• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Ali Karahasanoğlu
Ali Karahasanoğlu
TÜM YAZILARI

Borçlu Ekrem, alacaklı Akit TV’yi hacze geldi!

19 Haziran 2021
A


Ali Karahasanoğlu İletişim: [email protected]

Ne demişti, Ekrem İmamoğlu?

“Her şey çok güzel olacak!”

Biz her şeyin çok güzel olmasını falan beklemiyoruz.

“Dünden beter olmasın, o da yeter İstanbulluya” diyoruz.

Hatta.. Beter olacağı kesin de..

“İçinden çıkılmaz hale gelmesin, o da yeter” diyoruz..

“Belediyecilik” derseniz. B’si yok..

2 yıl olmuş, başkanlık koltuğuna oturalı..

Belediyecilik adına yaptığı tek bir olumlu icraat gösterin..

Söylediği, söyleyeceği, “Süt dağıtıyoruz” olacak..

Onun da kısmen foyası çıktı.

Markette 5 TL’den satılan sütü, hem de toptan olarak, 8 TL’den alıyormuş, Ekrem Bey..

Metro kazısına hafriyatı döktü..

Temel atmama töreni ile, Marmara denizinin tamamını müsilaja teslim etti.

Şimdi sıra, basını susturmaya geldi..

Dün, Cuma namazından kısa bir vakit önce, Ekrem İmamoğlu’nun iki avukatı, icra memuru ile birlikte Akit TV’ye geldiler..

Sorduk, “Hayrola” diye..

Ekrem Bey’in, Beylikdüzü’ndeki icraatları sırasında, korumalarının bir gazeteciyi dövmesi olayı ile ilgili, Akit TV’de bazı yayınlar olmuş.

O sebeple bir tazminat davası açmış.. 

Kısmen kazanmış..

Mahkeme, ifadelerin birçoğunu eleştiri olarak görmüş.

Ancak bir-iki kelimeye takılmış, “Akit TV’nin tazminat ödemesine” demiş.

Hani “Yandaş medyaya, AK Parti yargısı torpil geçiyor” diyorlar ya..

Demek yargı torpil geçmiyormuş ki..

Ekrem Bey, kısmen de olsa, davayı kazanmış.

Şu an dosya borcu 20 bin lirayı buluyor..

Ama şu da var.. Bu dosya, Ekrem Bey’in Akit TV’ye açtığı tek dava değil..

5 ayrı davası daha var, Ekrem Bey’in..

Onlarda ise, Akit TV haklı bulunmuş..

Yargılama masrafları ve vekalet ücreti olarak, Akit TV lehine 21 bin 500 TL alacak tahakkuk ettirilmiş.

Hesap basit..

Bugün itibari ile.. Akit TV ile Ekrem İmamoğlu arasındaki davalar sonucunda..

Akit TV Ekrem İmamoğlu’ndan 21 bin 500 TL alacaklı.

Mahkeme kararları ile sabit olarak alacaklı..

Ekrem İmamoğlu da, Akit TV’den 20 bin TL alacaklı..

Bizim icra ile, mahkeme ile işimiz olmaz..

Kimseyi icraya vererek, onurunu zedelemek istemeyiz..

Bir belediye başkanına icra takibi yapıp, “Bak bak, Belediye Başkanı icralık olmuş” demeyiz.. Dedirtmeyiz.

“Bak bak, Ekrem icraya düştü, borcunu ödeyemiyor” demeyiz..

Alacağımızı, icraya bu sebeple koymadık..

“Kendisi icraya başvurursa, alacağımızla mahsuplaşırız” diye düşündük..

“Her ne kadar bizim alacak daha fazla olsa da.. O istemezse, biz de şimdi kalkıp, İBB Başkanı’nı hacizlik duruma düşürmeyelim” dedik.

Ama Ekrem İmamoğlu, kazandığı bir tane davadaki, daha az olan alacağını tahsil etmek için.. İcra takibi başlattı.

“Olabilir, avukatı Kemal Polat, eski bir hukukçu olmasına rağmen, belki bürosundaki genç avukatlar, ‘Kazandık kazandık. Dava kazandık’ sevinci ile.. İcra takibi yapmışlardır.. Sorun etmeyelim. Gençler biraz sevinsinler” dedik..

Haber bile yapmadık.

“Siz 20 bin TL istiyorsunuz ama. Biz sizden 21 bin 500 TL’lik alacağımız için icra takibi bile yapmadık.. Sizinki de mahkeme kararı ile sabit. Bizimki de mahkeme kararı ile sabit bir alacak..” demedik.

Ama o ne?

Dün icra memurunu da yanına alan, Ekrem İmamoğlu’nun yarım asırlık avukatı Kemal Polat’ın yanından iki avukat, Cuma vaktine 45 dakika kala, haciz için kapımızı çalıyorlar..

