• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0

İFM'deki gecikme kazançtan çalıyor

Yeniakit Publisher
2018-03-06 10:25:00 - 2018-03-06 10:28:17
İFM'deki gecikme kazançtan çalıyor

10 yıl önce dönemin Ekonomiden Sorumlu Başbakan Yardımcısı Prof. Dr. Nazım Ekren’in titiz çalışması sonucu gündeme getirilen İstanbul Finans Merkezi projesi, ekonomi çevrelerinde büyük bir heyecan oluşturmuştu. Geçen süre içerisinde inşaat hâlâ devam ediyor. İnsan kaynakları ve hukuki altyapı çalışmaları ise henüz bitmiş değil. Yaşanan gecikme Dubai ve Londra gibi finans merkezlerinin ekmeğine yağ sürerken, Türkiye’nin ihtiyacı olan yabancı sermayenin başka finans merkezlerinde değerlendirilmesi milyarlarca lira kazancın göz göre göre uçmasına sebeb oluyor.

Maliye Bakanı Naci Ağbal’ın, geçtiğimiz günlerde yaptığı “İstanbul Finans Merkezi (İFM) projesi içerisinde, finansal sistemi oluşturan kurumların yapıları, işleyişine ilişkin çok daha liberal, daha serbest piyasa ekonomisine dayalı düzenlemeler yapmamız gerekiyor’’ açıklamasının ardından geleceğe dönük beklentileri yerinde görmek için İFM’nin inşa edildiği Ümraniye’ye gittik ve gördük ki mesele sadece inşaattan ibaret değil.

BAKAN AĞBAL’DAN ÇAĞRI

Maliye Bakanlığı düzenleme noktasında çalışma başlattığını belirtse de, İstanbul’un bir finans merkezi olması konusundaki çalışmalar oldukça ağır seyrediyor. Türkiye’nin finans alanında Dubai, Londra, Frankfurt gibi merkezlerle aynı seviyeye gelmesi için bir fırsat olarak görülen proje Kanal İstanbul kadar değerli. Ağbal’ın ‘’Finans Merkezi projesi içerisinde, finansal sistemi oluşturan kurumların yapıları, işleyişine ilişkin çok daha liberal, daha serbest piyasa ekonomisine dayalı düzenlemeler yapmamız gerekiyor” mesajının çoktan yerini bulması gerekiyordu.

DUBAİ ÖRNEK ALINMALI

Konuyla ilgili görüşlerine baş vurduğum uzmanlar dikkat çekici açıklamalarda bulundu. Şöyle ki; “Burayı hâlâ bir gayrimenkul projesi gibi görenler var. Halbuki burası Türkiye’nin ekonomik geleceğinde yatırım ve döviz girdisi için açılım sağlayacak önemli bir kapı. En büyük bankaların, aracı şirketlerin şubelerinin yer alması için şimdiden kuvvetli kulisler ihtiyaç var. Bunun için de önce hukuki altyapıda düzenlemeye gidilmeli. Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek ile Maliye Bakanı Naci Ağbal, bu konuda oldukça bilgili olmalarına rağmen süreç ağır işliyor. En hızlı şekilde Dubai Finans Merkezi'ni örnek alarak ilerlemenin zamanı geldi. Yoksa burası da sadece binaların yapıldığı ve adı merkez olarak kalacak bir bölgeye dönüşebilir.’’ Kaygılar bu yönde olsa da, beklentiler yüksek.
ÖNE ÇIKAN VİDEO

