• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0

Gerillacılık parasız kalana kadarmış!

Yeniakit Publisher
2018-04-08 07:55:00 - 2018-04-08 08:09:07
Gerillacılık parasız kalana kadarmış!

Binlerce vatan evladı canını vererek bu ülke için şehadet şerbetini içerken verdiği bir röportajda "Gerilla annesi rolünü oynamak istiyorum" diyerek içindeki PKK aşkını gizleyemeyen oyuncu Füsun Demirel sözlerinin yanlış anlaşıldığını savundu.

Terör sevici Cumhuriyet gazetesine verdiği bir röportajında "Gerilla annesi rolünde oynamak isterim" diyerek sivil, asker binlerce vatandaşımızı şehit eden eli kanlı teröristlere olan hayranlığını dile getiren oyuncu Füsun Demirel o tarihten itibaren çok ciddi tepkilerle karşı karşıya kaldı. Türkiye her gün vatan evlatlarını şehit verirken bu ülkenin sözde sanatçısının bir terör örgütüne sempati uyandırması her kesimden büyük tepki almıştı.

Demirel, 3 yıl önce verdiği bir röportajdaki PKK sevici sözleri nedeniyle oynadığı dizideki rolüne son verilmişti ve deyim yerindeyse sektörden dışlanmıştı. Kimsenin iş vermediği Demirel, geçtiğimiz günlerde sosyal medyada bir mesaj paylaştı. O mesajda artık televizyon dizilerinde rol alamamasına isyan ediyor, “Sadece işimi istiyorum, iyi değilim” diyordu.

PARASIZ KALINCA KIVIRDI!

Habertürk gazetesinden Kübra Par’a konuşan Füsun Demirel, sözlerinin yanlış anlaşıldığını savundu. Parasız kaldığı için zor duruma düşen Demirel ‘Gerilla’ derken PKK’yı değil İtalya gerillasını kastettiğini iddia etti. Demirel’in bu savunması çaresizliğin bir yansıması olarak yorumlandı.

İşte Demirel’in Kübra Par’a verdiği o röportajından bir bölüm;
ÖNE ÇIKAN VİDEO

*Geçtiğimiz gün Instagram’da paylaştığı­nız bir mesaj çok dikkat çekti. 3 yıl önce verdiği­niz bir röportajda “Gerilla annesi rolünde oynamak isti­yorum” dediğiniz iddia edil­miş ve o dönem oynadığınız dizideki rolünüze son veril­mişti. “Bugüne kadar hiz­metten başka, insanlıktan, sevgiden başka ne örnekle­dim ki bu hayatta? Sadece bir işi bile çok gördüler. Ben iyi değilim” demişsiniz. Sizi o mesajı yazmaya iten neydi?

2015’teki o olay benim için 35 yıllık meslek haya­tımda, aynen bir trafik kazası gibiydi. O yıldan bugüne kadar gerçekten dik durmaya çaba gösterdim. Instagram’da paylaştığım o mesaj bir çeşit duygusal patlamaydı. Bunu içimde çok zamanlar yaşa­dım ama hiç kimseyle pay­laşmadım. Genellikle hep gülen tarafımı gösteriyorum. Çünkü bizim aslında görevi­miz insanlara topluma moral vermek, onlara karşı hep pozi­tif enerji taşımak. Ama bizim de aslında bazen duygusal anlamda düştüğümüz anlar oluyor. Bu onlardan birisiydi ve bu patlamayı yaşadım.

*O röportajda ne demiş­tiniz? Sizi 3 yıllık bu sürece iten olayın aslı neydi?

Cumhuriyet Gazetesi’ne verdiğim röportaj, aslında tiyatro oyunumla ilgiliydi. Amaç oyunumu anlatmaktı ama geniş kapsamlı bir röpor­taj oldu. Seçim sonrasıydı ve siyasi sorular da soruldu. Sonunda, aslında neredeyse röportaj bitmek üzereydi ve gazeteci arkadaş şöyle bir soru sordu: “Bunca yıllık kari­yer, bu kadar rolden sonra ‘Şunu da yapsaydım’ diye içinizde bir şey kaldı mı?” Aynen böyle bir soruydu. “Evet, gençliğimde bir gerilla kızı oynamak isterdim” dedim. Düşündüm. Çok baş­langıçtan, gençlikten; 35-40 sene öncesinden bahsediyo­rum. Ama artık neredeyse 60 yaşına geliyorum. “Ben­den bu saatten sonra, bir de bu fizikle, olsa olsa annesi rol­leri falan olur” diye espriyle, aslında kendimi biraz eleşti­rerek böyle bir cevap verdim.

*O röportajdaki sözleriniz, aslında PKK’lı teröristleri canlandırmak istediğiniz şeklinde yorum­landı. Kastınız bu muydu?

