• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Ahmet Maranki
Ahmet Maranki
Stratrajik Oyunlar
TÜM YAZILARI

Öğretilerimizdeki ölçümüzde Allah (c.c) varsa gam yok..!

23 Kasım 2018
A


Ahmet Maranki İletişim: [email protected]

Hayırlı ve bereketli Cumalar dostlar.

İnsani yani İslâmi hak hukuk gözetilen bir hayata hasret içinde olduğumuz karanlık günlerin şafağında, kâinatın sahibi yüce Allah’ın gösterdiği yol ve işaretle aydınlığa vesile olacak sözlerle yazımıza başlayalım.

 Allah (c.c)’ye, başöğretmenimiz Muhammet (s.a.v)’e selam olsun!

“De ki: Allah’ın bizim için yazdığından başkası bize asla erişmez.

O bizim Mevlâmızdır.

Onun için müminler yalnız

Allah’a dayanıp güvensinler.”

Tevbe/51

İkincil dayanağımız, âlemin nuru Efendimize de kulak verelim:

“Sünnetimden yüz çeviren kimse benden değildir.”

“Ben, güzel ahlâkı tamamlamak için gönderildim.” (Muvattâ, 2633)

Her gün bu köşelerde insanlara yol göstermek, hakikâtleri dile getirmek, bilmeyenlere bildirmek, bildiklerimizi de tebliğ etmek için yazıp çiziyoruz. Peki, ölçümüz ne olmalı? İşte bugün bu konuda sizlerle yukarıdaki ayet ve hadislerin ışığında bilgilerimi paylaşmak istiyorum. Rabbim sözlerimize tesîr eylesin ve cumalarımız cem olmaya vesile kılsın!

Her şeyin bir yaratıcısı vardır kâinatın da yaratıcısı Allah (c.c) ve kâinatı bize anlatmak için Peygamberimizi vazifeli kılmış, O’nun vasıtasıyla kâinatın yaratılışını, gailesini ve idrak biçimini bizlere anlatıyor. Hepimiz, her gün bir şeyler yazıp çizip karalıyoruz, konuşuyoruz. Fakat ölçümüz ne olmalı ?! 

Bir cep telefonunu, bilgisayar, televizyon çalıştırmak için onun bir mucidi ve o mucidin hazırladığı programı bilmek gerekir. Yani bir ilâç bile kullanırken prospektüsünü okuyarak kullanıyoruz yani en iyisi onu yapan bilir;

“Peki insanı kim bilir??!!”

Akledebildiğimiz kadarıyla “kâinat” diye adlandırdığımız sonsuz ölçek ve ehemmiyetteki yapıyı, ağacı toprağa taşıyan sebepleri, hayvanatı, denizleri, okyanusları, havayı, iklimleri ve bunların her birinin ayrı ayrı düzenini ve dahi birbirleriyle etkileşimlerini hangi tarifsiz kudret ayarlıyor?!

Yaratıcımız kim, Allah. Onun için, ne yazarsak yazalım, neyi anlatırsak anlatalım “Allah” ile başlayalım Allah ile devam edip O’nun adıyla her şeyin kapısının açılacağını unutmayalım.

Aradığımız her şey “kâinat şifahanesi”nde bizim için yaratılmış! Biz sağlıklı, mutlu ve huzurlu-dimdik yaşamanın yollarını araştırmak. Bunun metodunu, kaide ve kurallarını peygamberleri vasıtasıyla ve her asırda “asrın idrak, izan ve ihtiyaçlarına göre” yorumlayıp anlatacak ulema göndermiştir. Bu sebeplere sığınarak, haddimizi aşmadan meselelere çözüm yolları aramalıyız.

Misalen hava kirliliğine çözüm bulacaksak Kur’an’da var, denizler niçin kirleniyor Kur’an’da var, hayvanat ve nebatatın menfi değişimlerini, flora ve faunanın yok oluşuna mani tüm tedbirlerin asgari “çıkış yolu” bunları yaratanın kitabında var! Ve dahi Allah resulünün ilgili rivayetleri var! Söylediğimiz gibi haddi aşmıyoruz. Bir şey yaparken yazarken konuşurken O’nun adıyla başlayıp O’nun adıyla bitirmeye Allah hepimize nasip eylesin, âmin.

Allah var; gam yok!

Bütün işimiz onu razı etmek!!!

Hocam derdi ki, “O razı olsa; bütün dünya üzerindekiler, insi cinni yaratıklar, görünen ve görünmeyenlerin şerri, zararı veya soğukluğunun hiç ehemmiyeti yok. O dinler ve isterse onların kalplerini size bağlar!” Rabbim, kendine kul, habibine ümmet olmayı, rızasını kazanan işler yapıp haksızlık karşısında susup dilsiz şeytan olmadan, ahirette bizleri kurtaracak eserler bırakabilen ve “Sizin en hayırlınız, insanlara en faydalı işler göreninizdir !”düsturuyla hayırlı işler görenlerden eylesin.

Unutmayın ki konuşan alelâde birisi değildir. Konuşan Allah’ın Resûlü’dür. O, ‘vahiy’le konuşur. Onun konuşmaları dinin apaçık hâlidir. O, Allah’ın yeryüzünde konuşan dilidir. O’nun sözü üzerine söz söylemeyin. Resûlün değer yargısı üzerine değer yargısı getirmeyin. Resûlün kararını ikâme etmeyin. Resûlün gösterdiği hayatın üzerine bir hayat düşünmeyin.

Yani konuşan Allah’ı konuştursun, peygamberi konuştursun, kitabı, sünneti konuştursun. Çünkü bu dini en güzel Allah ve Resûlü anlatır. Bu dini ben de, bir başkası da, Allah ve Resûlü’nden daha güzel anlatamaz. Ben bence, ötekisi de kendince din anlatırsa toplum işte böyle ihtilaflardan kurtulamaz. Eğer şu ana kadar bu toplumda din anlatanlar bu dini kendileri değil de Allah ve Resûlü’ne anlattırmış olsalardı, eminim toplumda bu kadar ihtilaf olmayacaktı.

Eğer hocalar bu dini Kitap ve Sünnete anlattırmış olsalardı, bunları halleriyle gösterselerdi toplumun kafasında insanların sözleri değil de Allah ve Resûlü’nün sözleri olsaydı, inanın toplum bundan çok daha Müslüman olurdu.

Bugün 24 Kasım Öğretmenler günü

Yaratıcımız olan Allah (c.c)’a!

Başöğretmenimiz Peygamberimiz (s.a.v)! 

İnsanlara yol gösteren bütün öğreticilere!

Dinini asrın ihtiyaçlarına göre bize ileten müceddit ve Allah dostu âlim ve ulemaya!

Hayata gelmemize sebep olan bizlerin öğreticisi ata, baba, annelerimizden ölmüşlerine rahmet, kalanlarına da sağlıklı bir ömür diliyoruz!

“Din hayatın esası, ihyay-i din ile olur bu milletin ihyası”.

“Cenab-ı Hakk edebin bütün çeşitlerini habibinde cem etmiştir”.

Bunun üstünde bir öğretici lider ve başöğretmen aramak beyhudedir!

Unutmayalım! 31 Mart seçimleri arifesinde Allah (c.c) katında en makbul ve en gür sedâ..!

“Muhammedî yolda inananları, eser verenleri ve bu uğurda yaşayanları, bunlarla dost olanları ve yapılacak işlerde ve seçimlerde ehliyet ve liyakat düsturuyla bu özellikteki insanları işbaşına getirenlerin olacaktır.”

Vesselâm!.. 

 

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23