Gazetemiz okurlarından Filiz Başkut Ardıç, "Bizi niye rahatsız ediyorsun?" başlıklı yazısını bizimle paylaştı.
Filiz Başkut Ardıç
Beynim çatlayacak gibi düşünüyorum, aklıma hafsalama sığmıyor. Bu çıplaklığın, bu rezaletin, bu ahlaksızlığın adını koyamıyorum. Arkadaş, bana bir açıklama yap. Burası nasıl bir müslüman ülke? Bir bayan olarak ben utanıyorum, sen utanmıyorsun! Rahmetli Necip Fazıl üstâd gibi kalabalıklara fırlayıp “Durun kalabalıklar! Bu cadde çıkmaz sokak!“ diye bağırmak istiyorum nefesim kesilene kadar! Ama yapamıyorum. İman zayıf.. Hakikatleri söyleyenin adı deli olmuş yahut enayi yahut ‘nuh devrinden kalma adam.‘
Apartmanıma bakıyorum, huzur değil, hüzün verici insanlar, kıyâfetler saçlar başlar güya Avrupaî.. Sokağıma bakıyorum, yarı çıplak kadın kız dolu.. Caddem aynısı.. Mahallemin farkı yok. Şehrim, almış başını gidiyor. Okuluma, hastaneme, devlet daireme, AVM’lerime ne olmuş böyle? Tüm bu ahlak erozyonunun, tüm bu asimilasyonun, dejenerasyonun bir rüya olmasını ne kadar isterdim. Ama maalesef, ne bir rüya ne bir hayal. Çok, çok acı bir gerçek.!
Nerede kaldı Ahzâb 59? Hani göster Nûr 31’i? “Utanmıyorsan dilediğini yap” hadis-i şerifini söyle, ”İslâm’ın ahlâkı, hâyâdır” de.
Allah peygamber aşkına, bu gidişata dur diyenimiz yok mu? El atan yok mu? Caiz değildir, haramdır, vebaldir, dünyada ahirette cezası vardır diyenler, neden bu kadar az? Çekincemiz nedir? Sen sus, ben gizleyeyim, o söylemesin, bu anlatmasın, birisi korksun, öteki çekinsin, beriki umursamasın, nereye kadar bu böyle arkadaş? Tepemize belâlar inmeden titrememiz lazım, indikten sonra bir faydası yok. Lût kavmi gibi -ki namaz kılarlardı ama günahlardan haramlardan alıkoymazlardı- alt üst olmadan önce uyanmamız, uyarmamız lazım. Yaşamamız, yaşatmamız lazım..
ÖNE ÇIKAN VİDEO
Geçenlerde Anketin birinde gördüm, dudağım uçukladı;
Cinsiyet : -Kadın
- Erkek
-Diğer
Aman Allah’ım aman!
Şimdi bir de diğer çıktı. Eğer, bu diğerlerin, erkeklerin ve kadınların kulağı çekilmez, hatta tokat atılmaz ise, yandı gülüm keten helva, mahvolduğumuzun resmidir.
Başımıza taş mı yağar, dolu mu yağar, çamur mu yağar ne yağar, hiç bilemeyeceğim. Bu korkunç bozulma, tehlikeli değişim, pis gidişat karşısında, üzüntüden kanser olmamız gerekirken, lay lay lom yaşamak neyin nesi? Akıllı işine benziyor mu bu?
Yine üstâd Necip Fazıl geldi aklıma:
“Şu geçeni durdursam tutup da eteğinden?
Soru versem, haberin var mı öleceğinden?”
Ayrıca soruversem;
Bizi niye rahatsız ediyorsun?!