• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0

Eşi tarafından ölümle tehdit edilen kadının acı feryadı: Sesim, öldürüldükten sonra mı duyulacak?

2019-03-13 14:43:44

Taha Emre ÖZDEMİR / ANKARA- 1999 yılında evlendiği eşi V.K'nın şiddetinden bunalan G.K, 2017 yılında evi terk etti. Evden ayrıldığı günden beri eşinin 'öldürme tehdidi' ile yaşayan G.K, yaşadıklarını yeniakit.com.tr'ye anlattı. G.K; "Benim feryadım, öldürüldükten sonra mı duyulacak?" diyerek yetkililere seslendi. G.K'nın yaşadıkları, 6284 Sayılı Yasa'nın 'gerçek mağdurları' koruyamadığını bir kez daha gözler önüne serdi.

G.K, eşi V.K ile 1999 yılında hayatını birleştirdi. Evliliklerinin ilk beş yılında G.K'nın ailesi, çifte maddi yardımlarda bulundu. Aile tarafından yapılan yardımların zamanla kesilmesi ile çift geçim sıkıntısı yaşamaya başladı. V.K ve G.K arasında tartışmalar yaşanıyordu. Çift arasındaki geçimsizliklerin temelinde 'maddi zorluklar' vardı. G.K, eşi V.K tarafından, çalışarak borçların ödenmesine yardımcı olması amacıyla bir işe yerleştirildi.

'Eşimin şiddetine çocuklarım için katlandım'

'G.K, evliliğinin ilk yıllarını şöyle anlattı:

"Eşim ile evlendiğimizde ailem ilk 5 yıl boyunca maddi yardımlarda bulundu. Bu yardımlar kesilince sıkıntılar yaşamaya başladık. Çok küçük yaşlarda evlendiğim adam değişmiş ve bana baskı uygulayan birisi haline gelmişti. Bu süre zarfında birisi kız diğeri erkek iki evladımız oldu. Çocuklarımın zorluk yaşamaması için, eşime hep destek olmaya çalıştım. Maddi zorluklar baş gösterince beni işe yerleştirdi ve maaş kartımı elimden aldı. İşe ilk başladığım zaman kredi çekerek borçlarımızı kapatmaya çalışmıştık. Zamanında ödeme yapmadığı için, bir kaç yılım 'icra boçları' ile geçti. Eşim maddi sorun yaşadıkça bana baskı uygularken şiddet de göstermeye başladı. Çocuklarım için yaşadığım tüm acılara göğüs gerdim. Onun psikolojik ve fiziksel her türlü şiddetine katlandım ancak 2017 yılında canıma tak edince, çocuklarımla birlikte evi terk ettim"

'Onu terk edince, tehditleri başladı'

2017 yılında iki çocuğu ile birlikte evi terk eden G.K, kendisine tek odalı bir ev tutarak düzenini kurmaya başladı. Yaşadığı tüm maddi zorluklara rağmen, eşi tarafından gördüğü şiddetten uzaklaştığı için mutluydu. Ancak bir gün V.K kapıya dayandı.

"Evden ayrıldıktan sonra çevremdeki insanların da yardımıyla tek göz odalı bir ev tuttum. Allah'ın da yardımıyla yeni bir düzen oluşturdum. En azından günlerim; çocuklarımla birlikte güvende, şiddetten uzak olarak geçiyordu. Yaşadığım maddi zorluklara manevi huzurum olduğu için seve seve katlanıyordum. Ta ki kapıma dayandığı güne kadar. Biz dışarıya çıkmayınca beni ve kızımı dövdü. Eşyalarımızı dağıttı. Olay yerine çevredekilerin bildirmesi ile polis geldi. Kendisinden şikayetçi olunca da 6 ay uzaklaştırma cezası aldı. Bu sefer de beni telefon görüşmelerinde tehdit etmeye başladı. 'Kanun tanımam, beni hiçbir şey engelleyemez. Eve dönmezsen seni işten, evinden kovdururum. Seni öldürürüm' diyordu. Bu baskı altında 6 ay uzaklaştırma cezası da sona erdi"

'Uzaklaştırması bittiği gün iş yerime geldi'

V.K, aldığı 6 ay uzaklaştırma cezasının süresi dolduğunda yeniden G.K'nın kapısına dayandı. Bu kez iş yerine gelmişti.

"Uzaklaştırma cezasının bittiği gün, bu kez de iş yerimin önüne geldi. Bağırıp, çağırarak hakaretler ediyor ve rezillik çıkartıyordu. İş yerimdeki arkadaşlarım da olan biteni bildiğinden tedirginlik yaşadılar. Polise haber verdik ancak eşimin kendisi de polis. Gelen polislere uzaklaştırma cezasının olmadığını ve kapının önünde bir kaldırımda oturmasına da kimsenin karışamayacağını söyleyerek oradan saatlerce ayrılmadı. Beni öldürmekle tehdit ettiği için bugüne kadar boşanma davası açmaktan korktum ama artık buna da gücüm kalmadı"

'Feryadım öldürüldükten sonra mı duyulacak?'

V.K bir polis memuru. İddialara göre yaşadığı psikolojik sorunları sebebi ile 'silah taşıyamaz' raporu verildi. Uzaklaştırma cezası tamamlandığı gün, yeniden G.K'nın kapısına dayandı. Yaşadığı baskılardan dolayı kendini güvende hissetmediğini vurgulayan G.K, yetkililerden uzanacak bir yardım elini bekliyor.

"Belki de bugün varım ama yarın olmayacağım. Canım tehdit altında. Tek isteğim 16 yaşındaki kızımı 'babasının şiddetine' kurban etmemek. 18 yaşındaki oğlumla birlikte, güzel bir geleceklerinin olmasını istiyorum. Benim feryadım, öldürüldükten sonra mı duyulacak?"

'6284 gerçek mağdurları koruyamıyor'

G.K, 2 yıldır eşi V.K ile yaşamıyor ancak onun ölüm tehditlerinden dolayı boşanma davası da açmıyor. Boşanma süreci mahkemeye yansımadığı için 'tedbir nafakası' da almıyor. Onun evliliğinde yaşadığı süreç, 6284'ün 'gerçek mağduları' koruma noktasındaki yetersizliğini bir kez daha gözler önüne sererken, 'süresiz nafaka', 'tedbir nafakası' gibi kararların da gerçekten hak sahibi olanlar için uygulanmadığını da ispat ediyor.

 

 

 

 

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23