KKTC’de İrsen Küçük başkanlığındaki Ulusal Birlik Partisi hükümetine karşı verilen güvensizlik önergesi, Meclis Genel Kurulu’nda oylanarak kabul edildi. Hükümetinin düşmesinde Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu’nun büyük rol oynadığını belirten Başbakan İrsen Kü
KKTC’de İrsen Küçük başkanlığındaki Ulusal Birlik Partisi (UBP) hükümetine karşı verilen güvensizlik önergesi, Meclis Genel Kurulu’nda oylanarak kabul edildi. 50 sandalyeli Cumhuriyet Meclisi’nde oylanan önergeye, muhalefet partileri Cumhuriyetçi Türk Partisi Birleşik Güçler (CTP-BG), Demokrat Parti (DP) ve Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) milletvekillerinin desteğiyle 27 kabul, UBP milletvekillerince 21 ret oyu verilirken, 1 oy da geçersiz sayıldı.
KKTC Meclis Başkanı Hasan Bozer, UBP hükümetine güvensizlik önergesinin onaylanmasının ardından yaptığı açıklamada, Küçük’ün Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu’na istifasını sunması gerektiğini belirterek, “Başbakan İrsen Küçük’e güvensizlik önergesi sonucunu yazılı olarak sundum. İstifasını makul bir sürede sunacağı kanaatindeyim” diye konuştu. Bozer, erken seçimin yaklaştığı bu süreçte kurulacak hükümetin ve parlamentonun, görevini ne kadar sağlıklı şekilde yerine getireceği konusunda kaygılı olduğunu da dile getirdi.
Küçük: Kıbrıslılar ‘post modern darbe’ senaryolarına asla tahammül etmez
KKTC Başbakanı İrsen Küçük ise seçim sürecinin başlamasına günler kalmışken yeni hükümet kurma çalışmaları yapılmasının, yeniden şekillenecek halk iradesine açık bir saygısızlık olduğunu belirterek, demokratik teamüller ve meclis aritmetiğine göre hükümeti kurma görevinin yine UBP’ye verilmesi gerektiğine işaret etti. Başbakan Küçük, ortada demokrasi dışı yaklaşımlar içeren senaryoların dolaştığını belirterek, Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu’nun uzun zamandan beri cumhurbaşkanlığı makamıyla bağdaşmayacak ölçüde UBP’nin içişlerine karıştığına ve müdahalede bulunduğuna işaret etti. Küçük, “Cumhurbaşkanının müdahale konusunda daha da ileri giderek, hükümeti kurma görevini en büyük partiden başlayarak sırayla vermemesi durumunda, bu senaryonun bizzat cumhurbaşkanı tarafından hazırlandığı hususu aleniyet kazanacaktır. Bu gerçek anlamda bir ‘post modern darbe’ olacaktır. Halk iradesinin böylesine ayaklar altına alınarak çiğnenmesi, demokratik bir hukuk devletinde mümkün değildir. Bu halk asla ‘post modern darbe’ senaryolarına tahammül etmez” dedi.