• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Ahmet Maranki
Ahmet Maranki
Stratrajik Oyunlar
TÜM YAZILARI

Müsbet hareket etmek! Cihad-i ma’nevi!

29 Kasım 2022
A


Ahmet Maranki İletişim: [email protected]

 

Maddi-manevi dünyamıza düstur olan hakikâtler; özümden yola çıkan benim ve ehven kabilde idrak ettiğim “ben”lerin, insanat-hayvanat-nebatat ve bil cümle âlemin sahibi Allah Tealâ’nın emrettiği “Kur’an’ın, ilim fen noktasında izahı”yla, akla-ruha yol gösteren-bin bir letaife bâb olan hikmetlerinde-sırlarında mahfuzdur! Hususen Efendimiz (as)’ın ve cümle Resul-ü Nebî’nin yolu ve hayattaki en mühim mesele “cihad-ı ma’nevi”dir!!!

MÜSBET HAREKET İÇİN ‘GAYRET DAHİ 

ETMEK!’, MENFİ HAREKETE SET OLUR!

Müspet fikir-zikir ve işler; belâlar ve dahi menfi ihtimalleri asgari seviyeye geriletir! Müsbet hareket etmeyenlerse, manevi âlemlerinde metafizik gerilimleriyle atom bombası gibidir! Bunu iyi bilen İblis ve şürekâsı şeytanlar, mümkün olan her fırsatla enerjimizi-sağlığımızı-huzurumuzu-hayatımızı çalmaya çalışır! Toplumu sokaklara döker! Bütün gayreti, fitne-nifakla insanlığın temel dinamiği kardeşliğe ve huzura darbe vurmaktır!

Hayatın idame ve idaresi için maddi iş ve iştigalin, beraberinde manevi hizmetlerle görülmesi zaruridir elzemdir lâzımdır ve vacibtir! Tarihteki misallerde vatan müdafaası için, bir “devlet ucumu hâlinde ihtilaflar bir yana bırakılıp” ulema ittifaken bütün medreseleriyle at sırtında cihada gitmiştir!!

BUGÜNÜN EN BÜYÜK CİHADI 

“VATANIN BEKASI”DIR!!!

Bugün toprak ve taht kavgaları yoktur! “1000 yıldır İslâm’a ve insanlığa hizmet etmiş ecdadın torunlarının, evlâdlarının işgâl edilmiş ruhları!!!”nı, işgâl edilmiş kafalarını, işgâl edilmiş benliklerini kurtarmak temel vazifesi hasıl olmuştur!!!

Bu necip ve asil milletimizin düştüğü bataklıktan acilen ve en radikal tedbirlerle-hamlelerle kurtarılması için, acilen seferberlik ilân edilerek iç ve dış düşmanlar def-ü ref edilmelidir! Bunun da “en kısa! en kesin! en sağ-salim” yolu ve yöntemi “müspet hareketler ve çalışmalar”dır!

SAVAŞ VE MÜNAKAŞA HÂLİNDE 

İLETİŞİM YOKTUR!

“En kötü barış dahi, en iyi savaştan evlâdır..!!” diyen atalarımızın metoduyla, düşmanlarımızla öncelikle oturup konuşarak uzlaşma yoluna gidilmelidir! Hastalık tedavisinde mikroplara müdahale gibi; dâhildeki manevi tahribata karşı “Kur’an ecza ve şifahanesi”nden çözümler aranıp bulunmalıdır!

Asıl ve kalıcı neticeler, Kur’an’ın nuruyla manevi tamiratı sağlamakla mümkündür! Dini yeniden ihya ederek, dinin müntesibi insanlık da asli-fıtri ayarlarıyla yeniden inşa edilecektir! İnsanın zahiri dertlerine-rahatsızlıklarına ilâçlarla müdahale edilirken; manevi problemler ve gerilimlere de “kırmayıp dökmeden, kucaklayıp, sevgiyle-muhabbetle-aşkla gönüllerini kazanarak!”, akıllarındaki şüphe ve vesveseleri “iman hakikatleri!” ile izale edip insanları kazanmaya çalışarak, Allah’ın adını insanlığa ulaştırarak, Allah’ın dinini ikâme etmek farzdır!!