İFM’YE YAKIN 25 KONUT PROJESİ ÜRETİM VE SATIŞ AŞAMASINDA

Sinpaş Finans Şehir

Alize Kapadokya

Aze Tower

Lotus Park

Sarphan Business Park

İva Modern Ümraniye

Sinpaş Palas

Kule Rams

Sinpaş Gökorman

Avrupa K. Yamanevler

Şehir Konakları

Cuento İstanbul

Elegant Homes

Çarşı Evleri

Dekon Senkron

New Loca İstanbul

Meydan Evleri

Roya Nova Rezidans

Butiq Yaşam

Beyce Konakları

Dekon Luna

Sur Yapı Ümraniye

Emporia İstanbul

Dekon İnci

Narlı Bahçe Evleri

İSLAMİ FİNANS MERKEZİ OLMA FIRSATI

İstanbul’un küresel ölçekte finans merkezi olma hedefleri doğrultusunda çalışmalar yürüten İstanbul Ticaret Odası (İTO), İFM konusunda üniversitesinin yanı sıra kurum ve kuruluşlarla olan işbirliklerine de hız verecek. Konuya önem verdiklerini vurgulayan İstanbul Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Öztürk Oran İstanbul’un uluslararası finansın merkezi olması gerektiğini söyledi. Projenin, 2009’da resmi olarak yürürlüğe girdiğini hatırlatan Oran, İTO’nun o tarihten itibaren oluşturulan pek çok çalışma komitesinde doğrudan görev aldığını vurguladı ve şu mesajı verdi:

2 TRİLYON DOLARLIK SİRKÜLASYON

“Esasen fırsat olarak gördüğüm konu, İslami finansta bir merkez haline dönüşebilmek. 2008 kriziyle, aslında dünya şunu daha net şekilde anladı. Faize hatta faizin faizine dayalı, hesaplanamayan, riskler içeren ve sonunda hiçbir reel değere dönüşmeyen sanal yatırım araçları, dünyaya kaostan başka bir şey getirmedi. Bu yüzdendir ki, İslami finans sistemine ilgi büyüyerek artıyor. Dünyada 2 trilyon doları aşan bir aktif büyüklüğüne sahip.”

FİNANSAL EĞİTİMDE TİCARET FARKI

İstanbul’un Finans Merkezi olması fikri Turgut Özal’a kadar dayanıyor. 10 yıl önce Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın başbakanlık döneminde İstanbul Finans Merkezi’ni ilk kez gündeme getiren Prof. Dr. Nazım Ekren ise 6 yıldır İstanbul Üniversitesi’nde Rektörlük görevini yürütüyor. Projenin Türkiye ekonomisi için önemli bir değer olduğunu söyleyen Ekren, üniversitenin bünyesinde bulunan enstitülerden biri olan finans enstitüsü sayesinde İstanbul Finans Merkezi projesinde önemli bir rol oynayacaklarını dile getirdi. 

İK İHTİYACINA CEVAP VERECEK

Bugüne kadar birçok bürokratın eğitimde emeği geçen Ekren, İFM’nin kuruluş amacı ve vizyonuna bağlı olarak gerekli olan insan kaynakları(İK) ihtiyacını karşılamada bir rol üstlendiklerini vurgulayarak şu mesajı verdi: “Finans enstitüsünün en önemli özelliklerinden biri danışmanlık hizmeti veriyor oluşu. Bunun anlamı şu hükümetin uygulamaya koyduğu İstanbul Finans Merkezi projesinde önemli bileşenlerden bir tanesi de finansal eğitimle ilgili. Dolayısıyla finansal eğitimle ilgili kısmının tamamını biz finans enstitüsü olarak yerine getirebileceğimizi bu rol ve fonksiyonu oynayabileceğimizi düşünüyoruz. Bu çerçevede de yine ilgili kamu ve özel sektör kuruluşları ile protokollerimizi yaptık. İstanbul Uluslararası Finans Merkezi Stratejisi ve Eylem Planı’ndaki insan kaynaklarının geliştirilmesi bölümünde yer alan önceliklere de önemli katkı sağlamayı hedefliyoruz.”

