• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0

Sol medya yalan haberlerle algı oluşturma derdinde! PKK’nın suçunu örtmek için bakanlığı karalıyorlar

Yeniakit Publisher
2019-08-22 13:46:00 - 2019-08-22 14:03:57

Son aylarda PKK terör örgütünün sabotajlarıyla çıkan orman yangınları ile ilgili terör örgütüne tek laf etmeyen sol medya, Türk Hava Kurumu’nun miadını doldurmuş uçakları üzerinden Tarım ve Orman Bakanlığını karalamaya çalışıyor. PKK destekçisi medya, bir taraftan yangınların faili PKK’yı gözden kaçırmaya çalışırken, bir taraftan da orman yangınlarına müdahale sıralamasında dünyanın en iyilerinden olan bir teşkilata çamur atıyor. İstatistik rakamları PKK destekçisi sol medyanın yalanlarını ortaya çıkartıyor.

 İsmail Uğur  yeniakit.com.tr 

Tarım ve Orman Bakanlığı yetkilisi, sol medyanın orman yangınları üzerinden yayınladığı yalan haberleri belgeleriyle çürüttü. Özellikle Cumhuriyet, Birgün ve Evrensel gibi PKK destekçisi yayın organlarının PKK’nın yangın sabotajlarını örtmek için büyük çaba sarf ettiğini belirten yetkili, “Orman teşkilatımız dünyanın en iyi teşkilatlarından biri. Yangına erken müdahalede dünya sıralamasında ilk sıradayız. Bütün bunları görmezden gelen bazı medya organları, bakanlığımızı suçlayarak PKK’nın üstlendiği sabotajları kamuoyunun gözünden kaçırmaya çalışıyor.” dedi.

Yangına müdahale süresinde birinciyiz

Yeniakit.com.tr’ye konuşan bakanlık yetkilisi, “Türkiye orman yangınlarıyla mücadelede uluslararası arenada kendini ispatlamış durumda. Bunu biz söylemiyoruz, uluslararası kuruluşlar söylüyor. Gerek yapılan çalışmalar, gerek müdahale çerçevesindeki hız noktası 14 dakikaya indirilmiş vaziyette, hedefimiz 12 dakika. Dünya ortalaması daha üst sınırlarda. Biz şu anda dünyada yangına müdahale süresinde birinciyiz. Türkiye’de de dünyada olduğu gibi yangınlarda artış var. Yangın sayısındaki artışa rağmen erken müdahale ile yanan alan noktasında azalma var.” dedi.


ÖNE ÇIKAN VİDEO

Birçoğunda PKK’lı teröristlerin sabotaj ve kundaklaması var

Türkiye’de özellikle Ege ve Akdeniz taraflarında bir artış olduğuna dikkat çeken Bakanlık yetkilisi, “Sistematik bir şekilde yangın olayları yaşanıyor. Sayısal veriler de bunu söylüyor. Bursa Orhaneli yangını 2 hafta önce oldu ve 7 ayrı noktadan aynı anda yangı çıkması akıllara direk sabotaj ve kundaklamayı getirir. Muğla Dalaman yangınını zaten PKK üstlenmiş vaziyette. Orda yanan alanımız da büyük bir alan, 400 500 hektara yakın bir alan, turizm bölgesi, Fethiye’nin kenarında bir yer.” şeklinde konuştu.

PKK’nın suçunu örtmek için başarılı bir teşkilatı karalıyorlar

Orman yangınlarına müdahalede Orman Genel Müdürlüğü teşkilatının büyük başarılara imza attığını vurgulayan bakanlık yetkilisi, şöyle devam etti:

Orman Genel Müdürlüğümüz bütün teşkilatıyla müthiş bir mesai harcayarak çok kısa sürede yangın bölgelerine müdahale etti. Sayın Bakan Rusya temasları olmasına rağmen görüşmelerini yarıda kesip yangın mahalline geldi ve teşkilatımızla birlikte 48 saat ekibin başında çalışmaları yönetti. Yani düşünün; bu teşkilat bayramın birinci günü Türkiye genelinde 27 adet yangınla boğuştu ve hepsini kısa süre içerisinde kontrol altına aldı, soğutma çalışmasına başladı. Bütün bu başarılara rağmen bazı medya organları neden bu şekilde saldırıyor bize? Bu soruya ancak şöyle cevap verebilirim; güvenlik güçlerimiz ortaya çıkartacaktır ama şüpheli yangınların faili olarak bütün izler PKK terör örgütüne çıkıyor. Bu medya organları da kanımca PKK’nın suçunu örtbas etmek için yalan haberlerle bakanlığımıza saldırıyor. Bunun başka açıklaması var mı bilmiyorum.

