• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0

Bakan Hulusi Akar ABD'yi kendi arşiviyle vurdu

Yeniakit Publisher
2019-11-08 16:14:00 -
Bakan Hulusi Akar ABD'yi kendi arşiviyle vurdu

Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, sözde Ermeni Soykırımı'nı tanıyan terör devleti ABD'yi kendi arşivi ile vurdu.

ABD Temsilciler Meclisi 29 Ekim’de, 1915 olaylarını "Ermeni soykırımı" olarak tanımlayan yasa tasarısını kabul etti. Türkiye'den bu karar çok sert eleştiriler gelirken, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, kararı tanımadıklarını ifade etti.

ABD önce kendi arşivlerine baksın

ABD'nin bu kararı almasında, başarıyla devam eden Barış Pınarı Harekatı’nın etkili olduğu ve temsilciler meclisinin 100 yıl önce ortaya atılan ve hukuki bir karşılığı bulunmayan tezlerle Türkiye'ye karşılık vermeye çalıştığı değerlendirmesi yapıldı.

Ancak alınan bu karar, akıllara bir kez daha, ABD ulusal Arşivlerinde yer alan ve bizzat Amerikalı Tümgeneral James G. Harbord’un hazırladığı, döneme ışık tutan raporunu getirdi.

Hulusi Akar'ın kitabında tüm detaylar yer alıyor

Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın konuyla ilgili “Harbord Askeri Heyeti Raporu” isimli kitabı da tarihi gerçekleri tüm detaylarıyla gün yüzüne çıkartıyor.
ÖNE ÇIKAN VİDEO

Kitap; ABD Kongresi’nin onayı ile ABD Başkanı Woodrow Wilson’un 1 Ağustos 1919 tarihinde Tümgeneral James G. Harbord başkanlığındaki askeri bir heyeti Anadolu ve Kafkaslar'daki durumu incelemek, gerçekleri araştırmak üzere İstanbul’a gönderdiğinden bahsedilerek başlıyor.

Kitapta, sözde "Ermeni Soykırımı"nı kanıtlamaya motive şekilde Anadolu'ya gelen ancak beklediği delilleri bulmayan Harbord'un hayal kırıklığı şu şekilde anlatılıyor;

"12 Ağustos 1919’a kadar Harbord Askeri Heyeti, personel seçimi tamamlanmış ve bunların çoğu çalışmaya başlamıştı. Heyet Harbord’un yanı sıra yüksek rütbeli iki subay, iki tuğgeneral ile birlikte 11 subaydan oluşuyordu. Tercüman olarak görev yapması kararlaştırılan Ermeni kökenli iki Amerikan subayı olan Binbaşı Haig Shekerjian ve Teğmen Harutiun H. Khachadorian ile birlikte heyetin toplam personel sayısı 50’yi aşıyordu.

Gezisine başlamadan önce yoğun Ermeni propagandasına maruz kalan ve Ermenilerin toplu mezalimlere maruz kaldıklarına dair kanıtlar bulacağı beklentisinde olan Tümgeneral Harbord, bölgeye geldiğinde bunun gerçeğe dönüşmeyeceğini fark etti. Harbord, ne savaştan önce ne de sonra Anadolu’da Ermenilerin çoğunluğu oluşturduğu herhangi bir yerleşim yeri olmadığını tespit etti."

"Ermeniler Türk halkına saldırdı"

Hulusi Akar'ın hazırladığı kitapta, ABD raporlarına Ermeni çetelerinin Türklere yönelik saldırılarının da detaylı şekilde yansıdığına dikkat çekilirken şu ifadelere yer verildi;

"Harbord Askeri Heyeti, Türk ordusunun Rus sınırında bir taarruza ve Türk halkının da Erzurum civarında Ermeni nüfusa yönelik bir saldırı hazırlığı olduğu şeklinde daha önce çıkan haberlerin aksine söz konusu haberlerin doğruluğunu ispatlayacak hiçbir şey bulamadığını ifade etti. Heyet ayrıca Türk Halkının Ermeni mezalim ve saldırılarına maruz kaldığını da raporlarında bildirmiştir.

Teknik hazırlıklar ve bir Amerikan kargo gemisi olan USS Martha Washington’un görevlendirilmesinin ardından ve birtakım zorluklar yaşandıktan sonra heyet Paris’ten 20 Ağustos 1919’da, gemi ise Brest Limanı’ndan 25 Ağustos günü ayrıldı.

Heyet üyeleri Çanakkale Boğazı’ndan geçerken Çanakkale Savaşı’nda yaşananları yad ederek gerçekleri propagandadan ayırmaya çalıştılar. Harbord o günlerdeki Ermeni meselesi konusundaki duygularını şöyle açıklıyordu.

'Biz tam anlamıyla Ermenistan’ı ve oradan gelen üzücü haberleri düşünüyorduk. Yazılıp çizilenlerin çoğu bir başka olayda propaganda olarak kullanılabilecek nitelikteydi. Ancak zavallı Ermenistan hakkında sorgulayacağımız şahitler çok yakın sahada da göreceğimiz gibi kusursuzlardı. Heyet üyelerimizden biri Paris’te karşılaştığı bir Ermeni’den bahsetti. Kendisine Ermenistan’la ilgili haberlerin gerçekten anlatıldığı kadar kötü olup olmadığını sorduğumda bu Ermeni ‘evet, oldukça kötü. Neden? Çünkü ben bile iki defa katledildim ’diye cevap vermişti.'

Heyet planlanandan bir gün sonra 2 Eylül 1919’da İstanbul’a vardı. Amiral Bristol İstanbul’daki işine başlar başlamaz tüm taraflarla ön yargısız temasa geçti, araştırma gezileri yaptı ve Osmanlı Devleti topraklarında makul bir istihbarat ağı kurdu.

Amiral Bristol’ün büyük değer verdiği ilk rapor, İstihbarat Deniz Subayı Teğmen Robert Steed Dunn tarafından yazılmıştı. Teğmen Dunn, raporunu Doğu Anadolu, Karadeniz kıyıları ve Kafkasya’ya yaptığı araştırma gezisinin ardından hazırladı. 24 Temmuz 1919 tarihli raporda şu husus dikkat çekmektedir:

"Erzurum’da Rusya Ermenistan’ında geçici görevden dönen İngilizler, İngiltere ve Amerika’da ikamet eden Ermenilerin geçmişte Rusya Ermeniler…"

Diğer yandan, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar'ın Türk Tarih Kurumu tarafından basılarak kitaplaştırılan "Harbord Askeri Heyeti Raporu" isimli doktora tezinin satışından elde edilen gelir Mehmet Vakfı'na bağışlandı.

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

Menfatül Müsliminlere

Biz vururuz. Parasına yatırım yaptığımız, fabrikasında çalıştığımız düşmana laf ile vuruyoruz, geri adım attırıyoruz, hadlerini bildiriyoruz, tokat gibi cevap veriyoruz, kıskandırıyoruz...

mertali

15 temmuzda kendini savunamayan askere asker denir mi? 50 yıl bir kurumda kalıp onun içindeki hainleri bilemeyene o kurumu yönetmiş denir mi? 2 adım sonrasını göremeyen anlaşmayı savununan adama devlet adamı denir mi?
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23