• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Ahmet Maranki
Ahmet Maranki
Stratrajik Oyunlar
TÜM YAZILARI

Felah’ı - kurtuluşu; arayanlar! Erebilenler ve gafiller!!!

06 Ağustos 2019
A


Ahmet Maranki İletişim: [email protected]

“Andolsun ki, cinlerden ve insanlardan birçoğunu cehennem için yarattık. Onların kalbleri vardır, fakat onunla gerçeği anlamazlar. Gözleri vardır, fakat onlarla görmezler. Kulakları vardır, fakat onlarla işitmezler. İşte bunlar hayvanlar gibidirler. Hatta daha da aşağıdırlar. Bunlar da gafillerin ta kendileridir.” (Â’raf 179)

Hesabı olmayan hasbilere!

Müteahhitlik yapmayan Mücahitlere!

Kurtuluşa vesile olmak isteyenlere duyurulur..!

“Mevlana Celaleddin-i Rumi Hazretleri gözyaşları içinde ölen gencin ayaklarına sarılmış hıçkıra hıçkıra ağlamaktadır. Hocamıza yakın olanlar hıçkırıklar arasında şu sözleri tekrar tekrar söyleyerek Mevlana (K.S.)’nın ağlamakla boğulduğunu gözlerler:

Bizi Affet! Sana Yetişemedik!. Ne olur bizi affet sana yetişemedik.! Hakkını helal et sana yetişemedik.!

Talebeleri şaşırırlar. Halktan tepkiler yükselmeye başlar. Herkes birbirine bakışıp lehte ve aleyhte yorumlar yapmaya başlarlar. Biri dayanamaz ve Mevlana Celaleddin (K.S.) Hazretlerine sorar: “Hocam bu adam cinayet işledi, zina etti, hırsızlık etti. Yapmadığı suç ve eylem kalmadı. Biz de mahkeme kararı ile onu astık. Neden ayaklarına kapanıp af dilersin? Mevlana Celaleddin (K.S.) başını ağlamaklı gözlerle kaldırıp şu cevabı verir: Biz ona çocukluğunda yetişebilseydik, onunla ilgilenseydik, kötülüğüne mani olabilseydik, ONU İslam’la eğitseydik bu işleri işlemezdi. Hata bizdedir. Onun için helallik diliyorum. Hakkını Helal et delikanlı sana yetişemedik.” 

Kardeşimiz Aslan Mücahit’in de yorumlarıyla

Hasbilere

Mücahitlere ve kurtuluşu arayanlara sesimizi duysunlar diyor ve ekliyoruz!

.....Haber bültenlerimiz, gazete manşetleri her nedense hep 3. sayfa haberlerinde görürüz!!!

İnsanlar patlayacak adeta pimi çekilmiş bomba vaziyetine cinayet, gasp, taciz, hırsızlık, kötülük adına ne varsa sokağımızda, caddemizde başta devlet ekranlarımızda. Suça teşvik eden, suçu kolaylaştıran, suçu masum gösteren diziler, filmler, programlar senaryolar, senaristler, ey siz sunucu moderatörler!!!

Peki şunu sorduk mu hiç?

Suça teşvik etmek, kötülükleri masumane bir şekilde çeşitli algı yöntemleri, algı cihazları ile insanlığın kanına, kalbine damarlarına, devletin televizyonlarında ahlaksızlık zerk edilirken, biz de onları temaşa ederken haksızlık karşısında susup dilsiz şeytan olmadık mı?

Allah’ın hükümlerini hiçe sayarak, insanlığın huzurunu, barışını, emniyetini yıkan sözüm ona çağdaş ideolojileri ve uygulayıcılarını, o ideolojilerin gölgesinde fıtrata, bilime, akla, dine aykırılığı gün gibi aşikar olan her türlü haramı, günahı meşrulaştıran medya ve yöneticilerini, onlara izin verenleri, onları fonlayanları, onlara reklam vererek o medya sahiplerini palazlandıranları tenkit ettik mi ya da kınadık mı acaba hiç?.

Beşer şaşırmış!

Beyin kontrolünde ve uyurgezer bir halde!!!

Birileri namusunu, birileri imanını, birileri ahiretini kaybediyor.

 Mevlâna’nın dediği gibi “yetişmiyoruz, ilgilenmiyoruz, elimizden kayıp gidenlere ulaşmıyor umursamıyoruz. Hakkı güzel ve hikmetli sözlerle anlatmıyor, adeta susuyoruz, bahanelere sığınıyoruz...” 

Evet, Bonzaiye kurban gidenlere, zehir tacirlerine engel olamadık!

İçkiyle, kumarla, kadınla, gece hayatı adı altında, eğlencesi haz ve hız aldatıcı süslü kelimelerle aldatılan, kandırılan imanları çalınan gençliğimize yetişemedik!

İman ahlak çalıcı hırsızları ve katilleri durduramadık! 

Bir kısım eğitimci kılıfına bürünmüş sahte aydınların, kendi heva ve heveslerinden uydurdukları beşeri ideoloji ve fikirlerle bu milletin çocuklarına ve gençliğine Allah’sızlığı, dinsizliği aşılayan, dışardan finanse destekli ve güdümlü akımlarına dur diyemedik. 

Din düşmanı Tv.lerin, SOSYAL MEDYANIN kirlettiği beyinleri ve kalpleri, hanelerdeki sokaklardaki kalplerdeki yangınları, içinde kendimiz, evimiz eşimiz, çoluk çocuğumuz, dostumuz, komşumuz, neslimiz, mahallemiz şehrimiz, ülkemiz cayır cayır yakılıyordu söndüremedik!!!

İmanları katlediliyor!

İnsanımızın ahlakları imanları bombardımana tabi tutuluyor, kalpleri ve beyinleri batıl söz davranış, fiiller ve filmlerle programlarla uyuşturuluyor devamlı işgal ediliyordu da biz de yetişemedik! 

 Allah’ı ve O’nun sevgisini öğretmedik, öğretemedik sevdiremedik RAHMANI, belletemedik..!

SUÇLU BİZİZ BİZ!!!

Tabii başımızdaki yetkililer!

Bu milletin iki eli hem dünyada hem ahrette de bu haksızlık karşısında susan gafillerin yakanızda olacaktır!

İdeolog ve ideolojilerin yaktığı ahlaksızlık, şirk, fitne ve yangınları karşısında bu yangını söndürmeye gayret etmeyenler, yangını söndürmeye koşmayanlar!

BU YANGINA SU TAŞIMAYANLAR bu yangından ve yananlardan mesuldürler!

-O zaman haydi yangınları söndürmeye. 

 -Haydi gençlerimizi kurtarmaya haydi kurtarırken kurtulmaya.   

 -Haydi vatan, millet, devlet, bayrak, mukaddesat, iman, ahlak katillerine dur diyerek;

“...Onlar gafillerin ta kendileridirler!” (Â’raf 179) den olmamaya..!!!

 “İçinizde hayra çağıran, iyiliği emredip kötülükten alıkoyan bir topluluk bulunsun. İşte bunlar kurtuluşa erenlerdir.” (Ali İmran 104) emrine itaatle kurtuluşumuz için.

Ey Harun, Ömer, Ahmet! Süleymanlar, Tayyipler, Muhammedler....! Alperenler! Neredesiniz?

Bu necip milletin torunları ve İslam ümmeti bizi bekliyor..! Amelinizde rıza-yı İlahî olmalı. Eğer O, razı olsa, bütün dünya küsse ehemmiyeti yok. Eğer O, kabul etse, bütün halk reddetse tesiri yok.

Bilgi hattı: 0530 200 00 96

 

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23