Gazetemiz okurlarından Hamza Atlı, katil İsrail işgali altındaki Filistin ile ilgili görüşlerini bizimle paylaştı.
HAMZA ATLI
Tam 12 yıldır... 2 milyon nüfusu ile yüzölçümüne göre dünyanın en yoğun şehirlerinden biri olan Gazze, yıllardır ambargo altında nefes almaya ve yaşamaya çalışıyor. Mısır ve işgalci İsrail rejiminin sınır kapılarını kapatarak bölgeyi adeta bir açık hava hapishanesine çevirmeleri, Gazze’de hayatı durma noktasına getirdi.
"Sorunlar her geçen gün ağırlaşmaktadır"
Gazze Şeridi’ne uygulanan kara, hava ve deniz ablukası 12. yılında artarak devam ediyor. Bu abluka Gazze Şeridi’nde yaşayan 2 milyon Filistinliyi hedef almış durumda. Abluka, 2006’dan bu yana arkasında 4.631’den fazla şehit ve 21.426 yaralı bıraktı. Bu saldırılar ve işgal planları sebebiyle toplam yerleşim birimlerinin %77’sine denk gelen 292.502 ev yıkıldı veya zarar gördü. Gazze’de ambargo, abluka ve saldırılara bağlı olarak yaşanan sosyal çöküntü, hayatın her alanında hissedilmektedir. Ekonomik sıkıntılar, altyapı sorunları ve yaşanan kısıtlamalar, özellikle sağlık ve eğitim sektörlerinde çok önemli problemler ortaya çıkarmaktadır. Gazzelilerin içinde bulunduğu ve en acil şekilde çözülmesi gereken sorunlar her geçen gün ağırlaşmaktadır.
Şehirde temiz içme suyu problemi büyük boyuta ulaşmış durumda. Gazze’de su kirliliği yüzde 95 seviyelerine ulaşmıştır. Çocukların %40’ı yetersiz beslenmeye bağlı sağlık sorunları yaşamakta. Abluka nedeniyle düzenli yardım alamayan yardıma muhtaç durumdaki 17.000 yetim çocuk büyük mağduriyetler yaşamaktadır.
Gazze’nin sosyal ve ekonomik kurumlarının işleyebilmesi için gerekli olan özellikle enerji, yakıt, ilaç ve gıda malzemesi gibi birçok ürünün abluka nedeniyle bölgeye alınmaması sonucu Gazze’deki insani kriz her geçen gün derinleşmektedir. Zaten bölgedeki kötü olan insani durum, 2018’in ilk aylarından itibaren daha da kritikleşmiştir. İsrail ablukası sebebiyle Gazze’de hayatın çeşitli alanlarında tam bir çöküş yaşanmaktadır.
ÖNE ÇIKAN VİDEO
"Fabrikaların yüzde 80'i kapandı"
Ekonomik ve sosyal krizlerin başlıca sebeplerinden biri olan elektrik yokluğu, Gazze’de son yıllarda görülen en temel sorunlardan biridir. Yıllardır devam eden ve günde 20 saate kadar varan elektrik kesintileri, Gazze’de hayatı doğrudan ve dolaylı olarak oldukça zorlaştıran belki de en önemli krizdir. İsrail’in sistematik bombardımanları sebebiyle Gazze’deki fabrikaların %80’i kapanmıştır. Gazze’de elektrik açığı yüzde 65 seviyelerine ulaşmıştır. Memurlar ise maaşlarının büyük bir kısmını alamamaktadır ve ekonomik krizden dolayı iş yerlerine yürüyerek gitmek zorunda kalıyorlar. Bölgede alım gücünün düşmesinden dolayı insanlar çok zor şartlar altında yaşamak zorunda kalıyor. Gazze’de gençler arasındaki işsizlik oranı yüzde 60’dayken yoksulluk sınırı altında yaşayanlar yüzde 65, aşırı yoksulluk yüzde 30, yardımlara bağımlılık ise yüzde 80’lerdedir.
Abluka altında zor şartlarda yaşamlarını sürdürmeye çalışan insanlar, dışarıdan gelecek yardımlara ihtiyaç duyuyor. İlaç, tıbbi malzeme, içme suyu ve mazot gibi ihtiyaçların karşılanabilmesi için dışarıdan yapılacak nakdi yardımlar çok önem arz ediyor. Gazze’de sağlık alanında yaşanan sorunlar Gazze’yi yaşanması zor bir yer haline getiriyor. Şu anda Gazze’de ilaç açığı yüzde 45, tek kullanımlık tıbbi malzeme açığı yüzde 26, bozuk cihaz sayısı ise 350’dir. Kanser hasta sayısı 17 bin 530 olurken yeterli ilaç bulunamadığından bir çoğuna müdahale edilememektedir. Birçok tıbbi malzemeye ulaşılamadığı için 4 bin civarında ameliyat ileriki tarihlere ertelenmiş ama ne zaman yapılacağına dair bilgi yoktur.
"İsrail’e karşı bizler de mücadelemizi sürdüreceğiz"
Öte yandan unutmamak gerekir ki, Birleşmiş Milletler raporlarında, “eğer ablukayı hafifletmek için bir şeyler yapılmazsa, Gazze’nin 2020’ye kadar ‘yaşanamayacak’ bir yere dönüşeceği” vurgulanıyor.
Bugün burada ve tüm Türkiye’de Gazze dostlarıyla birlikte Siyonist İsrail’in bu hukuksuz uygulamalarına karşı çıkıyoruz. Filistin ve Gazze sevdalıları olarak tüm bu hakikatleri haykırmaya devam edeceğiz. Her geçen gün Filistin’de zulmünü artıran İsrail’e karşı bizler de mücadelemizi sürdüreceğiz.