• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Kıvanç Tığlı Bulut
Kıvanç Tığlı Bulut
TÜM YAZILARI

Çiftlerde aldatma travması

18 Ekim 2020
A


Kıvanç Tığlı Bulut İletişim: ,

Değerli okuyucular, çift terapisi almaya gelen danışanlarda sıklıkla aldatma hikayelerine rastlar olduk. Eşler arasında aldatma gerçekten çok büyük bir travma kaynağı, kişi aldatmayla birlikte eşine olan tüm hayallerini güvenini de yitiriyor. Yapılan bir araştırmaya göre tek eşle evli kalan kişilerde yaşam süresi en az 10 yıl daha uzun bu kişilerin fizyolojik sağlık durumları daha iyi, hastalıklardan sonra iyileşme süreleri daha kısa, korku verici bir durumla karşılaştıklarında beyin reaksiyonları daha rahat, yani daha çabuk sakinleşebiliyorlar ve bu kişilerin çocukları okul hayatında daha başarılılar

Günümüzde her ne kadar erkekler daha çok eşini aldatsa da kadınlarda da aldatmaya sık rastlıyoruz. 

Dünyada erkekler %22, kadınlar % 14 oranında eşini aldatıyor. Yine bir araştırmaya göre aldatan erkeklerin %3’ü aldattığı kişi ile evleniyor. 

Bu evliliklerin boşanma oranı da şaşırtıcı ama gerçek; %50. Yani aldatan eşle evlenen kişi, eşine güven konusunda sıkıntı yaşıyor, “eşine bunu yapan bana da bunu yapabilir” diye düşünebiliyor ve eşine güvenemiyor. Bu da çiftin evliliğini olumsuz yönde etkiliyor. Bir danışanım, eşini o kadar sahipleniyor ve paylaşamıyordu ki, eşi kız kardeşiyle bile baş başa konuşamıyordu. Eşinin birinci evliliğinden kızını kıskanıyordu.

Ünlü çift terapisti “John Gotman” çiftler arasında aldatmaya giden adımları tek tek anlatmış;

Eşin konuşma girişimlerine karşılık ilgisiz veya sessiz kalma, anlatılanları küçümseme, olumsuz olarak görme.

Eşini başka kişilerle kıyaslama.

Eşine ihtiyacı olduğunda onu yanında destek verirken görememe.

Olumsuz durumlarla karşılaşıldığında eşine karşı olumsuz yönde güçlü uyarılma olumsuz duyulara karşı ani öfke patlamaları.

Eşler arasında çatışma çıktığında bunu olumsuz yönde içselleştirmek, kendini suçlanmış hissetmek, eşinin bilerek canını yakmak istediğini düşünmek. Çatışma sonrasında özür dileme pişmanlığını dile getirme gibi onarma girişimlerinin yetersiz olması veya hiç olmaması.

İlişkide çatışmayla ilgili eşine karşı olan olumsuz duygularını bastırmak, hiçbir şey yokmuş gibi davranmak. Hatta çatışma yaşamayalım diye hep kendinden taviz vermek, kendi duygularını isteklerini görmezden gelmek, eşine karşı hayır diyememek.

Eşine karşı kendi özel dünyasını, düşüncelerini, sıkıntılarını anlatmaktan kaçınmak, yani derin bir ilişki, iletişim kurmamak.

Çiftler arasında giderek yalnızlık artar, adeta aynı evin içinde paralel hayatlar yaşanır ama sözde evlilik devam ediyordur.

Eşine karşı güvensizlik duyduğu veya onun yanında kendisi gibi spontan davranamadığı için sıkıntılarını başka kişilerle paylaşma.

Eşine karşı daha az özveride ve fedakarlıkta bulunmak.

Çiftler birbirlerinin olumsuz yönlerini abartırlar, hatta olumlu yönlerini görmezden gelirler.

Eleştiri çok sık yapılır, eşinin olumlu özellikleri hafife alınır. “Zaten bu yaptığın senin görevin, bana lütufta bulunmuyorsun” gibi.

Eş, diğerini acımasızca eleştirir, eleştiriyi yaparken davranışını değil, kişiliğini yargılar. Hatta psikolojik rahatsızlıklarla ilgili etiketleme yapar; “Senin kişiliğinde bozukluk var” gibi.

Eşini diğer insanlara abartarak kötüler.

Eşler arasında biri diğerine karşı adeta duvar örer, onu yok sayar. Uzun süreli küskünlükler ortaya çıkabilir. Yok sayılan eşte derin kırgınlıklar, birikmiş öfke oluşur.

Yalnızlık artar, diğer kişilere karşı daha açık, ilgili olunur.

Çiftler cinselliği ceza aracı olarak kullanır.

İlişki yararına düşünceler yani “biz evliliğimizde neler yaparsak veya neleri değiştirirsek bu beraberlik daha iyiye gider?.” azalır.

Masum sırlar ortaya çıkmaya başlar.

Eşinden her şeyi saklamaya başlar, adeta perde çekilir.

Aldatan eş, eşini kandırmaya başlar, yalan söyler. Eşini çoğu zaman kandırır.

Eşlerden biri başka kişilere yönelmeye başlar.

Sınırlar fazlasıyla aşılır ve gerçek ihanet ortaya çıkar.

Evliliğinde aldatmaya yönelim öncesindeki problemlerle gelen çiftlerde uygulanan evlilik terapileri oldukça işe yaramaktadır. Çiftler ilk seansta birlikte değerlendirme görüşmesine alınırlar sonra terapist her biriyle bireysel olarak görüşür. En sonunda tekrar eşler birlikte alınıp terapiden beklentiler konuşulur. Burada en önemli nokta aldatmaya niyetli eşin pişman olmasıdır. 

Aslında evliliğinizde problemler olduğunda fazla büyümeden bir terapi yardımı almak, birbirine karşı dürüst ve samimi olmak, eşinizin  hoşunuza gitmeyen davranışları olduğunda bunları rahatlıkla konuşabilmek, değişime açık olmak kişileri aldatma gibi ahlaksız bir yola götürmeyecektir.

Evliliğinizde ahlaklı ve dürüst olmanız duasıyla Allah (c.c)’a emanet olunuz.

DNŞ TEL: 

0212 503 79 95- 0506 401 79 91

 

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

Korkut

Cocukluktan itibaren gencler .hayat arkadasini birdefa secmeli.omur boyu sadik kalmali.aldatmak ahlaksizdir.huzursuzluk getirir.insanin hayatin karartir.Ilk ask ilk heyecan uzun evliligin sirri.Insan durust.olmali esinide gozu gibi korumali.

Ali Hoca

Eşini aldatan,aldatilmayi hakediyor ve kabul ediyor demektir. Allah cümlemize akil fikir versin, böyle hayvani duygulardan muhafaza buyursun inşallah.
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23