• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0

'Yaz kızım Türk Milleti adına!'

Yeniakit Publisher
2020-09-30 22:57:00 -
'Yaz kızım Türk Milleti adına!'

Gazetemiz okurlarından Kalender Dede, "Yaz kızım Türk Milleti adına!" başlıklı yazısını bizimle paylaştı.

İstanbul yolculuğu feribotun deniz dalgası nedeniyle biraz yorucu geçmiş, biraz da geç kalmamanın titizliği ve endişesi vardı. Çünkü bugün karar duruşması günü.

Duruşmanın yapıldığı İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi eskiden DGM 2 no’lu idi sonra değişti, ağır ceza mahkemesi oldu sonra o da kapatıldı.

Neyse, artık meslekten ihraç olmuş olan Zafer Başkurt (Başkan) daha önceki savcı ve Savcı Zekeriya Öz’e dönerek mütalaa hakkında var mı bir diyeceğin, dedi. Bir zamanların heykeli dikilecek diye söylenilen meşhur savcısı sanık olanlara anlamlı bir bakıştan sonra yok diye kafasını işaret ederek cevap verdi. Başkan ve savcının gözlerine bakıyordum. Ben insanın gözlerinin de konuşabildiğine o günkü yargılandığım “Bursa Hizbullah dosyası” kapsamında yeniden şahit olmuştum. Yüzlerinden ve gözlerinden ve savunma için iki dakikayı hemen hemen aşmayan süreden önce verdikleri kararın ve yanlı kinin çığlığı duyuluyordu…
Karar için ara verildi mahkemeye. O ara esnasında yargılanma sürecim sırasında yaptığım askerliğim aklıma geldi. Bana bu dolu şarjör, hücum yeleği ve G3 tüfeğin verip nöbet ve devriye attığım zaman, Ahmet Kaya’nın “bu ne yaman çelişki anne” şarkısı aklıma gelirdi. Yine o gelmişti. Evet, bir düşünün sizi bir terörist diye yargılıyorlar ama yine size silah verip güya “yıkmak istediğiniz” düzeni korutuyorlar. Güler misin, ağlar mısın bu saçmalığa, yoksa amuda mı kalkarsın.
Ve mübaşir herkesi çağırdı; Başkan, yaz kızım Türk Milleti adına! …. Özetle eldeki deliller savcının mütalaası mahkeme sürecindeki oluşan kanaat vs. uyarak sanığın 6 yıl 3 ay ceza ile silahlı örgüte üye olma suçundan cezalandırılmasına diyerek tek tek kararları okudu.

Benim bildiğim ve herkesin de öyle bildiğine inandığım kabul gören tanımlı evrensel bir terör ve terörist tanımı vardır. Öz ifade ile “siyasal ideolojisini cebir, şiddet ve silah zoruyla bir kişiye ve yahut bir topluma kabul ettirme eylemi” bu terörün, bunu icra eden de teröristin tanımıdır. Ömründe askerlik vazifesi hariç eline, bırakın başkasına siyasal ideolojisi silah zoruyla kabul ettirmeyi, silah nedir bilmeyen ben ve o süreçte sanık olarak verilen bu mahkumiyet kararındaki ibare ile terörist damgası yiyordum. Bu böyle kolay olmamalıydı. Evet! Mahkeme Başkanı yaz kızım demişti; Türk Milleti adına sanığın cezalandırılmasına.

Ve milleti aradı gözlerim imanla dolu dolu, nerede! Türk Milleti! Benim hakkımda karar veriliyor hem de onun adıyla… Mesela komşum ne der bu iddia için, öğretmenim, asker arkadaşım, komutanım, iş arkadaşım, kardeşim, müdürüm veya o zamanlar olmayan eşim! Ha! Sahi unuttum, hem delili olan hem de Türk Milleti adına karar veren bu beyler (heyeti mahkeme) kaç yılda yargı süreci sonlandırıldı sizce? Haydi ipucu vereyim; üniversite öğrencisiydim, bitirdim mezun oldum. Yaklaşık 10 yıla yakın bir çalışma hayatım oldu. Bekardım, evlendim çocuğum oldu, okula başladı ve tüm kardeşlerim de evlendi. Ne dersiniz 5 yıl – 7, 8, 10 evet “delili olan” 13 yıl sürdü bu süreç. Eee ne de olsa milleti adına karar veriyorlar öyle kolay değil! Gel gelelim sonra baktım ki bu asil millet ve ben, 15 Temmuz 2016’da meydanlardaymışız. (İlk gün) Savcıyı cümle alem biliyor. Firarda Başkan mı rüşvet davasından başka bir üye ile yargılandı. Ayrıca FETÖ iltisaklı meslekten ihraç, dahası diğer savcı ve dosyaya bakan onayan ve FETÖ iltisaklı ceza yiyen ve ihraç olan yargı mensuplarını saymıyorum.

Vay be! Millet adına bu millete ihanetin Pentagon menşeli cübbe giymiş neferleri, sizin bulunduğunuz salonda millet yokmuş ki onun adına kararı olsun.

15 Temmuz hain alçak darbe girişimiyle beraber yargı içine de bir ahtapot gibi bulaşmış dışı ABD, CIA, Pentagon, içi FETÖ adlı bu şebekenin nasıl bir hukuk katliamına imza attığını, başka siyasi içerikli davalarda da milletçe gördük. Sizin aracılığınızla sevgili Akit ailesi belki sesimi duyurup yeniden yargılanmanın önünü açarım.

Evet, FETÖ ile iltisaklı ihraç ve ceza almış yargı mensuplarının bakmış oldukları özellikle siyasi içerikli davaların adaletin ve vicdanın kamu adına tesisi için yeniden yargılanma işlemine tabi tutulması elzemdir. Bu husustaki çekincelerin yani halihazırda yargının yükü dosya bakımından yoğun bir de böyle bir karar alınırsa işin içinden çıkılmaz hal alınır, çekincesi bir kenara bırakılıp, bu yönde bir kararın alınması gerekmektedir.

Mevcut AK Parti iktidarının yargıya yönelik demokratikleşme ve yargı paketleri adı altında yaptığı düzenlemelerin bugüne kadar olan kısmında bu konunun çözümü için bir madde konmamıştır. Oysa ki başta Cumhurbaşkanımızın ve diğer bürokratların FETÖ ile olan mücadeleyi bir kararla da perçimlemelerini bir vatandaş olarak dile getirmek istiyorum. Ben kararın hakkımdaki cezanın onandığı günkü duamı bu yazıyı okuyanların dikkatine arz ediyorum. Yaz! Münker ve Nekir, âlemlerin Rabbi adına…

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

Aziz Metin

Haa, ülkeyi zarara uğratmakta kasıt şart değildir. Yanılarak da olsa ceza aynıdır. Çünkü, bilmeyerek de ülke kaynaklarını rast gele savuramaz. İşi bilenlere teslim etmek zorundadır iktidar.
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23