“BioNTech’in aşısında doğrudan hücrenin okuyup proteine çevireceği mRNA dediğimiz genetik şifre insana veriliyor. Hücre mRNA’yı okur okumaz proteine çeviriyor ve burada sadece virüsün üzerindeki başak protein, spike proteine karşı antijen üretiyorsunuz. Bizimkinde, bu virüsün yapısını oluşturan 4 tane protein var. Spike, nükleokapsid, membran ve zarf dediğimiz bu dört proteinin genetik şifrelerini memeli hücrelerine veriyoruz. Bu hücreler, bu virüs benzeri parçacık (VLP) içindeki şifreleri okur okumaz virüsün dört proteinini bir araya aynen virüs bir araya geliyormuş gibi üreterek parçacık halinde hücrenin dışında salgılıyor. Virüs gibi düşünün VLP’leri. Ancak bunda virüs içinde olan bulaşıcı genetik şifre yok artık, sadece boş virüsün kılıfı gibi düşünün. Burada insana verilen içi boş virüs benzeri yapı; bir deyişle bu yapılar Dublör virüs gibi düşünülebilir. BioNTech, Moderna ve Novavax aşılarında şöyle bir modifikasyon yapılmış. Spike protein çok stabil dağılmıyor, dağılınca da immün sistemimizin tanıması zorlaşıyor. Bu yapının dağılmaması için bir mutasyon yapıyorsunuz ve çok kararlı bir yapı oluyor. Onlar yarı kararlı yapı yaptılar, sonradan bir başka teknoloji daha gelişti süper kararlı yapıyor. Biz şimdi aşımızda o spike proteini dağılmayacak süper kararlı olsun diye çalışıyoruz. Türkiye’den çıkacak bu VLP platformun içindeki spike, şu anda dünyada kullanılan spikelar içindeki en gelişmiş ve en kararlı yapı. Biliyorsunuz Güney Afrika’da, İngiltere’de yeni çıkan virüs mutasyonu var. Saydığımız diğer aşılar virüs mutasyona uğrayınca yeniden Faz 1’lere başlamaya çalışıyor. Biz onu, süreç esnasında hemen geliştirebildik.”