• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0

YENİ KAZANÇ KAPISI : YEŞİL BİNALAR

Yeniakit Publisher
2014-03-15 15:59:00 -
YENİ KAZANÇ KAPISI : YEŞİL BİNALAR

Dünyanın geleceğiyle ilgili kaygıların klasörler dolusu dosyalar halinde kamuoyu ile paylaşılması, gayrimenkul sektörünün yeni yol haritaları oluşturmasını zorunlu kılıyor. Artık sık sık karşımıza çıkan ‘yeşil bina’ konsepti bu sürecin önemli bir parçası. Bu konsepten hem dünya, hem inşaat üreticileri hem de tüketiciler kazançlı çıkıyor.

Dün sona eren "Uluslararası Yeşil Binalar Zirvesi" vesilesiyle gündeme gelen yeşil binalar; kuraklık, tasarruf gibi konuların tartışıldığı bugünlerde lüks bir tartışma konusu olmaktan çıktı. Öte yandan uzmanların Türkiye’deki 19 milyon konutluk stokun tamamının “yeşile” dönüştürülmesi halinde, 500 milyar ile 1 trilyon dolar arasında bir ekonominin ortaya çıkabileceğini söylemesi inşaat sektöründeki oyuncuların iştahını kabartmaya yetiyor.

Çevreci yaklaşımın neticesinde, inşaat malzemelerin seçiminden binalarda geri dönüştürülen malzeme kullanılmasına kadar yepyeni bir dönem başlıyor. Bu dönemi ‘İnşaatta Yeni Çağa giriyoruz’ sözleriyle özetleyen uzmanların önemli bir tespiti daha var: ’Yeşil binalar söylendiği gibi pahalı değil. Bırakın pahalı olmasını, dönüşebilen teknolojisiyle geleceğimizin yaşanılabilir şehirlerinde daha tasarruflu bir hayat sürmemizi sağlayacak.’

Peki nedir bu yeşil bina teknolojisi, hangi faydaları var, sektöre ve yatırımcılarına ne kazandırıyor, hangi projeler yeşil bina trendine uydu, fiyatları pahalı mı yoksa ucuz mu, müşterisi var mı, değerlemesi kolay mı?

Hem dünyanın, hem inşaat üreticilerinin hem de tüketicilerin kazançlı çıkacağı yeni dönem yaşam mekanları olan yeşil binaların mercek altına aldık.
Amerika’daki 130 milyon konut stokunun küçük bir kısmının bile yeşil bina konseptine dönüştürülmesinin ekonomiye 5-6 trilyon dolarlık katkı sağlanacağı tahmin ediliyor. Buna pazarın çarpan etkisini de eklersek 10 trilyon dolarlık bir sirkülasyondan söz edilebilir. Türkiye’deki 19 milyon konut stokunun yarısı kentsel dönüşüm projeleri kapsamına alınsa hesaplamalara göre 500 milyar dolarlık bir ekonomi doğmakta. Tüm stoku dikkate alırsak bu değer 1 trilyon doları geçmekte.

Tüketim araştırmalarına göre elektriğin yüzde 60’ı, içme suyunun yüzde15’i binalarda tüketiliyor. Binalardan kaynaklı sera gazı üretimi ise yaklaşık yüzde 30 oranında. Bu gerçeği gören inşaat firmaları yüzde 20-35 oranında daha az enerji ve su tüketimini atık maliyetlerini en az yüzde 50 oranında azaltacak projelere ağırlık vermeye başladı. Belli standartlara göre sertifikalandırılan yeşil projeler şimdi bir bir görücüye çıkıyor.

Çevreci akıllı evlerde, konforun yanı sıra, en az atık oluşumunun planlandığı ve geri dönüşümün sağlandığı bir yaklaşım benimseniyor. Yeşil binaların yatırım maliyeti, standart yolla inşa edilen yapılara göre yüzde 7 ila 15 oranında daha fazla. Ancak, enerji kullanımında sağlanan tasarruf sayesinde kendini amorti edebilmekte. Yatırım maliyetlerindeki kısmi yüksekliği göze alan firmalar, satışta bunu avantaja dönüştürebiliyor. Gözlemlediğim kadarıyla bu konuda bir fırsat yarışı başlamış değil.

