• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Ahmet Maranki
Ahmet Maranki
Stratrajik Oyunlar
TÜM YAZILARI

Lozan’dan Afrin-Münbiç’e... Misak-ı Milli sınırları, Papa-Erdoğan görüşmesi

06 Şubat 2018
A


Ahmet Maranki İletişim: [email protected]

Bismillahirrahmanirrahim....!

50 yıldır ecdadımızın, kanlarıyla bize vatan olarak bıraktığı Anadolu topraklarında tüm vatandaşlar bir arada, kardeşçe ve tek vatanımızın bekası için mücadele ederken, birileri tarafından imzalanan “Lozan” denilen, bazılarının zafer olarak tanımladığı, bazılarının ise, hezimet olarak adlandırdığı bir anlaşma. 

Yaşanan gelişmelere baktığınızda göreceksiniz ki, özellikle son on yıldır başımıza gelmeyen kalmadı. 

Osmanlı’nın gittiği topraklarda kan, gözyaşı durmuyor!

Bulgaristan’da, Ortadoğu’da Kafkaslarda soydaşlarımız öldürülürken, Azerbaycan’daki topraklarımız egemenler tarafından işgal edilirken, güneyde Musul, Kerkük, Halep, Şam gibi ata topraklarımız yani Gazi Mustafa Kemal’in bize belirtmiş olduğu Misak-ı Milli sınırlarımızı bize vatan diye bıraktığı yerlerde kan, gözyaşı, zulüm eksik olmuyor. 

İnsanlık ayaklar altında

Bütün dünyanın gözünün üzerinde olduğu vatanımız ve Türkî cumhuriyetlerde, “Batı dediğimiz tek dişi kalmış canavar”, milletlerin gözü önünde cinayetler işliyor, hep Müslümanlardan ve Türklerden yana bir asimilasyon politikası devam ettiriliyor. Bu konuda en çarpıcı gerçekleri yıllar önce yazdığımız Balkan Mezalimi, Ortadoğu Mezalimi ile devam ediyor!

 Balkan Mezalimi adlı eserimizde dile getirmiş, konuya önemi vurgulamıştık.

Tabi arada bir de iç ve dışarıdaki bu düşmanlar ezeli ve ebedi düşmanımız diye gösterilen Ermenilerden sonraki yorumlar, yani haçlı Siyonist ittifakının maşaları arada bir de Kürt adı altında Ermeni kılığı ile Lozan’la başımıza dert edilen Kardak Kayalıkları’nda arada bir ziyaret krizleriyle 50 yıldır gündem böyle gelmiş böyle gidiyor. Peki, bundan sonra gidecek mi, asla. Bu necip milletin torunları Allah’ın izni, Resulullah’ın yolunda giden insanların yardımıyla bu vatan topraklarını tekrar aslına rücu ettirecektir inşallah. 

Şimdi gelin asıl gerçekler neymiş, yapılması gerekirken göz ardı edilen adımlar nelerdir, tarihin gözden kaçan hakikatlerine kayıt düşülsün amacıyla paylaşalım dedik. 

Nüshası bulunmayan ve imzalanmayan bir anlaşma Lozan!

Geçen gün bir konferans dinlemiştim, sonrasında ise, anlatılan konuları duyduklarımla yetinmeyerek ve içimde olan araştırmacılık ruhu ile bir kez daha etraflıca konuyu araştırdım. Elde ettiğim bilgiler ve gerçekler doğrultusunda hakikaten Lozan’ın bu işin yarası olduğu gerçeğini sizinle paylaşmak istedim. 

Lozan’ın gizli maddeleri…

Gelin şöyle bir yolculuğa çıkalım. Öncelikle belirtmek gerekir ki bu antlaşmanın en önemli maddesi Boğazlar maddesi. Bu maddelerde aynen şöyle demektedir: ¥ Türklerin başkanlığını yaptığı komisyon kurulacak ve bu komisyon tarafından yönetilecektir ¥ Boğazların iki tarafındaki 15-20 kilometrelik alan askerden ve silahtan tamamen arındırılacaktır ¥ Ticaret gemileri bu boğazlardan barış zamanında serbest bir şekilde geçebilecek, savaş gemileri ise sınırlandırılacaktır ¥ Boğazlara herhangi bir saldırı olması durumunda gereken önlem Milletler Cemiyeti tarafından alınacaktır.