500 MİLYON DOLAR HARCADI

Sürecin uzaması bölgede inşaat yapan şirketleri de etkiledi. 2013 yılında merkezin altyapısıyla ilgili inşaatı üstlenen ve kendi payına düşen blokları da kapsayacak şekilde kolları sıvayan Ali Ağaoğlu, geçen süre içinde 500 milyon dolara yakın yatırım harcaması yaptı. Geçen yıl bitmesi gereken komplekste inşaat süreci hâlâ devam ediyor. Ağaoğlu cephesine bakılırsa, Ali Ağaoğlu, uzadıkça uzayan süreçten rahatsızlığını dile getirip zararda olduğu mesajını veriyor. Çünkü kendi payına düşen bloktaki ofis ve diğer bağımsız alanları ne satabiliyor ne de kiralama sürecini başlatabiliyor. Sonuçta bir işletmeci gözüyle bakıldığında yatırımın da bir maliyeti var. İnce işlerin yapılması noktasına gelinen projede altyapı işleri, yollar, metro gibi önemli ayakların yapılmasında rol alan şirketin, 300 bin metrelik imalatta da imzası bulunuyor. Ağaoğlu, bu işten kazançlı çıkacak tarafın her şeyden önce Türkiye ekonomisi olmasını istiyor.

KANAL İSTANBUL KADAR DEĞERLİ

Konuya finansal açıdan bakan uzmanlar ise, “Kanal İstanbul projesi gayrimenkul dünyası için neyi ifade ediyor ise İstanbul Finans Merkezi projesi de finans dünyası için odur” mesajı veriyor. Sonuçta, Türkiye uluslararası finans dünyasında yatırım almak isteyen bir ülke. Dış ticaret açığının kapatılması için yeni girişimlere ihtiyaç var. Cazip bir ülke görünümünde ilerlememiz için İstanbul Finans Merkezi gibi bir projenin değer haline dönüştürülmesi gerekiyor. Bugün hukuki altyapısı tamamlanmış bir merkezde konumlanan uluslararası gayrimenkul şirketinin ekonomik döngüye sağladığı fayda, bir tekstil şirketinin sağladığı kazançtan daha etkili olabiliyor. Tekstil firmasının patronu 100 milyonluk bir ihracat yapıp yüzde 10’unu cebe konulduğunda işini bitirmiş oluyor. Ama aynı fiyatla vitrine çıkan ve yabancıya satılan gayrimenkullerin satışı sonrası da süreçler işliyor. Güvenliğinden, temizliğine, daire sakininin temel ihtiyaçlarından, seyahatine kadar birçok hizmet, ekonomik değer olarak sektörlere yarıyor.

İHALELER BU YIL

Finans merkezinde konumlanacak olan şirket ve bankaların binalarının inşaatıyla ilgili süreçlerde de aksamalar söz konusu. Bunlardan bir kısmının ihalesi hâlâ beklemede. Buna rağmen finans uzmanları hukuki altyapının inşaat bitmeden önce tamamlanması gerektiği kanaatinde. Ayrıca böyle bir merkezin tüm fonksiyonları ile dünyaya şimdiden anlatılması gerekiyor.

Editör gözüyle...

YAPACAK ÇOK İŞ VAR

İstanbul’u finans merkezi haline getirmek çerçevesinde de yapılacak çokça iş var. Dünyada genelinde finansal merkez olarak kast edilen 77 lokasyon bulunuyor. İlk ona Londra, New York, Hong Kong, Singapur, Tokyo, Zürih, Şangay, Toronto girerken İstanbul maalesef üst sıralarda yer almıyor. Finans merkezlerinin kriterlerini incelediğimizde insan faktörü önemli rol oynuyor. Bu noktada işlem yapma serbestisi çok önemli. Rekabet koşulları dikkate alındığında vergi muafiyeti de önemli bir kalem. Finans merkezinin adına yakışır bir fonksiyona kavuşmasının yolu binaları inşa etmenin çok ötesinde bir sorumluluk gerektiriyor. Tabi ki finansal eğitim meselesi göz ardı edilmeyecek kadar önemli. Hukuk tarafı, azınlık hakları, korumacılık, tahkim dava süreçleri gibi ve finansal piyasaların organizasyonlarında rol alan birçok faktör de mevcut. Sözün özü etkinlik ve verimlilik için bu alanda yeni bir heyecana ihtiyaç var. Bunun ilk adımı da sadece hükümet değil, finans odaklı kamu-özel sektör temsilcileri ve akademisyenler atmalı.

Mehmet Canıtatlı

 

Yeni Akit Gazetesi

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23