• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0

“O, barışsever bir savaşçıydı...”

Yeniakit Publisher
2013-07-06 20:38:00 - 2013-07-06 20:39:32
"O, barışsever bir savaşçıydı..."

“Nelson Mandela, dünya siyasi tarihinde yerini almış bir liderdi. Mandela’nın siyasi mücadelesini ve 27 yıllık zindan hayatını hemen her ülkede çeşitli dillere tercüme edilmiş kitaplarda bulmak mümkündür. O, halkını özgürlüğüne kavuşturabilme uğruna, öm

Bedel Ödeyen Adam;
Nelson Mandela!..
Hazırlayan: Mehmet KOÇAK

“Eğer kendi ülkenizde küçük bir azınlık iktidarı elinde bulunduruyor; dinsel veya etniksel ayırıma dayalı ırkçı politikalar uyguluyorsa; eğer çoğunluğu oluşturan halk köle muamelesi görüyor ve bu halk haklarını aramak için siyaset yapma hakkından mahrum bırakılmış ise; o zaman o halkın hak arayışında sonuç alma adına baş vurduğu eylemler terör olarak nitelendirilemez ve de  kınanamaz. Ancak bir ülkede ırkçı politikalar uygulanmıyor. Dinsel ve etniksel haklar için siyaset yolu açıksa; yani silahsız hak arayışı imkanlar dahilindeyse, işte o zaman şiddete dayalı her türlü eylem ve girişimler terör olarak kabul edilir ve de öyledir.” Nelson Mandela
İLKELİ DURUŞUNA
HAYRANLIK DUYUYORDUM
Nelson Mandela’nın adını ilk olarak lise öğrencisi iken duymuştum. 1979 yılında Almanya’nın Stuttgart şehrinde çoğunluğunu siyahların oluşturduğu bir mitingde dağıtılan bildirilerde onun kim olduğunu, mahkum edilişinin sebeplerini öğrendim. Yapılan konuşmaları dinledim ve mitinge katılanlar ile ayaküstü sohbetlerde bilgi edinmeye çalıştım.
İşte Nelson Mandela’ya ilgim o tarihten itibaren başlamıştı. Onun mücadele hayatı, konuşmaları ve ilkeli direnişine hayranlık duyuyordum. Onu daha iyi tanımak için onunla ilgili yazılmış kitap ve dergilerde çıkan yorumları topluyor ve onun portresini netleştirmeye çalışıyordum.
Okudukça Güney Afrika’daki Irkçı yönetime (Apartheid) karşı nefretim arttı ve Mandela’nın şahsında Irkçı beyaz yönetimin pençesinde kıvranan, kendi topraklarında açlığa ve yokluğa mahkûm edilen Güney Afrika halkına olan sevgim, her geçen gün artıyordu.
Irkçı yönetimi kınayan bir çok gösteriye katıldım ve Nelson Mandela’nın kurtuluşu için tertiplenen çeşitli etkinliklere ve açılan imza kampanyalarında yer aldım. 11 Şubat 1990 tarihinde serbest bırakıldığında çok sevinmiştim.
Artık o özgürdü. Ancak sanki tutuklandığı ilk gün gibi mücadelesinde azimli ve gayretli olduğu dikkati çekiyordu. Her platforma katılıyor ve halkını savunuyordu.
ONUNLA KARŞILAŞMAM
SÜRPRİZ OLDU
25 Şubat 1993 tarihinde Dünya Ekonomik Forum toplantısına katılmak üzere İsviçre’nin Davos köyündeki kongre merkezinin giriş kapısı önünde onunla karşılaştım... Benim için büyük bir sürpriz oldu. Çünkü onun bu toplantıya katılacağından haberdar değildim. Bir anda onu karşımda görünce şaşırdım.
Ayaküstü kısa sohbetimizde ona duyduğum ilgiyi söyleyerek kendisinin gösterdiği şanlı mücadelesinden dolayı tebrik ettim.
Ancak gözlemlediğim kadarı ile 27 yıllık zindan hayatı onu çökertmişti. Saçlarına aklar düşmüş, ancak mücadele azminden hiçbir şey kaybetmemişti.
Dünya siyasi literatüründe ona “Barış şampiyonu” adı verilmişti.
Ona “Artık özgürsünüz” dediğimde o bana “Ben fiilen serbest olabilirim, ancak gerçek özgürlüğüme halkımla kavuşacağım” diyerek kararlılığını ortaya koyuyordu. 27 yıl ayrı kaldığı dünyayı tanımaya çalışıyordu. Herkesle görüşüyor ve ülkesinin sıkıntılarını anlatarak destek istiyordu. Kısacası o, zamanı fırsat bilerek bir randevusundan diğerine yetişmek için koşuşturuyordu. Kaldığı See Otel’de 26 Şubat 1992 tarihinde buluştuk ve hayatını, mücadelesini kendi ağzından dinleme fırsatı buldum. Onun hırslı, duygulu, hassas ve kindar olduğunu onunla ilgili yazılan kitaplardan okumuştum. Ancak ben okuduklarımdan farklı olarak, duygusallıktan uzak, akılcı, kin ve intikam duygularını hapishanede bırakmış, olgun bir Mandela gördüm.
BÜTÜN OLUMSUZ ŞARTLARA
RAĞMEN ÜMİTLİYDİ
Fevkalade nezaketli, hoşgörülü ve güler yüzlü olmasının yanında; milletine ve insanlığa hizmet etmeyi asli görev kabul ederek destanlaşan mücadelesini her alanda sürdürmeye çalışıyordu. Buluştuğu herkese yirmi birinci yüzyılın eşiğinde ırkçılık anlayışıyla bir yere varılamayacağını ancak hak arayışlarının demokratik ve hukuk kuralları içinde aranması gerektiğini hatırlatarak destek arıyordu. Bütün olumsuz şartlara rağmen çok ümitliydi.
Nelson Mandela, dünya siyasi tarihinde yerini almış bir liderdi.
Mandela’nın siyasi mücadelesini ve 27 yıllık zindan hayatını hemen her ülkede çeşitli dillere tercüme edilmiş kitaplarda bulmak mümkündür. O, halkını özgürlüğüne kavuşturabilme uğruna, ömrünün 27 yılını hapishane demirlerinin arkasında geçirmiş, “barışsever bir savaşçı”ydı.
Dünyanın en ünlü mahkumu... Irk ayrımıyla mücadelede sembolleşmiş isim... Yaşadığı ülkenin ilk siyah avukatı... Devletin tüm ırkçı otoritesine karşı “Sadece beyazları temsil eden ve onlardan oluşan parlamentonun kararlarına uymak zorunda değilim” diyerek devlete karşı silahlanan Nobel Barış Ödülü sahibi bir devrimci...
Yarın: SİYASI MÜCADELESİ

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23