• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Ahmet Maranki
Ahmet Maranki
Stratrajik Oyunlar
TÜM YAZILARI

Emine Erdoğan: Geleneksel ve tamamlayıcı tıp alanına bilimsel bir temel kazandırmak zaruridir

24 Nisan 2018
A


Ahmet Maranki İletişim: [email protected]

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, geleneksel ve tamamlayıcı tıbbın, modern tıbbın alternatifi değil, tamamlayıcısı olduğunu belirterek, “Tıp ilmi, insanlık tarihiyle yaşıttır. Sorun modern tıbbın geçmişle bağlarını kopararak, bu birikimi yok sayması ve insanın ruh ve beden bütünlüğünü göz ardı etmesidir” dedi.

Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı himayelerinde, Sağlık Bakanlığı, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) ve Sağlık Bilimleri Üniversitesi iş birliğinde gerçekleştirilen ve kendisinin de Onursal Başkanı olduğu 1. Uluslararası Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Kongresinin İstanbul Kongre Merkezi’nde düzenlenen açılış törenine katıldı. Konuşmasına, ilmin kartopu gibi olduğunu dile getirdi!

Emine Erdoğan net ifade etti! 

Geleneksel ve tamamlayıcı tıbbın son yıllarda önemi fark edilip, DSÖ başta olmak üzere uluslararası kurumlar dikkatle takibe aldı.

Erdoğan, “Şunu açık ve net olarak ifade etmek isterim; geleneksel ve tamamlayıcı tıp, modern tıbbın alternatifi değil, tamamlayıcısıdır. Tıp ilmi, insanlık tarihiyle yaşıttır. Sorun modern tıbbın geçmişle bağlarını kopararak, bu birikimi yok sayması ve insanın ruh ve beden bütünlüğünü göz ardı etmesidir. Medeniyetler arasında hiyerarşi oluşturmak, insanlık tarihinin bir bölümünü yok saymak, varlığı eksik algılamaktır. Bu bağlamda geleneği dışlayan, küçümseyen tüm anlayışlar çağ dışı bir yaklaşımın ürünüdür” ifadelerini kullandı.

Bu kongre medeniyetler arasındaki hiyerarşiyi ortadan kaldırma, insanlık tarihini bir bütün olarak algılama felsefesine dayanmaktadır. Hipokrat ile İbn-i Sina’yı, Aristo ile Konfüçyüs’ü birlikte anlama çabasıdır.

 Dünyaya kapitalist sistem yön veriyor!

 Kapitalist sistem yön verdiği dünyaya hikmeti, aşkı, vicdanı yeniden çağırma düşüncesinden ilham almıştır.

‘Müsademe-i efkârdan barika-i hakikat doğar’ 

Bu toplantıda inşallah hakikatler tecelli edecektir yeter ki tabuları yıkalım. İnanıyorum ki bu gayret geleneksel ve tamamlayıcı tıp alanındaki istismarları da ortaya çıkaracak, alanın bilimsel alt yapısını daha da güçlendirecektir.

“Türkiye’de son yıllarda önemli gelişmeler kaydedilmiştir” 

Emine Erdoğan, geleneksel ve tamamlayıcı tıbbın modern tıbba entegre edilmesi düşüncesini tartışırken, bu alanın eksiklerinin, uygulama sorunlarının da konuşulması gerektiğine işaret ederek, “Mevzuat düzenlemesi yapılarak bu alanda uygulama yapan kişilere standartlar ve sınırlamalar getirildi. Üniversitelerimizde merkezler açıldı. Tıp fakültelerinde fitoterapi eğitimleri verilmeye başlandı. Türkiye geleneksel ve tamamlayıcı tıp alanında tarihsel birikimi olan zengin bir ülkedir. Medeniyetler beşiği Anadolu’da insanlığın binlerce yıllık birikimi tecrübe yoluyla nesilden nesle aktarılmış ve önemli tıp kurumları açılmıştır. Gevher Nesibe Hatun Şifahanesinden Edirne Darüşşifasına, coğrafyamızda adeta bir şifa sanatı doğmuştur. Ünlü seyyah Evliya Çelebi Edirne’yi ziyaretinde, ‘Orada bir darüşşifa vardır ki; dil ile tarif edilmez, kalem ile yazılmaz’ diyerek bizim bugün hastane dediğimiz mekanlara, onlara ‘şifahane’ demiştir. Hastalığa değil, şifaya odaklanan bu bakış, varlığı bir bütün olarak değerlendirir. Bu tarihsel birikime dayanarak, hastanelerimizi şifahaneye dönüştürecek bir zihinsel değişimi gerçekleştirmek durumundayız” dedi.

