Üsküdar’da engelsiz spor ve yaşam…
Ülkemizin huzur ve refahı için sözün bittiği, icraatın her geçen gün daha da önem taşıdığını görmekteyiz. Halkın yanında olmada merkezi olduğu gibi yerel yönetimlere de önemli görev ve sorumluk düşmektedir. Devlet yönetiminin mahalli düzeyde idari şekli olarak tanımlanan belediyelerle ilgili çıkarılan kanun, yasa, yönetmeliklerle düzenlemektedir. Ayrıca, yerel yönetimlerin karar ve yürütme organlarının seçimle işbaşına gelmesi, özerk bir yapının yansıması olarak görülmektedir. Görev ve sorumluk yüklenenlerin bu süreci iyi algılayıp, halkın kendilerine sunduğu hizmet imkânını yine halka sunmak gibi görev sorumlukları var. Bu hizmetler arasında spor da ayrı bir yer tutmaktadır. Sporun, bilimsel araştırmalarda yer alan ‘Hareket ve egzersiz, sosyal, ekonomik ve kültürel kalkınmada temel unsur oluşturmaktadır…’ tanımı, insan yaşamının önemli bir parçası olduğu gerçeğini ön plana çıkarıyor. Belediyelerin, sağlıklı-sağlıksız, engelli-engelsiz, toplumun her bir bireyine eşit mesafede olabilmek önem taşıdığı gibi, kişinin sağlıklı ve zinde kalabilmesinde sportif ve sosyal alanlar daha fazla dikkat çekmektedir. Spor, hareket ve egzersiz temellerine dayandığı gibi, sporla tedavi (rehabilitasyon) bu sürecin ön önemli ‘mihenk’ taşını oluşturmaktadır. Sağlıklı bir birey kadar, bizler için özel vatandaşların da yararlanacakları tesislerin olması gerekmektedir. Nasıl ki uzak bir mesafeye kara, hava, veya deniz ulaşımını kullanıyor, benzer şekilde, özel statüdeki insanlarımıza, sosyal etkileşim göstereceği tesislerin kazandırılması gerekmektedir. Bu da ancak yatırımlarla mümkün olur. Örneğin, siz eğer bir gözleri görmeyen insana, baston kullanıma eğitimi vermemişseniz, mevcut kaldırımları onlara uygun hale getirseniz de sonuç almanız mümkün değil. Bir başka örnek, bedensel engeli bulunan bir bireyi, siz eğer doktor kontrolü, fizyoterapist ve beden eğitimcinizle takibe alıp, bağımsız hareket edemeyecek duruma getirmezseniz, o birey için sosyal alanların hiçbir mana ifade etmeyeceğinden, emin olabilirsiniz. Bu bağlamda, özel bireylerin için tasarlanmış tesislerin önemi ortaya çıkıyor.. örneğin Üsküdar Engelsiz Yaşam Merkezi…
Üsküdar Belediyesi Engelsiz Yaşam Merkezini gezmemiz, bugünkü yazımızın içeriğinin ortaya çıkmasında önemli etken oldu. Bir özel (engelli) bireye yapılması gereken en anlamlı yaklaşım, engelini unutmasına aracılık edebilmek. Adeta kozadan çıkan ve özgürlüğe kanat çırpan kelebekler gibi. Belediye Başkanı Sayın Hilmi Türkmen’in Üsküdar Engelsiz Yaşam Merkezi için ‘…Bizim sosyal hizmet vizyonumuzun somut ve önemli bir uygulaması oldu. Engelleri kaldırmaya ve birey-toplum entegrasyonuna odaklanmış merkezde özel eğitim, spor, sanat, günlük hayat etkinlikleri gibi alanlarda uzmanlaşmış kadromuz bilimsel yöntemlerle, sevgiyle ve özveriyle çalışıyorlar…’ sözlerinden anlıyoruz.’ Sayın Başkanın değindiği gibi ‘Kanun bize yüklediği yasal görevlerin ötesine geçerek, bu yükümlülüğe insanların gereği olarak bakıyoruz. Merkezimiz sadece Üsküdar’ın değil, Türkiye’nin farklı bölgelerine model olacak şekilde düşünüldü ve sevgiyle kuruldu’ ifadeleri oldukça önemli. Yaşam Merkezi bünyesinde Bireysel Eğitim’den Fizyoterapiye, Duyu Bütünleme Terapisinden Uzay Terapisine, Hidroterapi’den (Su Terapisi), Hipoterapi’ye (At Terapisi), Sporla Rehabilitasyon Alzheimer Okulu’na (Türkiye’de ilk) kadar, farklı birçok hizmet alanı ve atölye bulunuyor. Merkeze tekerlekli sandalye ile giden bir vatandaşımızın merkezden yürüyerek çıkabileceği, moralsiz bir bireyin aradığı morale yaşam merkezinde ulaşabileceğini, örnek olabilmenin ne demek olduğunu yerinde görmemiz, engelliler için ‘Üsküdar’da güneşin doğduğunu’ düşüncesine kapılanlardan olduk, elhamdülillah…