• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0

Felaket tellalı Mahfi Eğilmez bile enflasyonun tek haneye inebileceğini itiraf etti

Yeniakit Publisher
2019-09-14 17:01:00 -
Felaket tellalı Mahfi Eğilmez bile enflasyonun tek haneye inebileceğini itiraf etti

Türkiye ekonomisine yapılan peş peşe saldırılarla beraber Türk Lirası’nın döviz karşısında değer kaybetmesine neden dolan girişimler sonrası çizdiği felaket senaryolarla gündeme gelen solaklara yakın ekonomist Mahfi Eğilmez, enflasyonun tek haneleri rakamlarına inebileceğini itiraf etti.

Bir süre önce dolar kuru üzerinden Türkiye ekonomisine karşı başlatılan saldırılar hükümetin başarılı hamleleriyle ters tepti. Yüzde 24’lerin üzerine çıkan faiz oranları Merkez Bankasının peş peşe hamleleriyle önce 19.75’e sonra 16.50’ düşürüldü. Faizin düşmesi sonrası döviz kurunun Türk Lirası karşısında değer kazanacağını hesap edenler umduğunu bulmazken, faizlerin düşmesiyle enflasyonun yükseleceği yönünde pompalanana algı da sonuçsuz kaldı. Hatta, faizlerin düşmesi sonrası enflasyonun tek haneli rakamlara inebileceğini ima eden itiraflar gelmeye başladı.

İlk itirafın sahibi Mahfi Eğilmez

Türk ekonomisine yapılan saldırılar sonrası her fırsatta çizdiği felaket senaryolar gündeme gelen solaklara yakın ekonomist Mahfi Eğilmez, kaleme aldığı yazısında Merkez Bankasın faiz indirimini değerlendirdi. Eğilmez, faiz indirimi sonrası dövizde beklenen yükselişin gerçekleşmediğini söyleyerek, “Ekonomide (daha çok finansta) bazı kestirme yargılar öne sürülür. Mesela “faiz düşerse borsa yükselir” denir. Bu genel olarak doğru bir tespittir. Çünkü mevduat ve tahvil ile borsa yatırımı genellikle birbirine rakiptir. Faiz düştüğünde oradaki kazanç azalacağı için yatırımcılar borsaya (hisse senedi alımına) yönelebilir. Burada üçüncü bir değişkene bakmaya gerek kalmaz.  Buna karşılık faiz ile kur ilişkisine gelindiğinde bu iki değişken birbirini açıklamaya yetmeyebilir. Enflasyona da bakmak gerekir. Faiz düştüğünde eğer enflasyon için beklenti artış yönündeyse o zaman kur yükselir. Buna karşılık faiz düştüğünde eğer enflasyon beklentisi de düşüş yönündeyse ve faizdeki düşüş reel faizi sıfırlamayacak düzeydeyse kur düşebilir. Dolayısıyla “faiz düştüğünde kur yükselir” yargısı her zaman ve her yerde doğru değildir. Mutlaka bu iki değişkenin yanında enflasyona ve CDS primine de bakmak gerekir.” dedi.

Eğilmez sözlerini şöyle sürdürdü:

“8 Ağustos’ta 5,4754 ile dip yapan USD/TL kuru, diğer bazı iç ve dış nedenlerin yanında Merkez Bankası’nın faizi 400 – 500 baz puan indireceği söylentilerinin de yayılmasıyla yükselişe geçti ve 29 Ağustos’ta 5,8382 ile zirveye çıktı. Sonrasında genel eğilim düşüş yönünde olmakla birlikte yine iç ve dış gelişmelerin etkisiyle inişli çıkışlı bir trend gözlemlendi. ABD ile ilişkilerde ortaya çıkan yumuşamanın yarattığı iyimser havaya Merkez Bankası’nın 250 – 300 puan dolayında bir indirim yapacağı beklentisi eşlik etmeye başlayınca kur gerilemeye yöneldi. Çarşamba gününü 5,7491’den tamamlayan USD/TL kuru Merkez Bankası’nın faizi beklenti üst limiti dolayında düşürmesiyle (yüzde 19,75’den yüzde 16,50’ye) 5,67’ye geriledi.

Merkez Bankası’nın finansal kesim ve reel kesimdeki karar alıcı ve uzman kişilere uyguladığı Beklenti Anketine göre Haziran ayında yılsonu enflasyon (TÜFE) beklentisi yüzde 16 idi. Eylül ayında yapılan ankette bu oran yüzde 14’e düştü. Bu değişim bize enflasyonda düşüş beklentisi olduğunu gösteriyor. Bu beklenti haksız da değil. Çünkü sadece Eylül 2018’de enflasyonda yüzde 6,3 oranında artış olmuştu. Bu yıl Eylül ayında böyle bir artış beklenmiyor. Bu durumda Ekim başında açıklanacak enflasyon oranından 6,3 puan çıkacak yerine çok daha düşük bir oran girecek ve bu da 12 aylık enflasyon oranını ciddi biçimde düşürecek. Ağustos ayı itibarıyla enflasyon oranı yüzde 15,01. Eğer Eylül enflasyonu yaklaşık olarak 1,3 ve ya altında kalırsa yıllık enflasyon oranı baz etkisiyle yüzde 10’un altına yani tek haneye düşecek. 
ÖNE ÇIKAN VİDEO

 “Burada asıl olan Merkez Bankası’nın politika faizi değil, piyasadaki faizlerin ne olduğu ve olacağıdır. “ diyen Eğilmez, "Çünkü Merkez Bankası sadece bankalara borç veriyor. Ne var ki bu yönüyle bankaların maliyetlerini ve dolayısıyla piyasa faizleri etkiliyor. Piyasada pek çok faiz çeşidi olduğu için biz 2 yıllık gösterge faizi esas alalım. Gösterge faizin son dönemde zirveye çıktığı tarih 26 Ağustos idi (yüzde 17,01.) Bu tarihi izleyerek düşüşe geçen gösterge faiz, Merkez Bankası toplantısı öncesinde yüzde 15,5’e kadar gerilemişti. Bugün oran yüzde 15,33. Bir başka ifadeyle gösterge faiz Merkez Bankası politika faizinin 1,17 puan altında. Demek ki piyasa enflasyonun düşeceğini bekliyor ve faizi indiriyor.” şeklinde konuştu.

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

İbrahim ak

Yandık ki ne yandık şimdiye kadar bir tane bile isabetli tahmini yok

Mehmet

Milleti ilgilendirmeyen enflasyon verileri sadece siyasileri kandırır.
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23