Türk Hava Kurumu uçakları uçabilecek durumda değil

Yeniakit.com.tr’ye THK polemiği konusunda da açıklamalarda bulunan Bakanlık yetkilisi, “THK uçakları neden kullanılmadı?” sorusuna da şöyle cevap verdi:

Türk Hava Kurumu uçakları ile ilgili Sayın Bakanımız zaten açıklama yaptı ama konuyu detaylı şekilde izah etmekte fayda var. Bizim ‘uçak kullanmıyoruz’ gibi bir yaklaşımımız asla ve asla söz konusu değil. Ama burada hem fiyat hem de verimlilik açısından bir değerlendirme yapmamız gerekiyor. THK’nın elinde uçabilecek durumda olan 3 tane uçağı var. Bu uçaklarda çok eski ve teknoloji olarak yetersiz durumda. Diğer hava araçlarıyla koordineyi sağlayacak intercom sistemi yok. Bir de uçak mı yoksa helikopter mi kullanılması gerektiğini yangın mahallinin arazi koşulları belirliyor. Yani siz arazinin durumuna göre hava aracı kullanıyorsunuz. Bu noktada uçaklar için uygun olmayan bir arazi koşulunda uçak uçurmanız hem riskli hem de daha maliyetli bir hal alıyor. Bu teknik konuları bilmeden yapılan değerlendirmeler doğru olmaz.

İhale konusunda gerçekleri çarpıtıyorlar

Bakanlık yetkilisi, Orman Genel Müdürlüğü’nün yangınlara müdahalede kullanılmak üzere ihale ile kiraladığı hava araçlarına yönelik olarak da şu bilgileri verdi:

Bu ihalelerde maliyet elbette önemli ama can güvenliği ve verimlilik açısından da bir değerlendirme yapmak zorundasınız. Siz ihale verirken, ‘Burası devlet kurumudur, buraya verelim’ diyemezsiniz. Yetebilirlik noktasında da kamunun saygısını ve can güvenliğini ararsınız, performans ararsınız. Bu unsurlar THK’da yok. Biz İzmir Gaziemir yangınında da aynı açıdan yaklaştık. Dolayısıyla ihale sürecinde THK yeterli olmadığı için alamadı. Çok da yüksek bir fiyat verdi. Durum böyleyken uçak anlamında, hava aracı anlamında Türkiye’de başka firma var mı, yok. Burada ihale süreciyle ilgili yazılanlar tamamen çarpıtma ve karalamaya dönük ithamlardır.

Türk Hava Kurumu yetersiz kaldı

Bazı medya organlarında “İhale neden THK’ya verilmedi” şeklinde haksız ithamlar yapıldığına dikkat çeken Bakanlık yetkilisi, “Niye biz uçak yerine helikopteri tercih ettik, bunun da cevabını vereyim. Türk Hava Kurumu ihaleye daha yüksek teklif verdi. Yani teknolojik yetersizlik yüksek maliyet. Şimdi diyorlar ya ‘ağaç için değmez mi’. Elbette değer ama mesele sadece maliyet değil ki. Toplam ellerinde benim bildiğim kadarıyla 9 tane mi 12 tane mi hava aracı varmış. Bunlardan 3 tanesi kullanılabilir. Hatta bir tanesinin de uçamayacak vaziyette olduğunu da söylüyorlar. Diğer uçaklar zaten hurdalık. Bakan bey çıktı, ‘Kendine güvenen pilot varsa gelsin kullansın. 12 saat boyunca mücadele etsin.’ dedi. Yağları atıyordu, motorları yerinde yok, pervaneleri yok. Yani burada THK, bu yıla kadar Orman Genel Müdürlüğüyle bu hizmeti vermiş, çalışmış, parasını Orman Genel Müdürlüğümüz ödemiş ise neden bu uçaklarını teknolojik anlamda geliştirmemiş? Güncel gelişmeleri takip edip filosunu neden gençleştirmemiş, uçabilir vaziyete getirmemiş? Burası da Türk Hava Kurumu, devletin kurumu yani.” diye konuştu.

Neden uçak yerine helikopter tercih edildi?