“BAŞIMIZA GELECEKLER”İ DÜŞÜNMEKLE 

DEĞİL; “HİZMET-İ KUR’ANİYE” İLE MÜKELLEFİZ!

Bediüzzaman Rusya’da esaretteyken, teftişe gelen ve herkesin korkuyla ayağa kalktığı kumandan karşısında ayağa kalkmamıştır! Karşısında asılan pek kıymetli ulemayı gösteren Divan-ı Harb-i Örfî’ye de zerre ehemmiyet vermeyip “Yaşasın zalimler için cehennem!!!” dik duruşuyla hakiki Müslüman izzetini göstermiştir!

“Sırtımızda çok hassas bir dava taşıyoruz. Bize hücum edenlerle uğraşmaya ne vaktimiz var, ne de vazifemiz..! Ne de onlarla mücadele edip, davamızı sırtımızdan düşürmeyi asla göze alamayız! Öyleyse bütün hücumlara karşı en büyük cihad, en büyük mücadele; müsbet hareketle davamızdan taviz vermeden, boyun eğmeden, diklenmeden dik durabilmektir!

Davamıza hane dairemizden başlayarak mahalle, şehir, memleket, küre-i arz dairesinde; atalarımıza Peygamber müjdesiyle emanet edilen dinimize sahip çıkacağız! Bediüzzaman’ın diyor ki; “Bana, ‘Sen şuna buna niçin sataştın..?’ diyorlar, farkında değilim..! Karşımda müthiş bir yangın var!! Alevleri göklere yükseliyor..!!! İçinde evlâdım yanıyor, imanım tutuşmuş yanıyor..!!! O yangını söndürmeye, imanımı kurtarmaya koşuyorum..! Yolda biri beni kösteklemek istemiş de ayağım ona çarpmış; ne ehemmiyeti var..?! O müthiş yangın karşısında bu küçük hadise bir kıymet ifade eder mi? Dar düşünceler, dar görüşler..!

Beni, nefsini kurtarmayı düşünen hodgâm bir adam mı zannediyorlar? Ben, cemiyetin imanını kurtarmak yolunda dünyamı da feda ettim, âhiretimi de. Seksen küsur senelik hayatımda dünya zevki namına bir şey bilmiyorum. Bütün ömrüm harb meydanlarında, esaret zindanlarında, yahut memleket hapishanelerinde, memleket mahkemelerinde geçti. Çekmediğim cefa, görmediğim eza kalmadı. Divan-ı harplerde bir câni gibi muamele gördüm; bir serseri gibi memleket memleket sürgüne yollandım. Memleket zindanlarında aylarca ihtilâttan men edildim. Defalarca zehirlendim. Türlü türlü hakaretlere mâruz kaldım. Zaman oldu ki, hayattan bin defa ziyade ölümü tercih ettim. Eğer dinim intihardan beni men etmeseydi, belki Said bugün topraklar altında çürümüş gitmişti..!

Benim fıtratım, zillet ve hakarete tahammül etmez. İzzet ve şehamet-i İslâmiye beni bu hâlde bulunmaktan şiddetle men eder. Böyle bir vaziyete düşünce, karşımda kim olursa olsun, en zalim bir cebbar, en hunhar bir düşman kumandanı olsa, tezellül etmem! Zulmünü, hunharlığını onun suratına çarparım. Beni zindana atar, yahut idam sehpasına götürür; hiç ehemmiyeti yoktur...!”

Rabbim! Bizleri âhir ömrümüzde, Hakk’ın hatırını âli tutanlar zümresinden eyle! Başımızdakilere de aynı feraseti nasip eyle..! Âmin.

WhatsApp İhbar Hattı: 530 200 00 96

 

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

ADİL

HOCAM ASLINDA DİNİ MÜBİNİİZ İSLAM DİNİNE VE ÖRF ADETLERİMİZE VE TARİHİMİZE ECDADIIZA SAHİP ÇIKARSAK VE ONLARIN GENÇ NESİLLERİMİZE ÖĞRETİR VE SAHİPLENDİRİRSEK HERŞEY HALLOLMUŞ OLUR ALLAHIN İZNİYLE

Anlamlarini bilmediginiz kelimeler

Kendinizin anlamlarini bilmediginiz kelimelerle ne anlatmaya calisiyorsunuz
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23