• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0

"Anayasamızın verdiği yetki kullanılmıştır"

Yeniakit Publisher
2019-07-16 17:12:42 -
"Anayasamızın verdiği yetki kullanılmıştır"

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik: (2) - "(Özel oturumdaki gerginlik) Siyasi eleştiri ve karşıtlıkla siyasi sabotaj arasında fark var. Dün geldiğimiz nokta maalesef siyasi sabotaj olarak nitelendireceğimiz bir noktadır" - "Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliği FETÖ ile mücadeleyi FETÖ'nün bu milletin devletine ve çeşitli alanlarına nüfuz etmiş bütün odaklarını temizleme siyasetini bir devlet politikası haline getirmeyi, Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğindeki kadrolar almıştır ve bu mücadelenin de liderliğini yürütmektedir" - "15 Temmuz'a 'darbe girişimi' dedikten sonra 20 Temmuz'a 'darbe' diyorlar. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin ve Anayasamızın verdiği yetki kullanılmıştır. Mücadeleyi etkili bir şekilde yürütmek için bu imkana ihtiyaç duyulmuştur"

ANKARA (AA) - AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, TBMM'deki 15 Temmuz özel oturumdaki gerginliğe ilişkin, "Siyasi eleştiri ve karşıtlıkla siyasi sabotaj arasında fark var. Dün geldiğimiz nokta maalesef siyasi sabotaj olarak nitelendireceğimiz bir noktadır." dedi.

Çelik, AK Parti Genel Merkezi'nde düzenlediği basın toplantısında, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu, soruları yanıtladı.

Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) ile mücadeleyi bir devlet politikası haline getiren kişinin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığındaki kararlar manzumesi olduğunu belirten Çelik, şunları söyledi:

"Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliği FETÖ ile mücadeleyi FETÖ'nün bu milletin devletine ve çeşitli alanlarına nüfuz etmiş bütün odaklarını temizleme siyasetini bir devlet politikası haline getirmeyi, Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğindeki kadrolar almıştır ve bu mücadelenin de liderliğini yürütmektedir. FETÖ'yü devletin ve milletin bütün unsurlarından temizlemek, bütün gizli unsurlarını ortadan kaldırmak için ortaya konulan bu siyaset ortadayken buna Sayın Cumhurbaşkanımız liderlik ederken 15 Temmuz günü CHP Genel Başkanı ve sözcüleri tarafından Sayın Cumhurbaşkanımızın hedef alınmasının neye hizmet ettiği bizim tarafından açıktır. Aziz milletimiz de bunu görmektedir. Maalesef aynı mantığı, aynı şekilde devam ettirmeye çalışmaktadırlar."

Cumhurbaşkanı Erdoğan'a suikast girişiminde bulunmak üzere Marmaris'e giden timin haftalarca Marmaris'te saklandığını hatırlatan Çelik, "Bunlar hukuk önüne çıkartılmışken, şimdi onlar tutuyorlar 15 Temmuz'un yıl dönümünde savcılara, hakimlere faili meçhul çağrılar yaparak bir yargı vesayeti oluşturmaya, Yassıada zihniyetini yeniden diriltmeye çalışıyorlar." diye konuştu.
ÖNE ÇIKAN VİDEO

"Kendileri değil miydi? Bütün bunların bir sivil toplum örgütü olmaktan çıkıp bir terör örgütüne dönüştüğü net bir şekilde ortaya çıktığında, kendileri, kendi arkadaşları değil miydi bunların kurumlarına destek verenler?" ifadesini kullanan Çelik, şöyle devam etti:

"Sayın Kılıçdaroğlu bugün grup konuşmasında da söylüyor, 'FETÖ'nün siyasi ayağı ortaya çıkartılsın' diyor, çıkartılsın. Meclis soruşturması diye bir şeyden bahsediyor. Şimdiye kadar FETÖ unsurları askerden, polisten ve çeşitli devlet kurumlarından temizlenirken bu, yürütmenin iradesi sayesinde olmuştur. Sürekli olarak kuvvetler ayrılığından bahsediyor, fakat yürütmenin yapması gereken bir işi Meclise havale etmeye çalışıyor. Şimdiye kadar bunlar Meclis soruşturmasıyla mı oldu? Tabii ki Gazi Meclis'in verdiği bu destek, paha biçilmez bir kıymete sahiptir. Fakat burada da meseleyi sulandırmak gibi bir tavır içerisinde olduğu, aslında yüce Meclis'in mekanizmalarını da istismar etmek anlamına gelecek bir tutum içerisine girdiği görülüyor. Yüce Meclisin her mekanizması, her soruşturması, her araştırması tabii ki kıymetlidir ama Kılıçdaroğlu'nun bunu iyi niyetle söylemediği şimdiye kadar ortaya koyduğu tavırdan, tutumdan bellidir."

- "Hangi siyasiler destek vermiştir?"

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, "Bu darbe girişiminin başbakan adayı, bakan adayları kimdi?" diye sorduğunu anımsatan Ömer Çelik, "Evet hepimiz merak ediyoruz bunu, bir gün ortaya çıkacaktır. Hükümet, yürütme, devletin bütün aygıtları bunun ortaya çıkması için elinden gelen gayreti gösteriyor. Eğer siyasi ayak arıyorsanız illa bunu sorgulamak gerekiyor. MİT tırları hadisesinde, Türkiye'nin Suriye'ye bakan gözü kapatılmak istenirken devletin Orta Doğu'daki çıkarları kötüleştirilmek istenirken o meseleye kimler, hangi siyasiler destek vermiştir? O meselenin basın propagandasını kimler yapmıştır?" değerlendirmesinde bulundu.