Bir diğer önemli madde ise, adeta asimilasyona da çanak tutan azınlıklar ile ilgili olan maddelerdir. Bu maddelerde de; ¥ Azınlıklara tanınan ayrıcalıklara son verilecektir, azınlıkların Türk vatandaşlarına verilen haklardan Türk toprakları içerisinde yararlanmaları sağlanmıştır. ¥ Azınlıklarla ilgili alınan kararlardan biri de nüfus mübadelesi kararıdır. Bu karar ile Türkiye’de yaşayan Rumlar ve Yunanistan’da yaşayan Türkler yer değiştirmiştir. Nüfus Mübadelesine İstanbul ve Batı Trakya’da yaşayanlar dahil edilmemiştir. İşte bu maddeden güç alanlar soydaşlarımızı hunharca katlederek, kimliklerini değiştirerek yok edilmeye çalışılmıştır. 

Lozan Antlaşması, Türk tarihinde silinmesi zor izler bırakmıştır

Bu anlaşma ile Batı Trakya’nın Yunanlılara bırakılması aleyhimize sonuçlanan konulardan belki de en önemlisidir. Bunun yanı sıra, 12 Ada’nın kaybedilmesi ve bir daha geri alınamaması ise en büyük üzüntülerimizden biridir. 

Osmanlı borçlarının Türkiye Cumhuriyeti tarafından ödenmesi ise, sözde Amerikan yardımları, IMF boyunduruğu ile geçen yıllara davetiye olmuştur. Müslüman bir ülke olarak Müslümanlığın vecibelerini yerine getirmeye hassasiyet duyulan topraklarda, adeta bizi içeriden hançerleyen Patrikhane’nin İstanbul’da kalması ise hangi akıl ve mantıkla izah edilebilir, bunu da siz değerli okur ve takipçilerimize bırakıyoruz. 

Zeytin Dalı Neden Önemli?

İşte Lozan, çok kısa bir paragraf ile saydığımız sebeplerden dolayı bizim için kabul edilemez. Şimdi anlıyorsunuz değil mi, Afrin’de gerçekleştirilen “Zeytin Dalı Operasyonu” ile başlattığımız sürece başta Amerika olmak üzere tüm dünya ülkelerinin neden karşı çıktığını?  

Başta Cumhurun başı Başkomutan Sayın Recep Tayyip Erdoğan önderliğindeki ordumuz, bu haklı müdahalesi ile sınırlarımızı güvence altına alırken, biz de toplumun tüm kesimleri, sivil toplum kuruluşları ve akla gelen tüm kesimler tarafından operasyona olan desteğimizi artırarak sürdürmeliyiz. Bunun başka bir yolu, çözümü yoktur. Daha önce defalarca söylediğimiz gibi, Türkiye’nin kurtuluş çaresi budur. 

Papa-Erdoğan görüşmesi!

Erdoğan, Papa’yla görüşürken “Mütekabiliyet esası” gereği aynı sandalyeye oturarak “Aslında artık muhatabın benim” demiştir.

Hıristiyan dünyasının lideri Papa ve inşallah Türk İslam Birliği’nin lideri Recep Tayyip Erdoğan  görüşmesinin bundan sonraki ilk adımı Vatikan’da Bismillahirrahmanirrahim diyerek yeniden dirilişin haberini de bize getirecektir!!!

İçimizdeki adı ve sapı bizden gözüken münafık, fasık devşirme, dönme, vatan haini yerleşik düzenin bürokratları diplomalı cahilleri engellemeye çalışsa da zalimin zulmü darmadağın edilecek, Allah (c.c) nurunu tamamlayacaktır!

Allah (c.c), Kızıl Elması bu olanların önünü açsın, muzaffer etsin. Amin...

İrtibat ve WhatsApp hattı: 0530 200 00 96

 

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23