• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Ahmet Maranki
Ahmet Maranki
Stratrajik Oyunlar
TÜM YAZILARI

100 yıl sonra 24 Haziran’da ya umudu ya da IMF’ye köleliği oylayacağız!

22 Haziran 2018
A


Ahmet Maranki İletişim: [email protected]

24 Haziran 2018’de hepimiz hem kendi kaderimizi hem dünyadaki mazlumların, mağdurların ve “beklenen Türk “olmanın sorumluluğunu oylayacağız!

Sen; bölgendeki arsızlıklarını, hırsızlıklarını, yolsuzluklarını yakından tanıdığın için, bildiğin ve önüne konulan 30 yıldır hiçbir becerisi olmayan belediyelerdeki yukarıda sayılan olumsuzlukları sana yaşatan veya birilerinin adamı olarak gördüğün, zaman zaman bizim de şahit olduğumuz “ben bunlara günahımı bile vermem bırak oyumu vermeyi dediğin” o milletvekili adaylarına değil, sen bütün bu tezgâhları bozup Türkiye’nin geleceğine, liderine Recep Tayyip Erdoğan’a, Cumhur İttifakına oyunu atacaksın!

Bu necip milletin torunlarının 200 yıllık makûs talihini, yerleşik düzen sistemini değiştireceksin!

ABD: Kurdurduğumuz partilerimiz var!

Yıl 1990. Bağlı bulunduğum kurum adına ABD’de bilgi, görgü arttırma, tarım çiftliklerinde çalışma yapma, devlet adına alımlar yapma, kendi sahamızda burada yazılamayan pek çok çalışmalarda, öğretilerde ve gözlemlerde bulunduk ve tabii ki eğitildik!!!

Bu aldığımız eğitimler ışığında ve geçen 30 yıllık süredeki o Balkanlar, Kafkaslar, Ortadoğu ve Birleşmiş Milletler’deki görevim ve devlet görevlerinden edindiğim tecrübelerle 24 Haziran’da kararsızlara aşağıdaki yaşanmış belgeler ışığında son bir ışık tutmak istiyorum!

ABD’de eğitildik!!!

1990 yılında ABD’de Türk Ataşesi eğitimlerimiz sırasında şöyle sordu; Türkiye’de sağ- sol hareketleri ve bilhassa şeriat tehlikesi söz konusu iken yapılması gerekenler yok mudur?

ABD’li asker üniformalı yetkili şahıs cevaben: “Biz müttefiklerimizi daima kontrol altında tutar ve koruruz! Bizden habersiz ABD’nin müttefiki ve NATO ülkelerinin hiçbirinde ne milliyetçilik-faşizm, ne sosyalizm-komünizm, ne de dini bir yönetim-şeriat gelemez!”

‘Nasıl kontrolü sağlıyorsunuz?’ sorusuna gelen cevaplardan sadece birini söyleyerek dikkatinizi çekmek istiyorum! “ABD’ye ve NATO müttefiki olan ülkedeki başta eğitim sistemi ve inanç -din sistemi üstünde % 100 etkilidir, çünkü programlarını kendisi yapar. Şayet bizim bir kararımız o ülkede haber olarak iletilmek istenirse en ücra noktaya anında ulaşma imkânımız mevcuttur... Nasıl? Kars’ın Binbaşı Emin Bey köyü nerededir bilir misiniz? Bilemeyebilirsiniz normal ama biz biliriz o sınır köydür yarısı Ermenistan’da yarısı Türkiye’dedir ve orada devletin bir din memuru-imamı ve bir öğretmeni vardır. İşte bizim sözümüzü anında onlara iletmemiz kripto bir mesaja bağlıdır!!!”

Son sözü ise çok ilginçti...! “Zaten Türkiye’de cumhuriyet kurulalı beri müttefikimiz olan kurdurduğumuz partiler, vakıflar, NGO, gönüllü teşekküller, her zaman kontrolümüzde olan anayasal kuruluşlar (Odalar, barolar, birlikler, dernekler, sendikalar vs.) ve esas olarak da medyadaki gücümüz sayesinde her şey kontrolümüz altında!!! Siz rahat olun ve sadece bizim dediklerimizi yapın!”

