• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0

Alemlerin Rabbine teslim olmak

Yeniakit Publisher
2019-03-15 14:09:00 -
Alemlerin Rabbine teslim olmak

Gazetemiz okurlarından Mehmet Tarduş, "Alemlerin Rabbine teslim olmak" başlıklı yazısını bizlerle paylaştı.

 Mehmet Tarduş/M. Tipi Kapalı Cezaevi/Batman 

Bu yazımızda Müslüman kimdir hayatını hangi ilkeler temeli üzerinde yönlendirip yüceltir, bu konuyu tüm insanlığı kurtuluşa ve doğru yola çağıran yüce kitabımız Kur’an ve de tüm insanlığa bir rahmet, en güzel örnek olarak gönderilen peygamber efendimizin pratik sünnetini kaynak edinerek açıklayacağız. Kur’an mesajını hayatına uygulayan adeta yürüyen Kur’an olan sevgili peygamberimizin örnek hayatı bize yolumuzu aydınlatan bir nur olacaktır.

Şimdi bize doğru yolu gösteren yüce Allah’ın ayetlerine yönelelim, “Şüphesiz Allah, adaleti, iyiliği, akrabaya yardım etmeyi emreder, çirkin işleri, fenalık ve azgınlığı yasaklar, o düşünüp tutasınız diye size öğüt veriyor.” (16/90)

İyilik, yüzlerinizi doğu ve batı tarafına çevirmeniz değildir. Asıl iyilik o kimsenin yaptığıdır ki; Allah’a, ahiret gününe, meleklere, kitaplara, peygamberlere inanır. (Allah’ın rızasını gözeterek) yakınlara, yetimlere, yoksullara yolda kalmışlara, dilenenlere ve kölelere sevdiği maldan harcar, namaz kılar, zekat verir. Anlaşma yaptığı zaman sözlerini yerine getirir, sıkıntı, hastalık ve savaş zamanlarında sabreder, işte doğru olanlar bu vasıfları taşıyanlardır. Muttakiler işte bunlardır.” (2/177)

De ki, benim namazın, ibadetim, hayatım ve ölümüm âlemlerin Rabbi olan Allah içindir” (Enam, 162. Ayet). Diğer bir ayetinde; “Allah’a çağıran, erdemli ve iyi işler yapan ve 'Ben, Müslümanlardanım' diyenden daha güzel sözlü kim vardır.” (Fussilet, 33. Ayrıca Nah!, 125. Ayet), (Müminun, 23/1-9, 2/83, 3/92)
ÖNE ÇIKAN VİDEO

Rabbi, Ona 'teslim ol' dedi. O da 'Âlemlerin Rabbine teslim oldum' dedi." (Bakara, 131)

Konunun detaylarına geçmeden önce konunun önemini belirten bir ayete değinmeden geçemeyeceğim, O da bizim için bir kıstastır “Allah ve Rasülü bir işe hükmettiği zaman, inanmış bir erkek ve kadın için seçme hakkı yoktur. Her kim Allah’a ve Rasulüne karşı gelirse apaçık bir sapıklığa düşmüş olur.” (33/36)

Yukarıda bir bölümünü alıntıladığımız bu ayetler bizlere apaçık mesajlar vermekte, uymamız gereken yolu, sırat-ı müstakimi göstermektedir. Müslüman kelimesinin anlamı; kalbiyle, ruhuyla, bedeniyle tüm öz varlığıyla âlemlerin Rabbine teslim olmuş kişi demektir.

Müslüman; sözüyle, fiilleriyle, manevi amelleriyle Allah’ın rıza ve rahmetini her şeyin üstünde tutan, gereğin yerine getirendir.

Hayat kitabı olan Kur’an’ı baş tacı edinerek kendine rehber kılan en güzel örnek ve önder olan Hz. Muhammed (s.a.v)’i örnek alandır Müslüman.

Müslüman yalnız Allah’a kulluk eden, tüm hayatı boyunca Allah yolunda canıyla, malıyla mücadele edendir. Allah’tan gereğince korkup sakınan, O’nun ipi olan Kur’an’a sımsıkı tutunup bırakmayandır. Müslüman ahiret hayatını önceleyen, dünya hayatından da el etek çekmeyip nasibini helalinden arayan, yiyip yedirendir.

