• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0

Tahrir tecavüz üssü

Yeniakit Publisher
2013-07-26 22:02:02 - 2013-07-26 22:02:57
Tahrir tecavüz üssü

Mısır gözlemlerini anlatan Uluslararası Hukukçular Birliği Genel Sekreteri Av. Necati Ceylan, seçilmiş Cumhurbaşkanı Mursi’nin serbest bırakılmasını isterken, yardımcısı Prof. Refik Korkusuz ise, Tahrir’in tecavüz üssüne dönüştüğünü söyledi.

HABER MERKEZİ
Mısır’da yaşanan anti-demokratik süreç, İstanbul’da kınandı. Geçtiğimiz hafta Mısır’da incelemelerde bulunan Uluslarası Hukukçular Birliği (UHUB) üyeleri gözlemlerini İstanbul’daki toplantıda anlattı. Çeşitli sivil toplum kuruluşlarının katılımıyla gerçekleşen toplantıda konuşan UHUB Genel Sekreteri Avukat Necati Ceylan, Mısır’daki darbenin Arap Baharı’nı kesintiye uğrattığını kaydederek, “Şekli ve amacı ne olursa olsun; seçilmiş bir Cumhurbaşkanı’nın düşürülmesi, parlamento’nun feshi ve hükümet kabinesinin Genelkurmay başkanı tarafından belirlenmesi askeri darbenin ürünüdür. Bu Mısır halkının iradesine aykırıdır ve meşru değildir” dedi.
“MISIR’DAKİ DEVLET TERÖRÜ VE KATLİAMDIR”
Askeri darbenin Mısır’ı geriye götürdüğünü kaydeden Ceylan, “Darbeciler, Mısır halkının hayat haklarına son veren, bunları ihlal eden bir ortam oluşturmuşlardır. Cumhurbaşkanlığı muhafız alayı askerleri, sabah namazı kılan göstericilere hedef gözeterek kasten ateş açmıştır. 100’den fazla kişi katledilmiş ve 1.000’den fazla kişi yaralanmış, onlarca kadın saldırıya uğramıştır. Bu devlet terörü ve katliamdır” diye konuştu.
“Değişik kentlerde yapılan gösterilerde saldırılar devam etmektedir. Örneğin Mansura’da kadınlara yönelik katliam, hükümetin derin kanadı olan ‘baltacı organizasyonu’ tarafından yapılmıştır. Bu açık bir devlet terörü olup, her gün artan ölüm ve yaralanmaların sorumlusu, darbeciler ve atadıkları yöneticilerdir” diyen Ceylan, “Mısır’daki darbede seçimle gelmiş siyasi parti mensuplarına, kanaat önderlerine yönelik tutuklama furyası devam etmektedir. Bir kimsenin suç işlediğinden şüphe duymak için maddi bulgular yoksa kişi hürriyetinden yoksun bırakılamaz. Mısır’da maddi bulgular yerine belirli bir cemaat, siyasi parti mensubu veya darbe muhalifi olmak, tutuklama için yeterli görülmektedir. İdari kararlarla binlerce kişinin hürriyetleri kısıtlanmış, en temel hukuk kuralları hiçe sayılmıştır. Televizyonların ve gazeteler kapatılmış, basın mensupları tutuklanıp sorgulanmıştır. Bu durum basın hürriyetinin ihlali olduğu kadar, halkın haber alma hakkına müdahaledir” ifadelerini kullandı.
“İNSAN HAKLARI İHLAL EDİLİYOR”
Ceylan, şunları söyledi: “Halk tarafından seçilmiş bir Cumhurbaşkanı’nın hapsedilmesi ve hiç kimseye yerinin bildirilmemesi, darbeye karşı çıkanların sindirilmesi ve delilsiz ispatsız binlerce insanın tutuklanması, hukuka aykırı gözaltılar, Uluslararası sözleşmeler ve üçüz insan hakları metinlerini ihlal etmektedir.”
Mısır halkının meşru Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi derhal serbest bırakılmalı ve görevine başlatılmalıdır. Darbe sonrası tutuklananlar serbest bırakılmalıdır. Mısır halkının üzerine ateş açanlar, yüzlerce kişiyi öldürenler hakkında gerekli tahkikat yapılmalıdır. Herhangi bir gerekçe ile darbeleri yok saymak, meşru göstermek darbe ile gelen hukuksuzluk ve hak ihlallerine ortak olmak demektir. Bu konuda uluslararası camianın sorumluluğu büyüktür. İnsan hakları ülkelere farklı yorumlanmaz. Mısır’da gerçekleşen askeri darbeye destek veren veya zımnen onaylayan, bütün ülke ve kuruluşlar hak anlayışlarını tekrar gözden geçirmeli ve tutarlı davranmak zorunda olduklarını unutmamalıdır.”
Ceylan, uluslararası hukukun genel ilkeleri kapsamında, işkence ve diğer insanlık dışı, küçültücü muamelelerine engellenmesi için yapılan gerekli başvuruların ilgili uluslararası kurumlarca titizlikle araştırılması gerektiğini de sözlerine ekledi.
TAHRİR TECAVÜZ ÜSSÜ
Uluslararası Hukukçular Birliği Genel Sekreter Yardımcısı Prof. Dr. Refik Korkusuz da raporu iki taraflı hazırladıklarını, ilk ziyaret ettikleri yerin de Tahrir Meydanı olduğunu belirterek, “Tahrir Meydanı’nda kadınlara yönelik çok tecavüz var. Sahipsiz gördükleri kadınları alıp tecavüz ediyorlar. Garip bir şey, biz sadece kadınlara tecavüz edildi diye düşünürken, bir baktık ki orada birçok erkeğe de tecavüz etmişler. Çünkü bir araya gelmeleri mümkün olmayan gruplar bir araya gelmiş” ifadelerini kullandı.

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23