DEĞERLEME FARKI

Tasarım sürecinden itibaren çevre, ekonomi ve sosyal kriterler dikkate alınarak inşa edilen ve işletilen yeşil binaların piyasa değerleri en fazla merak edilen konular arasında. Yeşil binaların piyasa değerini etkileyen faktörleri şöyle sıralayabiliriz

•Düşük bakım-onarım maliyeti sağlanması,
• Enerji ve kaynak korunumu sağlanması,
• Teşvik, sübvansiyon vb. destekler ile işletme maliyetinin azalması,
• Gayrimenkulün piyasada kalma süresinin (absorpsiyon oranı) azalması,
• Daha yüksek kira ve satış değeri elde edilmesi,
• Özellikle ticari gayrimenkullerde boşluk oranının azalması,
• Kiracı sadakatinin arttırılması,
• Üretkenliğin arttırılması,
• Pazarlanabilirliğin arttırılması,
• Kullanıcı konforunu arttırılması gibi nedenlerle değeri doğrudan etkileyebilmektedir.

“Yeşil Binalar” pazarda neden fark yaratıyor?

Çünkü;

• Satış Değeri artıyor
• Kira Değeri artıyor
• Daha yüksek doluluk oranları söz konusu
• Düşük işletme giderleri cezbediyor
• İşletmelere daha yüksek net faaliyet geliri sağlıyor
• Verimlilik artışına neden oluyor.

Yeşil bina projeleri firmaları daha iyi bir yer seçimine teşvik ettiği gibi; tasarım, inşaat, işletme, bakım ve geri dönüşüm yoluyla, binanın yaşam döngüsü sırasında insan sağlığı ve çevre üzerindeki bina etkilerini azaltan verimliliği artıran uygulamaları kapsıyor.


YEŞİL BİNALARIN FAYDALARI

• Kentsel yaşam alanlarına değer katması
• Yapının ekonomik değerini artırması
• Yapım aşamasında doğal çevre tahribatının en aza indirilmesi
• Temiz teknolojilerin kullanımı ve geliştirilmesine ortam sağlaması
• Hafriyat ile ortaya çıkan atık malzemenin değerlendirmeye alınması
• Yeşil çatı uygulaması ile yağmur sularının arındırılması
• Yağmur sularının kullanımı ile kanalizasyon sisteminin yükünü azaltma
• Güneş enerjisinden yaralanma
• Rüzgar enerjisinden faydalanma
• Doğal ışıktan yaralanma
• Yeşil katmanların güneş ışınlarını yansıtmaması ile sera etkisini oluşturan yansımaları azaltması
• Enerji tasarrufu sağlaması
• Yeşil katmanları ile oksijen üretmesi
• İzolasyon sistemleri ile ısıtma soğutma maliyetlerinin ve karbondioksit salınımının azaltılması
• Geri dönüştürülebilir atıkların kullanılabilmesi

Bugün sürdürülebilir, ekolojik, yeşil, çevre dostu vb. pek çok isim altında karşımıza çıkan doğayla uyumlu yapılar ekosistemlere duyarlı olarak üretildikçe gayrimenkul sektörü de dünyanın geleceğine dönük sorumluluğunu yerine getirmiş olacak.

Neden Yeşil bina?

•Doğaya saygılı oldukları için seçiliyor.
•Ekolojik, konforlu ve enerji tüketimini azalttıkları için tercih ediliyor
•Hayatı kolaylaştıran binaların belli standartlar getirilerek sertifikalandırılması ve bu yolla enerji tasarrufu sağlanması, doğanın korunması, konforlu yaşam alanlarının oluşturulması yeşil bina konseptine olan ilgiyi günden güne artırıyor.

Bu düşünceler hayat bulurken; binanın yer seçimi, tasarımı, binada kullanılan yapı malzemelerinin özellikleri, yapım tekniği, atık malzemelerin yeniden kullanımı gibi konular da üretici firmalar tarafından özenle dikkate alınıyor.

Diğer avantajları

Enerji tasarrufu yapan uygulamaların artmasıyla YEŞİL BİNALAR hem prestijli yapılar olarak anılır hale geliyor, hem de satış ve kira değerlerini artırıyor.

