Mehmet Akif-İstiklal Marşı-Asım’ın Nesli-Dolarizasyon!
Ülkemiz başta olmak üzere, tüm dünyadaki “karartma!”yı, en yoğun hâliyle yaşıyoruz! Bu karartmaların merkezinde de, “modern” diye güzellenen “karanlık bilim” var!! Bu bilim erbabını araştırdığımızda, devletin sinir uçları olan her noktaya, özellikle devletin sinir uçlarına kadar nüfuz ettikleri görülüyor!
Karanlık batının, karanlık bilimin öncüsü bu meşhur bilim avanesine her yıl, devlet nişanı, devlet sanatçısı, devlet sporcusu, devlet bilim adamı ödülü gibi envaiçeşit “müşfik devlet” teşviki dokunuyor!!? Fakat ne hikmetse, bu “seçkin-elit” güruhun bir değil on değil; sayısız kez ihaneti-cehaleti-sadakatsizliğiyle, devletin izzeti ve milletin inancı ve beklentileri dumura uğratılıyor!!
Abant toplantılarındaki onlarca işadamı, bilim adamı, akademisyen, yazar vs.’nin büyük çoğunluğu, tutuklanmadan yurtdışına kaçıyor..!? Peki kalanlar??!! Onlar da, sarayın kalbinde, hükümette, havuz medyasında, tek vazifeleri olarak “devlet başkanına methiyeler” diziyor..! Ki, konumunu muhafaza ediyor. Uzun vadeli emelleri için de, sinsi sinsi gülüp, ihanet günleri bekliyor!!!
MAALESEF, DEĞİŞEN HİÇBİR ŞEY YOK!!!
Cumhur İttifakı hükümetine ve devlete son yapılan dolar-kur-dolarizasyon kumpası da tamamen bu kadrolardır!
Son yıllarını muhakkiklik yapmış ve devlete en stratejik konumlarda 40 yıl hizmet vermiş biri olarak, verdiğimiz eserlerle, yazdıklarımızla, belgelediklerimizle, ürettiklerimizde ilmimizin-bilimimizin zekâtını verdik, çok şükür. Muhatabımız milletimizin de bu tebliğlerimize uyuması vacip ve farz. Zira öncelikli olarak, “daha insani bir hayat” için, daha sağlıklı, huzurlu ve dimdik bir hayat için, Allah’ın emir ve yasaklarının tebliğ ediyoruz! Neticesinde de, nasibi noktasında herkes cennetini ve cehennemini hazırlıyor. Zira, Cennet ucuz değil, Cehennem de lüzumsuz değil..!
Mehmet Âkif ve İstiklal Marşı!
Korkma! Sönmez bu şafaklarda yüzen alsancak!’ diye başlayan mısralarında bir uyarı yaparak sanki bugünlere işaret etmiş!
“..Garb’ın âfâkını sarmışsa çelik zırhlı duvar; Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var!
Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir îmânı boğar, “Medeniyet!” dediğin tek dişi kalmış canavar?
Arkadaş! Yurduma alçakları uğratma sakın; Siper et gövdeni, dursun bu hayâsızca akın!
Doğacaktır sana va’dettiği günler Hakk’ın... Kim bilir, belki yarın... belki yarından da yakın…!
Diyerek bugün medeniyet diye batıya yüz çevirmiş Türkiye’nin sözde aydınlar ve yöneticileri yine Âkif’in mısralarında “Yurduma alçakları uğratma sakın..!”
Derken sanki bugünü görmüş gibi bir uyarıda bulunarak; Avrupa Birliği terennümleri içinde aslından kopmuş hedefinden ayrılmıştır! Ve ülkemizdeki yabancı hayranlığı ve işgaline de işaret etmiştir!!?
Çözüm olarak da bunların karşısında “.. siper et gövdeni dursun bu hayasızca akın diyerek..!”
Onlarla mücadele sonunda vaad edilen günlerin çok yakın olduğunu “.. doğacaktır sana vaad ettiği günler hakkın! Kim bilir! belki yarın belki yarından da yakın..!” müjdesini 100 yıl önce vermiştir!
Yöneticilerimize düşen Âkif’in yolunda Asım’ın nesli olarak devlete ve yönetime liyakatli ve ehliyetli kadrolara hizmet yolu açılmalıdır!
İçimizdeki hainlerin saldırıları asla bitmeyecektir!!?
Âkif’in İstiklal Marşı karşılığında kendisine sunulan para teklifini reddeden ulvi şahsiyeti yanında; bugün devletin sırlarını satıp spekülatif Dolarizasyon oyunlarıyla devleti yıkmaya and içmiş Türkiye’nin cumhuriyetten bugüne kanını emen hainlerden devletin ilgili birimleri ve Türkiye acilen temizlenerek kurtarılmalıdır!
DUYUP GÖRÜLENLERİN TAMAMI,
SUNİ GÜNDEMDİR!
Dünyayı iyilerin yönetmediği gerçeğinin farkına varılınca, hakikâti kavramak kolaylaşıyor. Asıl ihtiyaç budur, zira ülke olarak zor günlerdeyiz. Toplumsal hipnozcular, bu puslu günleri elinden geldiğince uzatıyor. Ana saldırıları, müdahaleleri gölgelemek için, topluma suni gündemler veriyor. Bütün toplumumuz maalesef, küresel sermayenin en etkili silâhı “dolar”a kilitlendi. Tabii burada, para aklayanları gözden kaçırmıyoruz. En güzel kaynak da altın olsa gerek ki, altın ithâlinde % 120 artışla dünyada birinci olmuşuz..?
Sosyal psikoloji doktorası yapmış biri olarak diyorum ki, salgın döneminde ekonomisi batan ülkelerde, bu gibi ithalatlar minimize olması gerekirken ülkemizde yüksek olması manidârdır!
Dolar spekülasyonundan ürkenler kara paralarını, yastık altında-kayıt altına alınmadığını düşünerek altına yönelmeleri, bir doktora tezinde yapılan istatistik de ortaya konmuştur! 5000 kişi üzerinde yapılan çalışmada hangi yatırım fonuna yönelirsiniz sualine altın diyenler % 86.2 çıkmıştır! Bunun da sosyolojik sebebi, kayıt altına alınmayan gelirdir..?
KORRUPSİYA-RÜŞVET!
Türkiye’de bilhassa devletten gelir elde edenlerinin gelirlerinin 5 ila 100 katı arası bir standartta yaşadıkları tespit edilmiştir..! Bu ülkedeki “korrupsiya-rüşvet” vs. gelirinin, Sovyet Sosyalist rejiminden kat be kat fazla olduğunun ispatıdır!
En vahimi de, rüşvetin en büyük ölçeğinin Müslüman ülkelerde olmasıdır!
Acilen devletteki bu belirsizlik ve gayrimeşru kazançlar kayıt altına alınmalı ekonomik göstergeler stabil hale getirilmelidir
“Rabbim, sen içimizdeki bu hain ve gâfiller sebebiyle bizleri de maddi ve manevi yönden helâk eyleme..!”
Vesselam…
WhatsApp İhbar Hattı: 530 200 00 96