Evet, yukardaki ifşaattan da anlıyoruz ki bugüne kadar ki halimizin sebebi ortaya çıktı! 

‘Evinizde nefes alışınızı izliyoruz!’ dediler doğru çıktı ve hepsi zamanla gerçekleşti!

Netice itibarıyla cep telefonunun çıkışı, internet ağları, görüntülü konuşmalar ve dinlenmeler bize 15 Temmuzlar yaşatmadı mı?

Geleceğin bizim olması için tüketim toplumu değil bilgi toplumu yetiştirmeliyiz!

Bütün bu yaşanan konuları Kozmik Bilim Ve Bilinçle Yaşam Enerjisi kitabımızda 2004 yılında yazmıştık, heyhat dinleyen olmadı!

Sopayı yedik aklımız başımıza geldi mi?

Geldiğini sanmıyorum!

Sarayın etrafını çevirmiş vasıfsız insanlar sebebiyle; Tayyip Erdoğan’ın yüksek feraseti ve yalnızlığı ile bu kadar yol alınabildi...!

25 Haziran’ı millet büyük ümitlerle hasretle bekliyor!

24 Haziran zaferle neticelenecek ve “Osmanlı’nın artığısınız dediklerinde kahroluyorum” diyen Kerküklü ninenin, içi rahat olacak sıra bir gün Musul’a gelecek oralarda da al bayrağımız dalgalanacak,

“Bizi kimlere bırakıp gidiyorsunuz?” diye haykıran Şamlı dedenin, Türkiye için dua etmeden seccademi kaldırmam” diyen Bosnalı teyzenin, iki patik ördüm, köyüme ilk gelen Türk askerlerine vereceğim” diyen Ahıskalı gelinin, ordumuza katılmak için ceketini satan Pakistanlı gencin, şahadet parmağını İsrailli askerlere uzatarak, “Bir gün gelecekler” diye ağlayan Gazzeli çocuğun... Baykal’ın, Hazar’ın, Tuna’nın, Fırat’ın ve Nil’in... Aras nehrinin, Ağrı Dağının, Türkmen dağının, Apşeron’un, Elbruz’un ve Erciyesin… Erbil’in, Halep’in, Ahlat’ın, Urumçi’nin, Fergana’nın ve Tebriz’in... Gazi Mustafa Kemal’in doğduğu ev olan Selanik’teki vatandaşlarımız da, Balkanlar’da 500 yıl adaletle hükmedip medeniyet dağıttığımız bütün ülkelerde ve geçimini sağlamak için yarım asırdır Avrupa devletlerinde bulunan soydaşlarımız da hayata daha büyük umutla ve güvenle bakacaklar ve başları dik yürüyeceklerdir!

100 yıl önceki oyunlara gelmeyelim!

Abdülhamit gitsin!

Gitti ne oldu? On sene içinde koca imparatorluk çöktü ve yüzyıldır Ortadoğu kan ağlıyor!

IMF’nin köle düzenine geri dönmek istemiyorsak! Cumhur İttifakına ve güçlü hükümete desteğimiz tam olmalıdır!

Son söz: Son kaleye sahip çıkalım!

Ankara’da şer güçlerin yabancı ittifaklarıyla içerdeki yerli işbirlikçi partilerin üyelerin gizli anlaşmalar içinde olduklarını da bir kere burada paylaşarak yetkililere de ulaştırılmasını sağladık.

IMF’li günleri yaşamayanlar yaşayanlardan dinlesinler!

Dedeler, babalar, çocuklarınıza Türkiye’yi 200 yıldır karanlıkta bırakan emperyalistleri, Türkiye’deki uzantılarını ve onların karanlık yüzünü ve temsilcilerini anlatın!

Aydınlık yüzü içinde bir umut olmak için Cumhur İttifakına ve güçlü hükümete evet deyin ve dedirtin ve son kaleye sahip çıkın!!!

Sonradan pişmanlık fayda vermez! Vesselam.

WhatsApp ihbar hattı: 0530 200 00 96

 

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23