LEED (Uluslararası Yeşil Bina Sertifikasyonu) belgesi almak için gerekli olan birkaç kriteri sıralayacak olursak;

•Suyun arıtılarak yeniden kullanımına ilişkin gri borulama sisteminin kullanılması,
•Güneş enerjisinin merkezi ısıtma sistemi içerisinde kullanımına ilişkin sistemler kullanılması,
•Yeşil çatı uygulamasının yapılacağı yalıtım, ısıtma, soğutma ve havalandırma projelerinin uzman teknik ofisler aracılığıyla LEED sertifikasyonuna uygun hale getirilmesi gerekiyor.

TSKB Gayrimenkul Değerleme İdari İşler ve İş Geliştirme Müdürü Özge Aklar, dünyada hızlı bir biçimde yayılan ‘Yeşil Bina’ (Sürdürülebilir Bina) kavramıyla ilgili dikkat çekici tespitlerde bulunuyor:

• ‘Yeşil Binalar’, pazarda artan satış/kira değeri, daha yüksek doluluk oranları, düşük işletme giderleri, daha yüksek net faaliyet geliri, daha düşük kapitilizasyon oranı ve verimlilik artışları gibi özellikleriyle avantaj sağlıyor.
•Amerika’da yapılan incelemelere göre bir binanın ne kadar yeşil olarak tasarlandığına göre değişmek üzere bina maliyetlerinde yaklaşık %2-8’lik bir artış sözkonusu olurken, bu yatırımın geri dönüş süresinin 2-3 sene ile sınırlı olduğu tespit edilmiştir.
•Türkiye’de de son 5 senedir bu konuda farkındalık başladı. Bu konuda etkinlikler düzenlenmeye, gerek müteahitleri gerekse de yatırımcıları bilinçlendirme amaçlı dernek çalışmaları gerçekleştiriliyor artık. Bununla birlikte, 2008 yılı Aralık ayında çıkarılan “Binalarda Enerji Performansı Yönetmeliği” mevzuat açısından bir ilerleme olmakla beraber uygulamada henüz adımlar hızlanmadı. 2017 yılı Mayıs ayına kadar tüm mevcut binaların Enerji Kimlik Belgesine sahip olması gerekiyor.
•Sürdürülebilir bir binayı neyin oluşturduğuna dair fikirler, sürekli olarak değişen ihtiyaçlar doğrultusunda önemi ve etkisini geliştiriyor. Bununla birlikte her gayrimenkul sahibinin kendi ihtiyaçlarına göre yeşil bir bina yapmak için anahtar faktörler hakkında farklı görüşlere sahip olduğu biliniyor. Birçok sürdürülebilir bina değerlendirme sistemleri aşağıdaki ana kriterleri dikkate alıyor.

EN POPÜLER ÜÇ ‘’YEŞİL’’ PROJE

BİO İSTANBUL

3. Uluslararası Yeşil Binalar Zirvesi gümüş sponsorluğunu da üstlenen Bio İstanbul, Bio City Development Company ve EPP’nin ortak projesi olarak geliştirildi. Sazlıdere barajının güney kenarında, İstanbul'un Başakşehir ilçesinde konumlanan projenin farklı yönleri şunlar:

•İki milyon metrekare üzerine inşa edilen ve Türkiye'nin ‘İlk Akıllı Şehri’ olarak tasarlanan Bio İstanbul, bilim ve teknolojinin doğa ile buluştuğu yeni bir şehir konsepti olarak projelendirildi.
•Farklı peyzaj tasarımı, araçtan bağımsız yaşam alanları, son teknoloji yenilenebilir enerji ve atık yönetimi teknolojisiyle sürdürülebilir bir yaşam biçimi sunan Bio İstanbul ile kendi güneş paneli çiftlikleriyle kendi gücünü üreten, enerji ihtiyacı konusunda bağımsız bir şehir doğacak.
•Projenin merkezinde, Türkiye'nin ilk tam teşekküllü üçüncü basamak tedavi sağlayan çocuk araştırma hastanesi özelliğini taşıyacak ve dünya standartlarında tedavi imkânlarını sunacak olan İstanbul Çocuk Hastanesi yer alacak.
•8 binadan oluşan inovasyon kampüsünde ise Türkiye'nin ilk uluslararası altyapı ve geliştirme teknolojisi standartlarını takip eden biyomedikal Ar-Ge merkezleri bir araya toplanacak.
•Modern yapılar bittiğinde, yaklaşık 10 bin yüksek vasıflı iş imkânına da kapı aralanacak.
•İnovasyon Kampüsü'nün etrafındaki 200.000 metrekarelik alan, ofis alanı olarak tasarlanacak ve ayrıca Türkiye'nin ilk temiz teknoloji üniversitesi olan Bio İstanbul Üniversitesi burada yer alacak.
•Projeyi farklı kılan bir başka yönü de 650 bin metrekarelik doğal peyzajlı açık park alanının yer alması. Ayrıca yerli bitki türlerinin korunmasına dönük girişim de projede yerini bulacak.
•Proje bittiğinde toplamda 6 bin dairede 15 bin kişinin yaşayacağı tahmin ediliyor.


