Milletin derdi can, Mor Çatı’nın derdi hap!
Olağanüstü gelişmelerin yaşandığı günlerde, bir olaydan, iki olaydan hareketle genel çıkarımlarda bulunmak yanlış olabilir.
Bizi hataya götürebilir.
Ama olağan günlerde de.
Olağanüstü gelişmelerin yaşandığı şu günlerde de..
Bu milletin dertlerinden uzak bir söylem geliştirenlerin de, maskelerini indirmemiz, görevimiz olsa gerek.
Mesela Mor Çatı Derneği..
Eski dönemlerdeki tartışmaları bir kenara bırakalım..
Koronavirüs sebebi ile tüm milletin can derdine düştüğü şu günlerde bile..
Uğraştığı konulara bir bakar mısınız..
Kendilerine tatili ilan etmişler ama..
Aile Sağlığı merkezlerine tatili yasaklamışlar..
Sitelerine girdiğinizde, önce “Duyuru” ile karşılaşıyorsunuz..
Altında da..
“Koronavirüs salgını önlemi olarak bir süre merkezde olmayacağız” cümlesi ile giriş yapıp, sahadan kaçışın izahatını yapmışlar..
Kendileri sahada değiller..
İyi..
Ama bir de akıl vermeleri yok mu?
Başkalarına yeni yeni görevler biçmeleri yok mu?
İnsanı çıldırtıyorlar..
“Bir süre merkezde olmayacağız” diyorlar ama..
Devlete dayattıkları görevleri de, birer birer sıralamışlar.
Ne gibi görevler?
“Kadınların doğum kontrol yöntemlerine erişimini kısıtlama, cinsel ilişkiye zorlama (tecavüz) sık uygulanan şiddet biçimleri iken bu dönemde artış görülmesi riski bulunmaktadır. Bu nedenle kadınların rahatça şikayet edebilmesi ve gebeliği önleyebilmesi için gerekli tedbirler alınmalıdır.”
Bunun devamında da ağızlarındaki baklayı çıkarıyorlar:
“Doğum kontrol hapları, ücretsiz dağıtılmalıdır.”
Affedersiniz beyler bayanlar..
Bu neyin kafasıdır?
Millet ne ile uğraşıyor.
Siz nelerle uğraşıyorsunuz?
“Millet bu salgından, can tehlikesine düşmeden nasıl kurtuluruz”u düşünüyor..
Evlilik içindeki istek dışı ilişki bile, artık ceza kanununa göre “tecavüz” olarak tanımlandığına göre..
Ve bu tür bir ilişki yaşandığında, zaten karşı cinsteki kişi 10 yıllık, 15 yıllık cezayı göze alması gerektiğine göre..
Böyle bir hukuki statüde, olsa olsa, gönüllü birlikteliklerin sonrasında gebe kalınmaması için, ücretsiz hap isteğinde bulunuyor, Mor Çatı Derneği!
Başka ne izahı var, bu akıl dışı isteğin..
Ücreti falan bir kenara..
Aile Sağlığı merkezleri, ölümüne bir mücadele içinde, vatandaşları salgından korumak için mücadele ederken..
Mor Çatı’nın kafası, hâlâ başka yerlerde..
Aynı Mor Çatı, bakın ahlaksızlıklara destek vermeyi nasıl sürdürüyor..
Aynı açıklamada, kadınların çıplak görüntülerinin, kendileri tarafından çekilmiş olsa bile, paylaşılması tehditi ile karşı karşı kalmaları ihtimalinde, “kadının kendi çıplak görüntüsünü çekip paylaşması”na hiçbir itirazda bulunmaksızın..
Paylaşımın yaygınlaştırılmasına yönelik tehditlerin sadece eleştirilmesi..
Mor Çatı’nın hangi kafaya hizmet ettiğini gösteriyor..
Kadın veya erkek, kendi çıplak görüntüsünü çeksin..
Buna itirazı yok, Mor Çatı’nın.
“Yapmayın” uyarısı yok..