Müslüman her daim Allah’ın ayetlerini, yüceliğini tefekkür edip O’nu her türlü eksiklerden tenzih eden, Allah’ın ayetlerini yaşayan yaşatandır, insanlara güzel bir örnek olması gerektiğinin bilincinde olarak, takvalı bir hayat yaşayandır. Allah yolundaki mücadelesini hikmetle, öğütle, en güzel mücadeleyle veren, bu mücadele sırasında başına gelecek musibetlere karşı sabredip azmeden ve hiçbir kınayıcının kınamasından korkmadan bu mücadeleyi sürdürendir.

Müslüman, görüş farklılığından dolayı kardeşlerini, küfür ile sapıklık ile itham etmez, kardeşine kin duymaz, nefret etmez, düşmanlık beslemez, kalbini bu tür kirlerden arı duru tutar, iyilik ve takva üzere yardımlaşmayı prensip edinir. Günah ve düşmanlık üzere yardımlaşmaz, bu tip fitnelerden uzak durulacağını bildiği gibi, diğer kardeşlerini de uyararak örnek olur. Müslüman kardeşine alçak gönüllü merhametli, kafirlere, zalimlere karşı onurlu ve zorlu duracağının bilincindedir. Kendisini ilgilendirmeyen işlere karışmaz, karıştırmaz, sorunun değil, çözümün parçası olur.

Müslüman sadece Allah için sever, Allah için buğzeder. Elinden gelen her türlü fedakârlıktan kaçınmaz. Gıybetin, tartışmanın boş çekişmelerin şeytan işi olduğunun farkındadır ve bunlardan uzak durur. Kırıcı ve küçük düşürücü şakalar yapmaz.

Müslüman tevazu sahibidir, kesinlikle kibirlenip böbürlenmez, edeple yürür edeple kalkar, yaşıyla başıyla, ilmiyle, makam ve şerefiyle diğer insanları küçük görmez. Kaş-göz, el hareketleriyle alay edip onlara gülmez, kimseyi kötü lakapla çığırmaz, herkese saygılı, küçüklerinden de sevgiyi esirgemez. Müslüman her anlamda insanlara faydası dokunandır. Sorunlu değil, her daim sorumlu. Yük olan değil yük alandır. Arabozan değil, ara düzelten, köprü yıkan değil yeni yeni köprüler kurup dostluklara edinendir.

Müslüman bir delikten iki kez ısırılmaz” aynı hataya ikinci kez düşmez, geçmişten, olmuştan dersler çıkarır. Her daim Allah’ın gözetiminde ve her an imtihan edilebileceğinin şuuruyla hareket edendir. Müslüman; sözüne ve anlaşmalarına sadık kalandır. Kendisi için istediğini Müslüman kardeşi için de isteyen, hep empati kurandır. Allah yolunda sevdiği şeylerden infak eder, Müslüman kardeşini kendine tercih eder.
Müslüman her zaman kolaylaştırır, zorlaştırmaz, sevdirir nefret ettirmez. Adaletlidir zulmetmez. Zalim kim olursa olsun onun karşısında mazlumun yanında ve ne pahasına olursa olsun adaleti Allah için ayakta tutandır. Mazlumun yanında olur, desteğini esirgemez, yüz üstü terk etmez, hakkı haklıyı tutup kaldırır.

Dünya hayatının gelip geçici, aldatıcı bir meta olduğunun, asıl baki kalmanın, Allah’ın rahmetini mağfiretini celp edecek salih ameller olduğunun farkında olandır.

Müslüman hikmetle hareket edendir. Hikmet zamanın ve mekanın koşullarına göre (tevhid esaslarına ters gelmediği müddetçe) Müslümanların maslahatını gözeten, yerli yerinde, ifrat ve tefritten uzak amellerde bulunandır.

Son olarak Müslüman yüce Allah’ın şu ayeti buyruğunca “Emrolunduğun gibi dosdoğru ol” (Hûd Suresi, 112) dosdoğru hareket edip tüm insanlığa iyilik ve faydası dokunandır.

Kıymetli kardeşlerim! Ben 26 yıla yakındır cezaevinde bulunmaktayım. Sırf İslami kimliğimizden dolayı 28 Şubat yargısının zulmüne maruz kaldım. Devlete yönelik en küçük bir eylemimiz olmadığı halde terörist ilan edilip “laik devleti yıkıp, yerine şer’i hükümler getirmek” iddiasıyla anayasanın 146. Maddesinden müebbet hapis cezasına çarptırıldım.

Her daim mazlumun yanında yer aldığınız için Allah hepinizden razı olsun.
Yeni Akit Gazetesi

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23