NEF PROJELERİ

Timur Gayrimenkul projelerinin temel özellikleri arasında sayabileceğimiz çevre dostu bakış açısı, şirketin saygınlığında büyük rol oynuyor. Grup, her projesinde çevreye vereceği zarar hesaba katarak üretim yapıyor. NEF Yönetim Kurulu üyesi Erden Timur bu konuda şöyle diyor:’’Geleceği düşünüyoruz, konforlu yaşam önemli ama biz bunu küresel ısınma, susuzluk, çevre kirliliği ve doğal kaynakların hızla tüketilmesi gibi dünyayı olumsuz yönde etkileyen faktörleri göz önünde bulundurarak oluşturmaya çalışıyoruz. Bunu yaparken de yapılarımızda ‘Yeşil Bina’ sistemini uyguluyoruz.”
Bu arada NEF’in bu konuda dikkat çeken Apartments Kemerburgaz 04 projesinin, çevreye karşı olan sorumluluğun farkındalığıyla hayata geçirildiğini belirtelim.


SOYAK PROJELERİ

Amerikan Yeşil Binalar Derneği tarafından verilen ve uluslararsı geçerliliği olan LEED sertfikasına aday gösterdiği projeleriyle dikkat çeken SOYAK’ın bu uygulaması müşterileri memnuniyetin artmasını sağladı. Grubun İstanbul Zincirlikuyu’da hayat bulan SOHO projesinde çevre dostu bir projede ne bulunması gerekiyorsa herşeyin yer aldığını söylemek mümkün. Öte yandan İzmir’de büyük ilgi gören OPTİMUS projesinde de benzer hassasiyetin yer bulduğunu belirtelim. Bu projede serada yetişen kültür çimi kullanılmadı, İzmir'in kır çimini kullanıldı. Bir damla bile yağmur suyu boşa gitmesin diye, bahçeleri sulamak için yağmur suyunu toplayacak sistemler kuruldu. Böylece aidatların daha düşük seviyede alınması mümkün oldu. azalmasını öngördük. Elektrikli araçların şarj edilebilmesi için şarj üniteleri kuruldu. Dairelerin yazın aşırı ısınmasını engellemek için çatı, dış cephe ve dış zeminde açık renk malzeme kullanıldı. Hem faturaların hem de aidatın azaltılması için evlerin ve sitenin içindeki elektrik armatürlerinin en az enerji tüketen modelleri tercih edildi. Çevreyi korumak için geri dönüştürülme içeriğine sahip yerel inşaat malzemesi kullanıldı.
Soyak Holding CEO'su M.Emre Çamlıbel de, ‘’Türkiye'de cari açığın büyük kısmının enerji ithalatından kaynaklandığını vurgulayarak düşünecek olursak, enerji verimliliği konusunda yeşil binaların sayısının artırılması için ilgili her kesim artık harekete geçmelidir. Elimizdeki enerjiyi tasarruflu kullanmaya yönelik politikaların üretilmesinde yeşil binaların önemli rol oynayacağını düşünüyorum. Bu konuda SOYAK, Ar-Ge çalışmaları içerisinde bütçe ayırıyor. Ancak devlet de uygulamalara teşvik vermelidir” mesajı veriyor.

Öne Çıkan diğer Yeşil Projeler

42 MASLAK

42 Maslak, konumu, tasarımı ve iddialı mimari özellikleri ile 42 katlı iki kuleden oluşuyor. Proje, Artfull Living konsepti ile İstanbul Avrupa yakasının dikkat çekici ikiz kuleleri olarak yerini aldı.

