• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Latif Erdoğan
Latif Erdoğan
TÜM YAZILARI

İki tavsiye… 

01 Mayıs 2021
A


Latif Erdoğan İletişim: [email protected]

Ayette: “Elbette sizi, korku, açlık, can, mal ve ürün eksikliği gibi şeylerle sınar, imtihan ederiz. Sabredenleri müjdele.” (Bakara, 155) buyruluyor.  

Şu günlerde, bu imtihanların bütününü birden yaşıyoruz. Sabır tek sığınağımız. Sabrı inşa eden unsurlar, iman, tevekkül ve teslimiyet. Bunlar olmadan sabır zor, sabır olmadan bu tür imtihanlardan başarı ile çıkabilmek ise imkansız. 

Kadere iman eden, kederden kurtulur, denilmiştir. Keder, insanı iliklerine kadar hüzne gark eden musibet. Kederli insanı bu musibetin girdabından çekip alacak ve onu sahili selamete çıkarak tek kurtuluş çaresi kadere iman. Yani, başımıza gelen musibetlerin arkasındaki  mutlak iradeyi keşfedebilmek ve bu mutlak iradenin dilemesi dışında bir yaprağın dahi kımıldayamayacağına hiçbir şüpheye, hiçbir tereddüde yer vermeden inanmak. Ve bir de başımıza gelen bütün musibetlerde, kaderin hakkımızda verdiği hüküm ve kararın hikmetlerini anlamaya çalışmak, bu anlayış doğrultusunda istikamete yönelmek. 

Millet olarak sadece korona virüs ile mücadele etmiyoruz. FETÖ belasından henüz kurtulabilmiş değiliz. Hafta içinde yapılan operasyonlarda beş yüzden fazla FETÖ elemanı göz altına alındı. Bunların içinde muvazzaf subaylar da var. Albay, yarbay neyse de bir teğmenin, bir üst teğmenin göz altına alınıyor olması, 15 Temmuz sonrası bile askeriyeye sızmaların hâlâ devam ettiğinin göstergesi. Musibet ki ne musibet…  

PKK ile mücadelemiz hız kesmeden devam ediyor.  Pençe- Şimşek, Pençe- Yıldırım harekatında Mehmetçik yine destan yazıyor. Başımıza bu belayı saranlar da şimdi şaşkın. Yakında PKK ve türevleri toptan tenkil edildiğinde şaşkınlıkları hüsrana dönüşecek. Hain emeller bu ülkede kendilerine yer bulamayacaklar. Ne ki mücadele şart. Mücadele, yani sabrın ta kendisi.     

Kobani davası başladı. 46 kişinin ölümüne, 600’den fazla insanın yaralanmasına, bini aşkın binanın hasar görmesine sebep olan Kobani ayaklanmasının birinci elden sorumlusu  müseccel PKK’lı Selahattin Demirtaş’a terörist diyemeyen, hatta bu eli kanlı teröristi aklama peşinde olan içimizdeki sefihlerle de mücadelemiz devam ediyor.  Bu sefihlerin varlığı ve milli bünyemize musallat olmaları da maruz kalınan bir başka musibet. Birlik ve beraberliğimizden ödün vermeden, azim ve kararlılıkla mücadelemizi devam ettirecek ve bu musibetin üstesinden de geleceğiz inşallah. 

Dünya, korona virüs denen salgın sebebiyle hem ekonomik hem de sosyolojik bağlamda ve çok yönlü kuşatılmış vaziyette ciddi ve tehlikeli bir dar boğazdan geçiyor. Devlet ve milletlerin varlık gayelerini temelden sarsacak  ve insanları tek bir sürü haline dönüştürecek bu zorlu zamanda  kısır siyasi hesapların peşinde koşan ve bu menhus gayeye bilerek veya bilmeyerek hizmet eden hırs ve ihtiraslarının zebunu kişilerin varlığı da yine bizim için bir musibettir. Ve bu musibetten kurtulmanın çaresi, her türlü siyasi görüş farklılıklarını bir tarafa atarak, devlet- millet bütünlüğü içinde alınan tedbir kararlarına istisnasız riayet etmektir. 

Buraya kadar söylediklerimizi, Sure-i Asırda beyan edildiği üzere sabrı tavsiye kabul edin. Bir de hakkı tavsiye ederek yazımızı tamamlamış olalım. 

Gazetemiz yazarlarından kıymetli bilim adamı Sefa Saygılı’nın Tasarımın İhtişamı- Evrimin Tutarsızlığı kitabını okudum. Çok faydalı buldum.   

Saygılı, bu eserinde, ilmi irfana dönüştürmenin başarılı bir örneğini sunmuş. Bir bakıma bilgiyi, iman ve irfanın hadimi yapmış. Sade ve akıcı bir üslupla, hazmedilmiş bilginin huzur verici iklimi altında ve hiçbir komplekse kapılmadan savunduğu tezleri bir bir ispat etmiş. Afaki ve enfüsi delillerle Cenab-ı Hakk’ın varlığını, varlık maceramızın başlangıcının yaratılış olduğunu, bu macerada tesadüfe, sebeplere ve kör, sağır tabiata yaratıcı kimliğiyle asla yer olmadığını veciz ve mana yüklü ifadelerle dillendirmiş. Darwinizmin tutarsızlığını ve bu tutarsız ideolojiyi  paravan yapanların asıl maksat ve gayelerini bir bir deşifre etmiş.  

Kitabı okuduktan sonra,  hak yolun yolcularının nasıl kainat çapında bir enginlikte yol alıp gittiklerini ve hakikate kavuştuklarını; batıl yolun yolcularının ise hakikati, nasıl karanlık bir dehlizde, gözü kapalı olarak aradıklarını ve çıkmaz bir boşlukta çırpınıp durduklarını görür gibi oluyorsunuz. Dost insan Sefa Saygılı’yı düşünce hevengi bu çalışmasından dolayı tebrik ederken sizlere de bir an evvel okumayı tavsiye ederim.  

 

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

Hakan Cebeli

Latif hoca, yine kendini devletin sahabı zannediyor. Unutmayalım ki devlet insana zulmetmez. Ötekiler devletin başına geçtiginde o zamanin fetöcüleri, vebası yada belası sizler olacaksınız. Uzun sürerse de bu olacak. burdan yaziyorum.

Robot Adil Öküz’e

“Ula Latif..’” diye başlayan küçümseyici cümleler yazan uzaktan kumandalı cüz i iradesini müfside teslim etmiş FETÖ uşağına ... işine.
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23