İşbaşına geldiği günden görevden alındığı güne kadar ordu ve yargı tarafından başarılı olmaması için önüne engeller çıkarılan Muhammed Mursi’nin tek suçu Müslüman olmaktı. Mübarek devrildi, çünkü suçluydu. Suçu dikatör olmaktı. Muhammed Mursi de devrildi.
HATİCE AKYIL
30 yıllık diktatör Hüsnü Mübarek yönetiminin devrilmesinden sonra yapılan ilk özgür seçimlerde işbaşına gelen Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’nin ordu darbesiyle görevden alınmasının yankıları sürüyor.
Göreve geldiği ilk günden görevden alındığı güne kadar ordu ve yargının engellemeleriyle karşılaşan, görev yapamaz hale getirilen Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’nin tek suçu Müslüman olmaktı.
İşbaşında bulunduğu sürece Mısır’ın içinde bulunduğu zor durumdan kurtarmak için yoğun caba harcayan Muhammed Mursi’nin cunta tarafından görevinden alınmasına en çok ülkedeki devrik diktatör Hüsnü Mübarek yanlıları, laikler, bazı Selefi gruplar ile üzere başta İsrail, Suriye, Suudi Arabistan, bazı Körfez ülkeleri ile Siyonist İsrail destekçisi, demokrat geçinen ABD ve Avrupa ülkeleri sevindi.
Darbeden sonra askeri cuntayı ilk kutlayan ülke krallıkla yöneltilen Suudi Arabistan ve Sünni Müslümanlara savaş açan Suriye diktatörü Beşşar Esed oldu. Bu iki ülkeyi ise Körfez ülkelerinden olan Birleşik Arap Cumhuriyetleri izledi.
CUNTAYI İLK
KUTLAYAN ÜLKE
SUUDİ ARABİSTAN
Arap ülkelerindeki ayaklanmalarda sıranın kendisine geleceğini düşünen Suudi Arabistan Kralı Abdullah bin Abdulaziz, Mısır’da yönetime el koyan ordunun açıkladığı yol haritası uyarınca, cumhurbaşkanlığı seçimi yapılana kadar ülkeyi yöneteceği duyurulan Muhammed Adli Mansur’a tebrik mesajı gönderdi. Abdulaziz, Genelkurmay Başkanı Abdulfettah es-Sisi’yi de kutladı.
Kral Abdulaziz, Anayasa Mahkemesi Başkanı Mansur’a gönderdiği tebrik mesajında şu ifadelere yer verdi: “Sizi, Mısır’ın bu kritik döneminde ülkeyi yönetecek olmanız dolayısıyla kutlarız.
Allah’a, kardeş Mısır halkının hayallerini gerçekleştirebilmeniz yolunda yükünüzü hafifletmesi için dua ediyoruz. Mısır ordusunu, General Abdulfettah es-Sisi’nin şahsında tebrik ediyor, ülkeyi nereye çıktığı belli olmayan bu tünelden çıkardıkları için kendilerini kutluyoruz. Allah Mısır’ın istikrarını ve güvenliğini korusun.”
Esed: MISIR’DA OLAN
İSLAMIN ÇÖKÜŞÜ
Cumhurbaşkanı Mursi’nin darbe soncu görevinden alınmasına en çok sevinenlerden bir de Suriye diktatörü Esed oldu.
Suriye Diktatörü Esed de, Mısır’da ordunun yönetime el koymasının ardından yaptığı açıklamada, Müslüman Kardeşler deneyiminin başından beri başarısız olduğunu savunarak, yaşananları “siyasi İslam” olarak adlandırılan politikanın çöküşü olarak nitelendirdi.
CUNTAya BİR DESTEK DE BAE YÖNETİMİNDEN
Mısır’daki Mursi yönetiminin devrilmesi için askerlere ve muhaliflere maddi yardımda bulunan Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) de cunta yönetimini kutlayan ülkelerin başında gelenlerden oldu.
BAE Dışişleri Bakanı Abdullah bin Zayid Al-Nahyan, Mısır’daki gelişmelerle ilgili olarak, “ülkesinin içinin rahat olduğunu” belirtti.
ÜRDÜN: MISIR
HALKININ İRADESİNE SAYGI DUYUYORUZ
Ürdün haber ajansı Petra’ya konuşan Dışişleri Bakanı Nasır Cevde ise, “şu zor zamanlarında sorumluluk dizginlerini cesurca ellerinde tutan kardeş ülke Mısır, aziz Mısır halkı ve liderlerine desteğinin tam ve değişmez olduğunu” belirtti. Cevde, Mısır’da istikrar ve refah ortamının hakim olmasını içtenlikle ümit ettiklerini kaydetti.
arap birliği de
cuntayı selamladı
Arap Birliği Genel Sekreteri Nebil el-Arabi de, Mısır’da ordunun yönetime el koymasının ardından geçici cumhurbaşkanlığına getirilen Adli Mansur’u tebrik etti.
Arabi, yayımladığı yazılı açıklamada, “Mısır halkı, kriz ve istikrarsızlığı aşmayı hedefleyen tarihi bir başarı gerçekleştirmiştir.
Ayrıca iradesini halk iradesinden yana kullanan ve ülkenin milli çıkarlarını herşeyin üzerinde tutan orduyu selamlıyorum” dedi.
ABD ve AB
“Darbe” Diyemedi
Mısır’da yaşanan gelişmeler üzerine ABD Başkanı Obama, Beyaz Saray’da Savunma Bakanı Chuck Hagel, CIA Başkanı John Brennan, Adalet Bakanı Eric Holder gibi üst düzey yönetim yetkilileriyle toplantı yaptı. Obama açıklamasında “Mısır’da ordunun Cumhurbaşkanı Mursi’yi iktidardan indirme ve Mısır anayasasını askıya alma kararından derin endişe duyuyoruz” dedi.
Obama “Mısır ordusunu kapsayıcı ve şeffaf bir süreç üzerinden mümkün olan en kısa zamanda tam otoriteyi tekrar demokratik yollardan seçilmiş bir sivil hükümete geri verme yolunda hızlı ve sorumlu şekilde hareket etmeye ve Mursi ve destekçilerine yönelik keyfi tutuklamalardan kaçınmaya çağırıyorum” ifadelerini kullandı.
Obama, Mısır’da ordunun yönetime el koymasına ilişkin açıklamasında, doğrudan “darbe” ifadesini kullanmadı. Avrupa Birliği (AB) de yaşananları darbe olarak nitelendirmekten ve kınamaktan kaçındı.
AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Catherine Ashton, “Umarız yeni yönetim bütünüyle kapsayıcı olur” dedi.
Darbe lafını kullanmayan Avrupa Parlamentosu (AP) da, Mısır’da yönetimin en kısa sürede demokratik yollarla seçilmiş hükümete devredilmesi çağrısında bulundu.
BM DE İKİ YÜZLÜ!
ABD ve Avrupa ülkeleri gibi Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Ban Ki-mun’un da, yaptığı yazılı açıklamada, Mısır cuntasının gerçekleştirdiği darbeyi doğrudan kınayan ifadeler kullanmaması
dikkat çekti.