İSTANBLOOM

Esin Yapı’nın Zincirlikuyu’da 14 bin 760 metrekare alan üzerinde inşa ettiği Istanbloom projesi 46 katlı tek bloktan meydana geliyor. 34 katı konut, 3 katı penthouse, 3 katı ofis, 2 katı teknik ve sosyal kat, 4 katı otopark olarak tasarlanan projede alanları 108 metrekare ile 306 metrekare arasında değişen konutlar; 1+1, 2+1, 3+1, 4+1, 2+1 dubleks, 3+1 dubleks ve 4+1 dubleks olmak üzere 7 farklı seçeneğe sahip.

Tekfen BOMONTİ Evleri

Kent merkezinde yer alan ve İstanbul”un ilk düzenli konut alanlarına da ev sahipliği yapan Bomonti semti, Bomonti Apartmanları ile yeniden canlanıyor. 83 üniteden oluşan Proje”de 1+1, 2+1 ve 3+1 olmak üzere 57 metrekare ile 178 metrekare arasında değişen çeşitli büyüklüklerde farklı mimari planlara sahip evler bulunuyor.

VARYAP MERİDİAN

Amerikan Yeşil Binalar Konseyi (USGBC) tarafından hazırlanmış Enerji ve Çevresel Tasarımda Liderlik (Leadership in Energy and Environmetal Design-LEED) değerlendirme sistemine göre tasarlanmış Türkiye’nin ilk yeşil konut projesi olan Varyap Meridian, dünya ile boy ölçüşecek projeler arasında yer alıyor. Stüdyo, 1+1, 2+1, 3+1 ve 4+1 olmak üzere 5 farklı konut seçeneğinden meydana gelen projede 4 ile 65 metrekare arasında değişen 38 teras bulunuyor.

AĞAOĞLU ANDROMEDA PLUS

Andromeda Plus projesi Ataşehir’de My Towerland projesinin hemen yanında yükseliyor. Ağaoğlu My Towerland projesinin A bloğu olan Andromeda Plus’ta ev sahiplerine bir çok rezidans hizmeti bir arada sunulacak. Ağaoğlu Andromeda Plus’ta 77,83 ila 81,67 metrekarelik 1+1 evler, 109,67 ila 126,09 metrekarelik, 158,17 ila 114,36 metrekarelik 2+1 evler ve 277,01 metrekarelik 3+1 dubleksler bulunuyor.

NİSPETİYE ON

Nispetiye’de ARB İnşaat ortaklığıyla 4 bin 700 metrekare alan üzerine inşa edilen Nispetiye On projesinde 1+1, 2+1 ve 3+1 tipinden oluşan 92 adet konut yer alıyor.

35. SOKAK

Akşan Yapı’nın İzmir Ulukent’te inşa ettiği 35. Sokak’ın çevre dostu konutları için, iç mekan konfor koşullarını da artıran kaplama ve bitirme malzemeleri, “Binalarda Enerji Performansı Yönetmeliği” ve hafif çelik sisteminin öngördüğü şekilde seçildi. 35. Sokak’ta otoparkların tümü yer altına alınarak, sokak boyunca araç ve çevre kirliliğinin de önüne geçiliyor.

MALL OF İSTANBUL

Konut teslimlerinin yapıldığı Mall Of İstanbul, Torunlar Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı imzası taşıyor. Proje İkitelli’de Mahmutbey gişelerinin tam önünde hayat buldu.

NİDAKULE GÖZTEPE

Ticari gayrimenkul alanında gerçekleştirdiği yatırımlarla dikkat çeken Tahincioğlu Gayrimenkul, İstanbul Göztepe’de 120 milyon dolar yatırım değeriyle A plus ofis projesi Nidakule Göztepe’yi hayata geçirdi. Çevre dostu yapısıyla doğal kaynakları minimum derecede kullanan yeşil bina konseptine sahip proje için ayrıca LEED Gold sertifikası alındı.