Siyasi olarak bir özeleştiri yapılacaksa kimlerin özeleştiri yapması gerektiğinin belli olduğuna değinen Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü:

"15 Temmuz gecesi Cumhurbaşkanımız, Başbakanımız öldürülmek istenirken hükümet ortadan kaldırılmak istenirken gerçek askerler, emniyet güçleri yok edilmek istenirken kimlerin önünden tanklar çekilerek onların oradan güvenli bir şekilde çıkması söz konusu olmuştur? Ben bu şekilde bir polemik üretmek istemiyordum ama şöyle bir durum var, kendi kullandıkları mantığı kendilerine çevirdiğimiz zaman şu özeleştiriyi verecekler, ne için bütün siyasiler öldürülmek istenirken sadece bir kişi için tanklar geriye çekilerek bu güvenli yolu açmıştır? Kimseyi suçlamıyoruz, herhangi bir isnatta bulunmuyoruz ama herkesin hesap vermesinden bahseden kişinin böyle bir durum karşısında millete verecek bir hesabı yok mudur?

Ne için herkes hedef alınırken kendisi hedef alınmadığıyla ilgili söyleyecek bir şeyi yok mudur? O gün Cumhurbaşkanımızı öldürmek isteyenlerin ortaya koyduğu tutumu neredeyse mazur göstermeye çalışan bir yargı vesayeti oluşturmaya çalışacaksınız. 15 Temmuz'daki direnişi anılması gereken bir yerde tutacaksınız seçilmiş cumhurbaşkanımızı hedef göstereceksiniz, üstelik ahlak dışı, siyaset dışı, izan dışı ifadelerle hedef göstereceksiniz ondan sonra da 'Biz darbelere karşıyız' diyeceksiniz. Eğer bu siyasi muhasebe yapılacaksa herkesin önce kendisinden başlaması gerekir. Biz bunların devlet içerisinde paralel bir yapılanmaya dönüştüğü, kadrolaşmaya başladığı, bir casusluk şebekesi olarak hareket ettiği, beşinci kol faaliyeti yürüttüğü görüldüğünde bu mücadeleyi en güçlü şekilde vermiş bir kadroyuz. Bu mücadelede her türlü tehdide karşı da kararlılıkla ilerleyen bir kadroyuz. Bunun bir devlet politikası olarak kurumsallaşması Cumhurbaşkanımızın sayesinde olmuştur."

- "Bir orgeneral kaç yılda yetişiyor?"

Ömer Çelik, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu ve parti sözcülerinin, 15 Temmuz'daki "asıl ruhu sabotaj edecek" bir faaliyet içerisine girdiklerini belirterek, "Bunu dil ucuyla bile ifade edecek bir hassasiyet gösterememişlerdir. Öyle şeylerden bahsediyorlar ki sanki bu süreç tamamen AK Parti döneminde başlamış. Bu süreç içerisinde ordudan atılan orgeneraller var, bir orgeneral kaç yılda yetişiyor? Bu terör örgütünün çok uzun zaman kendisini gizleyerek devlet içerisinde gizli bir kadrolaşma içerisinde olduğu çok çeşitli hükümetlerin dönemine sair olan bir durumdur. Bu kadrolaşmanın bir casusluk faaliyeti olduğu anlaşıldığı andan itibaren zaten buna karşı gereken tutum alınmıştır. Bu tutum alındığı için o gece bunlar, Cumhurbaşkanımız ve seçilmiş hükümeti hedef almışlardır." şeklinde konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve hükümet hedef alınmasaydı tankların kenara çekilip onlara da yol göstereceğini ifade eden Çelik, "Ama kimlerin kendilerini, kendi terör örgütlerini hedef aldıklarını bildikleri için onları öldürmeye çalıştılar. Kendileri açısından mazur olanlara da güvenli bir çıkış yolu verdiler." dedi.

- "Anayasamızın verdiği yetki kullanılmıştır"

Herkesin kendisiyle ilgili bir konudaki durumu açıklığa kavuşturmadan bir başkasıyla ilgili olarak siyasi bir tutum geliştirmemesi gerektiğine dikkati çeken AK Parti Sözcüsü Çelik, şunları kaydetti:

"15 Temmuz'a 'darbe girişimi' dedikten sonra 20 Temmuz'a 'darbe' diyorlar. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin ve Anayasamızın verdiği yetki kullanılmıştır. Mücadeleyi etkili bir şekilde yürütmek için bu imkana ihtiyaç duyulmuştur. Bu ihtiyaç görüldüğü gibi güvenlik güçlerinden ve kritik yerlerden bu kişilerin temizlenmesi için son derece önemli bir işlev ortaya koymuştur. Ama siyasi eleştiri ve karşıtlıkla siyasi sabotaj arasında fark var. Dün geldiğimiz nokta maalesef siyasi sabotaj olarak nitelendireceğimiz bir noktadır. FETÖ'nün Cumhurbaşkanımıza yönelik tavrını aynen siyaset diliyle sürdürmeye çalışan, FETÖ'nün Sayın Cumhurbaşkanımızı hedef alan tutumunu siyaset diline tercüme etmeye çalışan bir tutumun hiçbir şekilde meşruiyeti yoktur. Baştan aşağı gayrimeşrudur, ahlak dışıdır ve siyaset adına da utanç vericidir. Bunun arkasından gelecek şey örtülü bir şekilde FETÖ'yü meşrulaştırma sonucu doğuracaktır."

(Sürecek)



Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23