Yetkili, Bakanlık olarak yangınlara müdahalede neden uçak yerine helikopter tercih edildiğine ilişkin de şu bilgileri verdi:

Teşkilat olarak şöyle bir bakış, strateji geliştirildi; ‘Biz yangın sezonuna giriyoruz. Elimizde mevcut 15 tane helikopterimiz var. 15 tane daha helikopter kiralayalım, tedarik edelim. Yani uçakların performansıyla yapılacak iş ve hizmetin gerisinde kalmayalım, bunları teknolojik anlamda geliştirilmiş helikopterlerle takviye edelim. Neden helikopter; helikopterler ani, kısa manevralara sahip, daha aktif kullanabiliyoruz. Sürat noktasında uçağı gösterirler ama helikopterdir. Neden diye soracak olursanız; Türkiye genelinde tüm ormanlık alanlarda -dünyada da böyle- yapay havuzlar, göller oluşturulmuş vaziyette. Her orman bölgemizde, iki kilometrede, bir kilometrede bir 6 tonluk, 10 tonluk yapay göller var. Yangın çıktığı zaman helikopter hemen o bölgedeki havuza iniyor, suyunu alıyor ve boşaltıyor. Bir uçağın suyu alabilmesi ve zorunlu kalkışı için 2.2 kilometrelik bir mesafe olması gerekiyor. Uçak bunu ne orman içindeki yapay göllerden temin edebilir, ne de doğal göllerden. Bunun gerçekleşebilmesi için ancak 2.2 kilometre uzunluğundaki bir baraj benzeri yapı lazım.

Helikopterler teknik olarak daha etkin

Bakanlık yetkilisi, araç seçiminde arazi koşullarının çok önemli olduğuna vurgu yaparak şunları söyledi:

Bizim yangın bölgemiz Ege Bölgesi’dir ve bu arazide uçağın suyu alması da yetmiyor. Aldığı suyu da arazi şartları düz, ova şeklinde olan alanlara bırakabiliyor. Bizim elimizdeki uçaklar pistten kalkıyor, hiç mola vermeden denizden suyu alıyor ve yangın mahalline gidiyor. Boşaltımda da arazi şartları çok önemli. Söndürme uçaklarının manevra kabiliyeti helikopter kadar iyi değildir. Yangın söndürme uçağı bir seferde 4 ton su alabiliyor, bir saatte üç sorti yapabiliyor ve sonucunda bir saatte 12 ton su taşıyabiliyor. Bu suyu da ancak 2.2 kilometrelik bir alan kullanarak yapabiliyor. Ayrıca yangın söndürme uçağı suyu boşaltırken en az 120 mil hızla uçmalıdır ve isabet kabiliyeti de sınırlıdır. Yangın söndürme helikopterleri ise daha yavaş bir hızla boşalttığından isabet oranı en yüksek hava aracıdır.

Maliyet açısından da helikopterlerin bariz üstünlüğü var

Tartışmalara neden olan THK’nın kullandığı uçakların 1960 model Kanada malı uçaklar olduğunu belirten yetkili, şu bilgileri verdi:

Yangın söndürme uçağının saatlik maliyeti 71 bin 500 tl iken, helikopterde bu maliyet 26 bin 250 tl olarak karşımıza çıkmaktadır. Yangın söndürme uçağında bir ton su atma maliyeti 7 bin 944 TL’ye gelirken, helikopterde bu rakam bin 312 TL’dir. Yani manevra, kabiliyet, performans, maliyet, arazi şartları, su kaynaklarına ulaşım bakımından helikopter her anlamda avantajlı ve bunların iyi hesap edilmesi lazım.

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

Dumanlı

Bakan bey farklı zamanlarda farklı konuşuyor. Her şey bir yana görünen o ki kiralanan helikopterler sayısal olarak yetersiz kaldıki 15 gün içinde 1500 ha civarında orman yandı. THK milli bir kuruluşumuz. Uçakları kamu malı sayılır. Ormanlarımız yanarken yetersiz kalan söndürme faaliyetlerine kendi malımız olan uçakların kullanılmaması kadar yanlış bir şey olabilirmi. 9 tane helikopter kiralamışız ihtiyat gücü olarak Türk Hava kurumunun 5 tane uçağı uçağını kiralasak devlet batarmıydı zaten Türk Hava Kurumu milletten zaman zamanda devletten aldığı destekle faaliyetlerini yürütmüyormu. Paramız Ukraynaya gideceğine ülkemizde kalsa dahamı kötü olurdu. Bu davranışlar Türkiyenin teknolojik gelişmesinin önündeki en büyük engeldır.

Akpsavar

Daha yangın söndürme uçaklarının bakımını yapamayan bir yönetimin, nükleer enerji santrali işlettiğini düşündüm.
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23