YALÇINLAR GROUP’TAN ÖRNEK PROJE

Kentsel Dönüşüm projeleri ile yapılacak yeni binalarda da sürdürülebilirlik kavramının ön plana çıktığını ve bunun artık günümüzde çok önemli bir hale geldiğinin önemine değinen Yalçınlar Group Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Yalçın da, “Sürdürülebilirlik, insanlığın, gelecek kuşakların gereksinimlerine cevap verme yeteneğini tehlikeye atmadan, günlük ihtiyaçlarını temin etmesi şeklinde tanımlanabilir. Çevresel, ekonomik ve sosyal boyutlar şeklinde kategorize edilen sürdürülebilirlik doğal enerji kaynaklarının aşırı tüketimini engellemek adına bir takım çabaları da içerir. Günümüzde sürdürülebilirlik, küresel durumların hızla değişmesi ve zorlaşması ile daha önemli bir hale gelmiştir” şeklinde konuştu.

GölMahal Villalarında sürdürülebilirlik adına önemli adımlar attıklarını da belirten Yalçın “Bu projede özellikle kendi enerjimizi kendimiz üretmek istedik. Bütün ısı, Soğutma, su ve elektrik sistemlerinde yenilenemeyen Enerji Kaynakları yerine Yenilenebilir Enerji kaynaklarının verimli olarak kullandık. Doğaya karşı sorumluluğumuzu yerine getirerek yeni nesillere sürdürebilir bir gelecek bıraktığımızı düşünüyorum. Biz aynı zamanda bir hayat inşa ediyoruz. İçinde yaşayan insanların doğaya saygısından da dolaylı olarak sorumlu oluyoruz” dedi.

Türkiye’de pek çok ilke imza atan Gölmahal Villaları, standart binalara göre %20 ile %50 gibi ciddi oranlarda enerji tasarrufu sağlıyor. GölMahal Villaları, sitede kurulan güneş enerji panelleri ile kendi elektriğini kendisi üretiyor, herhangi bir maliyet olmaksızın sıcak su sağlanıyor.

Özel tasarımlı çatılardan gelen yağmur suları arıtılarak geri dönüşümü sağlanan sular, yeniden kullanıma veriliyor.

Doğalgaz kullanılmayan GölMahal’de ısınma, ısı pompası ile sağlanıyor. Dolayısıyla çevreye karbon salımı yapılmıyor ve çevre kirliliği yaratılmıyor. Isı pompası yazın da villalarda serinletmeyi sağlıyor. GölMahal’de ayrıca, merkezi klima ve fan coil sistemi de yer alıyor.

Evdeki çatıdan bodruma kadar inen iç bahçe ile tüm evde maksimum gün ışığından faydalanılabilen villalarda, ses ve ısı yalıtımı, çatı ve temel izolasyonuna da son derece dikkat ediliyor.

TASARRUF ÖNERİLERİ

•Binalarda enerji verimliliği uygulamaları ile elde edilecek enerji tasarrufu yeni yapılacak enerji tesisi yatırımından 6,6 kat daha etkilidir.
•Mevcut binalarda sadece ısıtma verimliliğini artıracak uygulamalardan bile enerji tasarrufunda yüzde 25′lik bir iyileşme sağlanabilir.
•Yeni enerji üretim tesisi inşa etmek yerine, mevcut binaların enerji verimliliklerinin iyileştirilmesinin daha uygun olduğu sonucuna vardık. Mevcut binalarda sadece ısıtma verimliliğini artıracak uygulamalardan bile enerji tasarrufunda yüzde 25′lik bir iyileşme sağlanabilir.
•Türkiye enerji konusunda yılda yaklaşık 5-6 milyar dolar tasarruf edebilir. Buradaki kritik başarı faktörü, yeşil dönüşüm için toplumsal farkındalık oluşturmaktır.
•Türkiye’de enerjinin yaklaşık yüzde 40′ı konutlarda harcanıyor. Binalarda tüketilen enerjinin yüzde 70-90 kısmı ısıtma ve soğutma amaçlı, geriye kalan kısmı ise aydınlatma ve elektrikli cihazlarda kullanıldığı tahmin ediliyor.
•Türkiye’de tüketilen toplam elektriğin yüzde 25′i konutlarda kullanılıyor. Konutlarda tüketilen elektriğin yaklaşık yüzde 20′si aydınlatma amaçlı… Dolayısıyla Türkiye’de toplam harcanan elektriğin yüzde 5′i konutlarda sadece aydınlatma amaçlı kullanılıyor.

