• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0

27 Aralık’ta Mehmet Akif’in vaazları yeniden okunacak

Yeniakit Publisher
2018-12-26 12:30:00 - 2018-12-26 12:31:05
27 Aralık’ta Mehmet Akif’in vaazları yeniden okunacak

Milli Şairimiz Mehmet Akif Ersoy için ülke genelinde okunan Hatm-i Şeriflerin duası, vefatının 82. Yıldönümünde, Diyanet'e bağlı tüm camilerde yapılacak.

Taha Emre ÖZDEMİR / ANKARA -  Milli Şairimiz Mehmet Akif Ersoy, 27 Aralık Perşembe günü vefatının 82. yıldönümünde anılacak. Merhum Şairimiz için bu sene de Türkiye genelinde Hatm-i Şerifler okundu. Sebilürreşad'ın teklifi ve Diyanet İşleri Başkanlığı'nın olumlu cevabı ile Ersoy için okunan Hatimlerin duası, 27 Aralık günü Diyanet'e bağlı tüm camilerde yapılacak.

Merhumun sağlığında verdiği vaazlar da yeniden okunacak

Mehmet Akif Ersoy sağlığında; Balıkesir Zağanos Paşa Camii, Kastamonu Nasrullah Camii ve Çankırı Ulu Camilerinde kürsüye çıkarak vaaz vermişti. Milli Şairimizin vefat yıl dönümünde; aynı üç camide sağlığında verdiği vaazları yeniden okunacak. 

Mehmet Akif’in Zağanos Paşa Camisindeki vaazı

Mehmet Akif Ersoy Balıkesir’de iken kendisinden şehrin en büyük camii olan Zağanos Paşa’da halka vaaz etmesini istediler. Merhum bu teklifi memnuniyetle karşıladı. Akif’in vaaz edeceği Cuma günü, Zağanos Paşa Camisi’ne cemaat sığmamış dışarıya da hasırlar serilmişti. Kürsüye çıktı ve konuşmasına Kur’an-ı Kerim’den Âli İmran Suresi’nin 103. ayetini okuyarak başladı. Ve ardından “Cihan alt üst olurken seyre baktın öyle durdun ya, Bugün bir serserisin, derbedersin kendi yurdunda!” diye devam eden manzumesini okudu ve bunu şöyle açıkladı:

“Evet, biz Müslümanlar, Dünya çalışıp didinirken, her gün her alanda biraz daha aşamalar kaydederken, onlara seyirci gibi baktık. Özellikle bu son yıllarda başımıza birçok felaketler yağdı. Halen da çilemizi doldurmuş değiliz. Sebebi; din işlerinde olduğu gibi, dünya işlerinde de gevşek davranmamızdır. Hayat herkesin hakkıdır. Fakat hangi hak olursa olsun, savunulmadıkça sahibine, hiçbir yarar sağlamaz. Biz Müslümanlar tıpkı yürümeyen çocuklar gibi emeklemeye çalışırken bir de baktık ki etrafımızdaki devletler, göklerde uçuyorlar. Berlin’den havalanıp Trabzon’a iniyorlar. Biz ise hala yolda yürümeyi bile beceremiyoruz.”
ÖNE ÇIKAN VİDEO

Mehmet Akif’in Nasrullah Camisindeki Vaazı

Vatan Şairi Akif’in, 19 Kasım 1920 Cuma günü Kastamonu Nasrullah Camisi’nin kürsüsünde yapmış olduğu konuşması, Milli Mücadele ruhunu ateşleyen vaaz olarak tarihe geçmiştir:

“Ey cemaat-i Müslim’in, Milletler yalnız topla, tüfekle, zırhla, ordularla, tayyarelerle yıkılmıyor, yıkılamaz. Milletler ancak aralarındaki rabıta birliği çözülerek herkes başının derdine, kendi havasına düştüğü zaman yıkılır.

İslâm tarihini şöyle bir gözden geçirecek olursak şarkta garpta hepsinin tefrika, ayrılık, fitneler, fesatlar, nifaklar yüzünden istiklallerine veda ettiklerini ve başka milletlerin esareti altına girdiklerini görüyoruz.

Bizim zaaflarımızdan faydalanan düşmanlarımız, yerli işbirlikçilerden de faydalanarak Osmanlı döneminde Şam, Kudüs, Yemen, Güneydoğu Anadolu, Millî Mücadele yıllarında da Adapazarı, Düzce, Yozgat, Bozkır, Biga İsyanlarının çıkışında da önemli rol oynadıkları görüldü.

Artık kime hizmet ettiğimizi, kimin hesabına birbirimizin gırtlağına sarıldığımızı anlamak zamanı zannediyorum ki gelmiştir. Böylece düşman hesabına çalışarak elimizde kalan şu bir avuç toprağı da verecek olursak çekilip gitmek için arka tarafta bir karış toprağımız bile yoktur. Şimdiye kadar düşmana kaptırdığımız koca memleketin halkı hicret edecek yer bulabilmişlerdi.

Neuzibillâh (Allah’a sığınırız) biz öyle bir akıbete mahkûm olursak başımızı sokabilecek bir delik bulamayız.”

Vatan Şairi Ulu Camii'de de Çankırılılara vaaz verdi

Mehmet Akif Ersoy, 15 Ekim 1920 Cuma günü Çankırı’nın en büyük camisi olan ve halk arasında Büyük cami olarak bilinen, Kanuni Sultan Süleyman’ın yaptırdığı Ulu camiinde de bir vaaz vermişti. Milli Şairimiz Çankırı’daki vaazında ‘Hürriyet’ vurgusu yapmıştı:

“Muhterem Müslümanlar, Aziz Çankırılılar, Allah’a hamd ve senalar olsun. Aylardan beri Cuma namazını kılmak fırsatını Çankırı’da buldum. İstanbul ve civarında kılamadım. Çünkü o yörelerde kâfirlerin bayrağı dalgalanıyordu. O bayrağın altında kâfirin kölesi idik. Rabbü’l-âlemin Müslümanlara köleliği haram kılmıştır. Kölenin (Cuma) namazı kabul değildir. Hürriyetinizi kazanacak, sonra cumaya koşacaksınız. Kâfirin bayrağı altında halifelik de kuru bir sözden ibarettir. Halifelik İslam bayrağı altında olur. Yoksa halife de bir köledir. Allah’ın reddettiği bir haleftir. Öyleyse Müslüman için evvela hürriyet sonra ibadet. Ülkemizi yakıp yıkan hamile kadınların karınlarını deşen hiçbir günahı olmayan çocuklarımızı süngüleyip havada dolaştıran kız ve kadınlarımızın namuslarına tecavüz eden Yunan Ordusu’nu ve onları destekleyen kafirleri kovmadıkça ve eli kolu bağlı yörelerimizde İslam’ın bayrağını dalgalandırmadıkça sizlerin de ameli noksan (kalır), ibadeti makbul olamaz. Cennetin kapısı daima şehitlere ve gazilere açıktır. Her iki cihanda da Allah’ın makbul kulları şehitler ve gazilerdir.”

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23