Hemen dayanak dosyaları bulup, mahkeme kararlarını tek tek sunduk.

“Bak avukat hanım.. Sen bizden 20 bin TL istiyorsun ya.. Bak senin yanında çalıştığın Kemal Polat’ın girdiği dosyada Akit TV’ye 5.600 TL ödemeye mahkum olmuşsunuz..” dedik.

Sonraki dosyayı çıkardık.

“Haberiniz olmaması mümkün değil. Kemal Polat’ın yanından geldiğinizi söylüyorsunuz. Bakın Kemal Polat’ın ismi, mahkeme kararının taraflar bölümünde, Ekrem İmamoğlu’nun vekili olarak yazılmış. Bu mahkeme kararında da, Kemal Polat’ın isminin hemen altında, hakim demiş ki: 4,280 TL’nin Ekrem İmamoğlu’dan alınıp, Akit TV’ye verilmesine.”

Böyle böyle.. Mahkeme ilamlarını gösterip, 21 bin 500 TL’lik alacağımızı yargı kararları ile ispat ettik mi?

Ettik..

Ekrem İmamoğlu adına hacze gelen avukatlar da, tam Ekrem Bey gibi, evlere şenlik:

“Siz de Ekrem İmamoğlu’nu icraya verin, siz de ondan alacağınızı alın.”

Fesubhanallah..

Sen beni icraya vereceksin.. 

Ben seni icraya vereceğim..

Sen bana 21 bin 500 TL ödeyeceksin..

Sonra ben de sana 20 bin TL ödeyeceğim..

Sen para kazanmaya çalışırken.. Cebinden fazladan bin beşyüz TL çıkmış olacak..

Sen bu hesaptan bir şey anladın mı?

Hani Cuma’ya gittisi geldisi olmasa, Ekrem’in avukatlarına ağa ile köylü fıkrasını anlatacaktım.. “Şunu ye, eşek senin olsun” diye başlar.. Sonunda.

“Biz bu .. niye yedik” diye biter..

Sizin yapmak istediğiniz bu.. 

Ama biz ne ağayız.. Ne de köylü..

“Bunun mantıklı çözümü, bizim alacağı, sizin alacakla takas edelim, bu konu kapansın” dediysek de..

Ekrem’in avukatı “Ağa ile köylü” fıkrasını hayata geçirmek niyetinde..

Hatta bir ara..

“Tamam tamam. Bizim alacaklı olduğumuz, şu anki icra takibinin olduğu dosyada bile, sizin bizden 5 bin TL alacağız görünüyor. Bizim bunu düşüp icra takibi yapmamız gerekirdi. Ben o mahsubu yapıyorum” dedi..

“Birini kabul ediyorsun da, diğerlerini niye kabul etmiyorsun” deyince..

Koridora çıkıp, Ekrem abisine mi, yoksa Kemal abisine mi sordu, “Ben böyle dedim ama. Siz ne dersiniz” diye.

“Zinhar, siz ordan haber yapılmasında kullanılan bilgisayarları almadan çıkmayın. Siz bilgisayarları alın. Haber yapamasınlar.. Sonra onlar alacaklarını icraya versinler” talimatı gelmiş olmalı ki..

Avukat hanım ondan da vazgeçti.. Biz de..

Ekrem İmamoğlu’nun, sadece belediyecilikten değil..

Sadece hukuktan değil..

Karşılıklı alacak borç mahsuplaşmasından da bir şey anlamadığını öğrenmiş olduk..

Veya..

Akit TV’ye düşmanlığı, gözünü öyle perdelemiş ki..

Bir televizyonun haber yapımında kullandığı bilgisayarları, hem de aslında alacağı olmamasına rağmen..

Haczettirip..

Haczettirmekle de yetinmeyip..

Bilgisayarın kullanılmasını önlemek için, yediemine götürülmesini talep etti. Ve götürttü.

Affedersiniz, bu arkadaşlar ne diyorlardı:

“Basın özgürlüğü” değil mi?

“Basın hür olmalı” diyorlardı, değil mi?

Bu ne peki?

Masa, koltuk, sandalye, kağıt vesair birçok şeyi haczettirme imkanı var iken..

“Sizin canlı yayında kullandığınız kameralar nerde” diyen avukatları vekil tutan Ekrem İmamoğlu..

Canlı yayını kestirmek için gelmişler..

Başaramadılar.. Başaramayacaklar.

 

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

ALLAH cc BÜYÜKTÜR.

ALLAH ALLAH BİSMİLLAH.

Şuayıp

Demokrasi,hukuk,fikir hürriyeti,örf,adet anlayişi hep onların menfaatına göreymiş .İbretle izledik.Allah fırsat vermessin amin
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23