YEŞİL ÇATININ AVANTAJLARI

Yeşil çatı, yeşil binaların en önemli uygulamalarından biri olarak karşımıza çıkıyor. Yeşil bina olarak nitelendirilen binalarda uygulanan yeşil çatının doğa ve binaya sağladığı faydaları şöyle sıralayabiliriz:

•Atık su şebekesine binen yük, yaklaşık olarak yüzde 15 oranında hafiflemekte ve toprağa inen su yağmurun yoğun geldiği zamanlarda bile zarar vermez hale gelmektedir.
•Isıtma ve soğutma giderlerini düşürmektedir.
•Toz tutma özelliği bulunmaktadır. Hava içerisindeki büyük partiküller tutulmakta ve yarı geçirgen özelliği sayesinde sanki bir canlı gibi yapı içi nemin insan sağlığına uygunluğunu sağlamaktadır.
•Biyolojik varyasyon varlığını sürdürmede ve bir anlamda yeni habitatların kazanılmasında büyük katkı sağlamaktadır.
•Çatının temel konstrüksiyonun ve mekanik devrelerin taşıyabileceği basınç ve yük miktarının artırıcı ve genişletici özelliği bulunmakta, bu anlamda meydana gelebilecek zararlarda, dayanıklılığı ve çabuk yenilenebilme özelliği sayesinde rahatlıkla kullanılabilecek yapıda bulunmaktadır.
•Ultraviyole ışınları içerisindeki güneşin zararlı ışınlarını geçirmez. Böylece insan sağlığını da koruma fonksiyonunu görür.
•Yangın tehlikesine karşı, kullanılabilecek çok kaliteli bir malzeme olan yeşil çatılar yangının tutulmasını ve yayılmasını engeller.

Bina başına 100 bin lira

Çevre Dostu Yeşil Binalar Derneği (ÇEDBİK) Başkanı Dr. Duygu Erten’in yeşil binalarla ilgili rakamlara dayalı en dikkat çekici açıklaması şöyle: "Ortalama bir yeşil bina başına yılda 100 bin lira tasarruf etsek, 1 milyon yeşil binamız olduğunda 100 milyar lira tasarruf ederiz. "

SON DURUM

Türkiye'de şu anda yaklaşık 60 adet sertifika almış bina ile 300’ün üzerinde LEED sertifikasına başvuru kaydı bulunuyor. LEED, Amerika'nın yeşil bina sistemi, bir kriterler kılavuzunun adı. BREEAM da aynı şekilde bir İngiliz kuruluşu. Almanya'nın da DGNB adında bir kuruluşu var. Türkiye'de şu anda 400'e yakın bina bu sertifikadan almak için bekliyor.

Yeşil binalı illerimiz

İstanbul, Ankara, İzmir, Manisa, Gaziantep ve Antalya.

Basit uygulamalar

Yeşil bina konseptinde üretimler için sanılanın aksine daha az masrafla hedefe ulaşmak mümkün. Daha az su tüketen vitrifiyeler kullanmak, duvarı içinde organik uçuşan bileşikler olmayan boya seçmek, kullanılan ahşabın belirlenen ormanlardan alınması veya dışarıya su isteyen bitkilerin değil, su istemeden yaşayabilen yeşilliklerin ekilmesinin akıllı çözümler arasında sıralanabilir.

Başlıca sertifikalar

BREEAM (İngiltere)
LEED (ABD)
CASBEE (Japonya)
DGNB (Almanya)

Çevre Dostu Yeşil Binalar Derneği Koordinatörü Haluk Sur, yeşil bina sertifikasının, sağlıklı toplumlar, yaşanabilir çevre ve gelişmiş bir ekonomi oluşturmak amacıyla verildiğini söylüyor ve ekliyor: Türkiye’de uluslararası değerlendirme sistemlerinden LEED, BREEAM ve DGNB çok yaygın. Sertifikanın yerel kurumlarca da verilebilmesi için çalışma yürütülüyor. Yerli sertifikanın, Amerikan Yeşil Bina Konseyi’nce geliştirilen LEED ve İngiltere’de Yapı Araştırma Kurumu’nca verilen BREEAM’in Türk versiyonu olacağını söyleyebiliriz.

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23