Tabii ki böyle bir şey olabilmesi söz konusu değil.

*Daha sonra “Hayır, ben PKK’yı kastetmedim, İtal­yan gerillasını kastettim” dediniz ama bu sözleriniz de “Füsun Demirel zora düştü, çark ediyor” gibi yorum­landı. Gerçekten PKK’yı mı kastetmiştiniz, yoksa kastı­nız başka bir şey miydi?

İlk kez 3 yıl sonra kendimi ifade etme fırsatı yakaladım. Size çok teşekkür ederim. Terörün bu kadar can aldığı, kanın gövdeyi götürdüğü, asker/sivil herkesin öldürül­düğü bir atmosferde, eğer “Gerilla” derken PKK terör örgütünü kastediyor olsam, o zaman insanların benim aklımdan kuşkulanması gere­kir. Bu normal bir şey değil. Bir insan bunu nasıl söyleye­bilir; bu mümkün mü? Ben 35 yıldır, ürettiklerimle ve fikirlerimle çırılçıplak, top­lumun önünde bir sanatçı­yım. Eğer PKK örgütüne sempatim olsa, bu zaten illa bir yerlerden ortaya çıkardı. Böyle bir şey söz konusu ola­maz.Biz, hayatımız boyunca insanlara işlerimizle, duruşu­muzla sadece barış, dostluk, sevgiyi aşılamaya çalışıyo­ruz. Demokrasilerde çözüm­lerin silahla, savaşla, terörle, bombayla değil; sohbetlerle, fikir tartışmalarıyla olması gerektiğine inanan insanla­rız. Böyle bir şey söz konusu değil. Terörist teröristtir. Gerilla kelimesi enternas­yonal bir kelimedir. Dünya tarihinde gerilla o kadar geç­mişlere dayanır ki neden PKK ile örtüştürülüyor, bunu da anlamış değilim.

*Peki, sizin “Gerilla” derken kastınız neydi?

Bir hatıra defterim var. Geriye dönüp 12 yaşıma, 1971-72 yıllarına bakıyorum. Bir sayfada bir kalp yapmışım, o kalpte “Leyla Halit” yazıyor, “Benim kahramanım” demişim. Filistin kurtuluş mücadelesinin sembol ismi...

*Siz aslında Filistin mücadelesine sempati duyuyormuşsunuz...

O zaman, o yaşta evet. Sonra benim bir İtalya sürecim var. Tiyatro eğitimimi İtalya’da aldım. 6 yıl o ülkede yaşadım. İtalya’da yaşarken, Avrupa’yı kasıp kavuran İkinci Dünya Savaşı’nı; o halkın kendi ülkesini, cumhuriyetini korumak için ne denli canla başla savaştığını, onların bütün hikâyelerini okudum, filmlerini izledim, şarkılarını dinledim ve o sivil milislerin nasıl Hitler’e karşı savaş verdiğini gördüm. Aslında bütün bunlara da sanatsal anlamda tanık olduğum için o yaşlarda bir oyuncu olarak, “Şöyle bir rol oynamak isterdim” diye hayal ettim ve bunu dile getirdim. Ama tabii nerelere çekildi.

*Yani “Ben yanlış anlaşıldım” mı diyemediniz?

Evet, bunu diyemedim. Bugün size anlattığım şeyleri 3 yıl önce anlatabilirdim. Ama bunu diyemedim. Bu şansımı elimden aldılar. Dolayısıyla bu kadar ağır zaman kaybı var. Sokağa çıkamadım. Çocuklarım o zaman 7.5-8 yaşındaydılar. Ailece ölüm tehditleri aldık. Kadın olmamdan da kaynaklı, çok cinsiyetçi, hakarete varan, ne yaşıma ne sanatçı kimliğime yakışmayacak şeyler söylendi ki doğal olarak ürküyorsunuz, çekiniyorsunuz. 72 saat boyunca perdeleri kapatıp evde çocuklarla oturdum, hiçbir yere çıkamadım.

*Bu sizin için bir travmaya dönüştü mü?

Evet, dönüştü.

"ÇOK YALNIZLAŞTIRILDIM"

*Peki, bu süreçte sanat çevre­sinden size destek mi geldi, yoksa sizi yalnız mı bıraktılar?

Bunu cevaplamam çok zor. En başında çok yalnızlaştırıldım. Destek geldi. Ama yeterli miydi?

*Ya Instagram mesajını attıktan sonra?

3’üncü yıla giriyorum ve bu linç sanki adeta tekrar­ladı. Destek olan herkese çok teşekkür ediyorum. Meslektaşlarımdan katlana katlana destek­ler geldi, hâlâ da geliyor. İlk olayda böyle değildi. Kendimi gerçekten çok yalnız ve izole hissettim. Ama bu sefer birlikte ne üretebileceğimize dair teklifte bulunanlar bile oldu.

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23