“Ön yargıdan uzak, bilimsel hakikate ulaşma çabasında olmalıyız” 

 Erdoğan “Bilim insanlarımız bu konuya ön yargısız yaklaşmalı, yetkililerimiz suiistimalleri önlemelidir, iş adamlarımız bu alana yatırım yapmalı, modern tesisler açmalıdır. Roma döneminden kalma hamamları, tertemiz havası ve şifalı sularıyla ülkemiz, yurtdışındaki sağlık turizmi ile rekabet edebilecek altyapıya sahiptir” diye konuştu.

Erdoğan, aynı şekilde medyanın da konuyu bilinçle ele alması gerektiğine işaret ederek, sözlerini şöyle tamamladı:

“Bazen medyada geleneksel ve tamamlayıcı tıp uygulamalarını itibarsızlaştırma amaçlı haberler görüyorum. Oysa bu konuda ön yargıdan uzak, bilimsel hakikate ulaşma çabasında olmalıyız. Geleneksel ve tamamlayıcı tıp alanını kritik ederken, modern tıp alanındaki suistimalleri de gözardı etmemeliyiz.

 Ne yazık ki tüm dünyada ilaç endüstrisi tıp mesleğini kontrolüne almış durumdadır. 

Ne yazık ki sağlık bütçemizin önemli bir kısmı ilaçlara ayrılıyor. Gereksiz antibiyotik kullanımı konusunda maalesef ülke olarak iyi bir karnemiz hâlâ yok. İnsanı bir denek haline getirmek, insan onuruna yapılan en büyük saldırıdır. Kanıt peşinde koşarken, şifayı kendi dışımızda arıyoruz. Şifa bizim yediğimiz temiz gıdalarda, yaptığımız sporda, kimyasallardan uzak durmamızdadır. Şartlar el veriyorsa çocuklarımızı normal doğumun mucizevi kazanımlarından mahrum etmemektir, GDO’suz tohumda, anne sütündedir, ruh ve beden bütünlüğümüzü gözeterek yaşamaktadır. Bu sanatı ne kadar içselleştirebilirsek hastalıklardan o kadar korunur, bağışıklığınızı güçlendirirsiniz...!”

Türkiye’de tamamlayıcı tıpın lideri Emine Erdoğan hanımefendinin son cümlesinde bizim 11 yıldır bu ülkede anlattığımız ve merkezlerimiz de uyguladığımız termal kür otellerindeki sağlık turizmi ve “bedenin ruhsal ve bedensel bütünlüğü” arınma ve korumaya vurgu yapması da bizi memnun etmiş, şimdi bu söylenenlerin hayata geçmesini beklemekten başka ve 24 Haziran’da Sayın cumhurbaşkanının kati kararıyla bu işlerin önünü açmasını beklemekten başka yapacak hiçbir şeyimiz yok!

Türkiye’de ruhsal ve bedensel arınma-beden temizliği-detoks gibi uygulamaları 15 yıl önce tamamlayıcı tıp bu ilk konuşan, ilk yazan, ilk 750 adet ürünü üreten, ilk uygulamalarına detoksu ruhsal bedensel arınma kamplarında yapan ve dünya medyasında en çok program yapan biri gibi bu kongreye davet edilmememizin hiç önemi yok !

Yıllardır anlattığımız gerçekleri dünyada katılan yüze yakın yabancı uzman anlatınca bizim bilim adamları anlar da insafa gelir, hakikati görür diye düşünmek istiyorum. Bu da gelecek aydınlık günlerin habercisi olacaktır!

Ümidimiz 24 Haziran 2018’de Türkiye’nin baş komutanı-başkanı Recep Tayyip Erdoğan ve bu başarısının arkasındaki isim ve tamamlayıcı tıpın Türkiye’deki öncüsü-yılmaz savunucusu ve mimarı Emine Erdoğan hanımefendiden çok büyük ümitlerimiz var!

 Allah bu milletin önünü açacak ve tamamlayıcı tıpta dünyada öncülük yapacaktır diye düşünüyorum!

Kongrede konuşulanların tamamından çok fazlası yaklaşık 15 yıldır bu ülkede bütün metotlarıyla tarafımızdan yaklaşık 1.500.000 kişi üzerinde ve 25.000 kişiye yakın uygulama alanı bularak hayata geçirilmiş Türkiye’de birilerini bilmem ama biz bütün alt yapımızla bu işi üstlenmeye hazırız!

24 Haziran 2018’den sonra; tüm bu gerçekler ışığında yine şartlar oluşmazsa ver elini Avrupa’ya beyin göçü...!

Vesselam…

WhatsApp ihbar ve bilgi hattı: 0530 200 00 96

 

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23