Bu stratejinin enerji omurgasını NAD+ öncülleri oluşturur. Yaş ilerledikçe belirgin biçimde düşen NAD+ düzeyleri mitokondriyi zayıflatır, DNA tamir hızını azaltır ve hücrenin “genç çalışma kapasitesini” düşürür. NMN veya NR gibi öncüller sabah saatlerinde 300–600 mg aralığında kullanıldığında hücreyi yeniden şarj eder. Orta yaş sonrası bireylerde kas dayanıklılığı, damar esnekliği, zihinsel enerji ve günlük performansta hissedilir bir iyileşme görülmesi bu nedenle şaşırtıcı değildir. Metabolik omurga ise metformindir. AMPK üzerinden enerji kullanımını optimize eder, hücreyi verimliliğe zorlar, inflamasyonu azaltır ve bağırsak bariyerini güçlendirerek sistemik bir sakinlik oluşturur. Akşam saatlerinde düşük dozla başlanır ve karaciğer–glukoz uyumuna göre ilerlenir. Metabolik ve mikrovasküler koruyucu etkileri nedeniyle modern longevity tıbbının temel taşlarından biridir. Mitokondri gençleşmesinde urolithin A özel bir konumdadır. Yaşlanan mitokondrilerin temizlenmesini sağlayan mitofajiyi artırır ve hücreyi yeni, daha güçlü mitokondriler üretmeye teşvik eder. Orta yaşta kas dayanıklılığının düşmesinin temel biyolojik nedenlerinden biri mitokondri yorgunluğudur; urolithin A bu döngüyü tersine çevirebilir. Spermidin ise hücrenin iç ortamını düzenler; proteostazı iyileştirerek hücresel yükü azaltır. Beyin sağlığı, bağışıklık dengesi ve stres toleransı üzerinde gençleştirici bir etki oluşturur. SGLT2 inhibitörleri, modern metabolik gençleşmenin en güçlü destekçilerindendir. Hücreyi kontrollü bir “metabolik oruç” moduna geçirir, yağ-ketojenik enerji kullanımını artırır, inflamasyonu azaltır ve karaciğer yağlanmasını geriletir. Empagliflozin veya dapagliflozin, diyabeti olmayan bireylerde bile biyolojik yaşlanma hızını anlamlı biçimde düşürebilir. Viseral yağlanması yüksek, kronik yorgunluk yaşayan ya da insülin direnci gelişen bireylerde etkisi daha da belirgindir. Yeni GLP-1 jenerasyonunun en modern temsilcilerinden orforglipron, ağızdan alınabilir olması sayesinde metabolik gençleşme alanında önemli bir devrimdir. Glukoz-insülin dalgalanmalarını düzleştirir, iştah ritmini yeniden kurar, inflamasyonu düşürür ve karaciğer metabolizmasını iyileştirir. Metabolik yaşlanmanın hızlandırıcılarından biri olan glukoz oynaklığını azaltarak biyolojik ritmi gençleştirir. Protokolün doğal tarafında ise senomorfik polifenoller yer alır. Kurkumin, resveratrol, quercetin gibi moleküller, yaşlanmış hücrelerin agresif inflamatuar sinyallerini baskılar; hücreyi öldürmeden, yangını söndüren bir biyolojik denge sağlar. Cilt, damar ve solunum dokusu gibi hassas alanlarda aşırı yük olmadan gençleşmeyi destekleyen “yumuşak güç” ajanlarıdır.