtler, yediler, kırklar, elli birler, Ya Hak, Ya Hu, Ya muin! Lâ ilâhe illa hu, aleyhi tevekkeltü ve hüve Rabbil arşil azîm! Âmin.
DİLBAZLARA DEĞİL İCRAAT YAPANLARA
TEVECCÜH BEKLENİYOR!
Türkiye’de Oğuzların harman olduğu, Fatih’in İstanbul’u fethine vesile olan topların döküldüğü, Kastamonu İnebolu Çamlıca-Demirci köyünden Ahmet Maranki olarak, bu ülkeni evlâtlarının da üretebildiği, ülkeye ağaç diktiği bilinsin!
Sorulsun! Öğrenilsin! Bayramlarımız neşv-ü nemaya vesile olsun.
DEĞİŞENLER-DİRİLENLER- PAYLAŞANLAR
KURTULACAK!
Hocam derdi ki; “Evlâdım! Âhir zamanda helâl haram, hayır şer, eğri doğru karışacak; hatta iyilik namına hiçbir şey kalmayacak!! Her şeyi bozacaklar! Nerede bir iyi gördün, takip et! Doğru gördün, tabi ol! Tut! Elini bırakma!
Bayramlarda sıla-ı rahimi terk etmeyelim. Yakınlar ve akrabaya bakmaya, malımızın zekâtını, bedenimizin sadakasını, fitrelerimizi, nisap miktarı kadar malı olmayan ihtiyaç sahiplerine önce hane, akabinde mahalle, şehir, memleket ve küre-i arz dairesinde bir şuurla, yakınlardan başlayarak talebeyi ulum başta olmak üzere benim teklifim ve tercihim, şayet yanınızda çalışan ve üretenler varsa tercihinizi onlardan yana kullanarak bu geçim zorluğunda çalışanlarımıza destek olmakla bayramlarımız o zaman hepimiz için gerçek bayram olacaktır! Vesselâm.
WhatsApp İhbar Hattı: 530 200 00 96