“Yanlıştır” hatırlatması yok..
Ya ne uyarısı var?
“Kadın paylaşmış olsa bile, kendisi çekmiş olsa bile, onun yayılması ile devlet ölümüne mücadele etmeli” uyarısı var..
Evet, devlet onunla da mücadele etsin de..
Birazcık da, bu işin başlangıcındaki yanlışlara da dikkat çekilmesi, uyarı yapılması gerekmez mi?
Adeta şöyle düşünülüyor:
“Biz sosyal medyayı çıplak görüntü yuvası haline getirelim.. Ama bu arada, birileri bu zincire dahil olursa, onlarla mücadeleyi de, devlete yaptıralım.”
Oldu canım.
Devletin polisinin, savcısının, hakiminin şu kritik günlerde, başka işi gücü yok.
Siz keyfiniz için veya menfaatiniz için hatalar yapın. Bu hatalar size dönük zarara ulaşması halinde, devlet diğer görevlerini de bırakıp, sizinle uğraşsın..
Siz de..
O hataları yapanlara tek söz etmeden..
Devlete çağrıda bulunun: “Bu durumu düzeltmek sizin göreviniz!”
Nasıl bir kafa ile karşı karşıyayız, görüyor musunuz?
Ve bu kafa..
Şimdi geldiğimiz noktada.
Cezaevlerindeki insanların bir kısmının, cezalarında indirim yapılması çalışmasında..
Etraflarına başka kadın derneklerini de alıp.. Açıklama üstüne açıklama yapıyorlar.
Açıklama ne kelime..
Açıkça tehdit üzerine tehditte bulunuyorlar..
“Tecavüzcüye af mı olur” diye, gazetelere başlık attırıyorlar..
“Tecavüzcüye af olmaz!”
Nokta..
Ama sizin tecavüzcü olarak gösterdiğiniz kişi, gerçekte “tecavüzcü” değilse..
Avrupa’da, Amerika’da “tecavüz” olarak kabul edilmeyen bir fiil, sizin “hokus-pokus”larınızla, Türk ceza kanununa sokulmuş ise..
Daha net anlatalım..
Rıza dışı, küçücük bir cebir yok iken. İrade dışı bir birliktelik sözkonusu değil iken.. Sadece 15 yaşını doldurmadığı gerekçesi ile..
Başka ülkelerde bu sınır, kimisinde 14, hatta kimisinde 13 olduğu halde..
Normal evlilikler için, kanundaki düzenlemeyi bu yaşa kadar indirmeyebiliriz..
Her isteyen 14 yaşındaki kişinin evlenmesine “onay” vermeyebiliriz.
Ama istisnai olarak böyle bir evlilik ile karşılaştığımızda. Anne rızası var iken. Baba rızası var iken. Evlenen iki tarafın da rızası var iken..
Hatta bu birliktelikten çocuklar doğmuş ve aile devam ediyorsa..
Bu ilişkiyi, “tecavüz” olarak nitelendirmeye kimin hakkı olabilir?
Ki, Mor Çatı’nın da olsun..
Bugün cezaların infazında bazı indirimlere gidilmesi için yapılan çalışmada, siyasi iktidar yine, bu Mor Çatı’nın baskılarına boyun eğecek gibi görünüyor..
Tekrar altını çiziyorum.
Sonradan tehdit iddialarını da bertaraf etmek için..
Yargılama dosyalarında, eşlerin birbirinden şikayetçi olmadıkları, rızaları ile bir evlilik yaptıkları eski yıllardaki beyanlarında dosyaya intikal etmiş ise..
Bu kişiler için, önümüzdeki süreçte boşanmamaları şartı ile..
Ceza indirimi yapılması, adalete niye aykırı olsun..
Adalet, millet can derdi taşıyor iken.
Doğum hapı ücretsiz olsun diyenlerin elinde şekillenmemeli..
Ak Parti, yeni tartışmalara sebebiyet vermek istemiyor ise..
Mor Çatı’yı değil, mağdur aileleri dinlemelidir.