Aslı Bayram Yılmaz Giriş Tarihi: 2025-07-18 01:17 Güncelleme Tarihi: 2025-07-18 01:35

Doğayla tarihin el ele verdiği şehir: Bu yaz rotanı değiştir

Karadeniz’in en köklü şehirlerinden biri olan Kastamonu, tarih boyunca Hititlerden Osmanlılara kadar pek çok medeniyete ev sahipliği yapmış, zengin kültürü ve doğal güzellikleriyle göz kamaştıran bir şehir. Sahip olduğu uzun sahil şeridi, el değmemiş kanyonları, UNESCO geçici miras listesinde yer alan yapıları ve yöresel mutfağıyla Kastamonu, doğayla iç içe bir keşif ve tarih dolu bir yolculuk vadediyor. Plajlardan yaylalara, antik kentlerden kalelere kadar uzanan geniş yelpazesiyle bu şehir, yalnızca gezginlerin değil, tarih ve kültür meraklılarının da vazgeçilmez adresi. Eğer rotanızı Karadeniz’e çevirecekseniz, bu yaz Kastamonu mutlaka listenizde olmalı.

Kastamonu’da adım attığınız her sokak sizi tarihle karşı karşıya getirir. Kentin simgesi haline gelen Kastamonu Kalesi, şehri kuşbakışı gören manzarasıyla ziyaretçilerini büyülerken Atabey Gazi Camii ve çivisiz mimarisiyle dikkat çeken Mahmut Bey Camii, Anadolu’nun en etkileyici dini yapılarından sayılıyor. Cumhuriyetin ilk yıllarında açılan Kent Tarihi Müzesi, şehrin hafızasını canlı tutarken; Nasrullah Camii hem mimarisiyle hem de Mehmet Akif Ersoy’un vaazlarıyla ayrı bir anlam taşıyor. M.Ö. 7. yüzyıla kadar uzanan Evkaya Mezarları, Roma ve Bizans döneminin izlerini taşıyor.

Kastamonu, tabiat tutkunları için tam bir cennet. Dünyanın en derin ikinci kanyonu olan Valla Kanyonu yalnızca manzarasıyla değil, zorlu geçiş rotasıyla da macera arayanları cezbediyor. Çatak Kanyonu, Ersizlerdere Kanyonu, Şehriban Kanyonu ve Horma Kanyonu rehberli doğa yürüyüşleri için ideal rotalar sunuyor. Serin sularıyla ünlü Ilıca Şelalesi göletinde yüzme keyfi yaşatırken, Dipsiz Göl ve Oluklu Yaylası kampçılar için eşsiz fırsatlar sunuyor. Loç Vadisi ise sadece endemik bitkileriyle değil, dingin atmosferiyle de ruhu dinlendiriyor.

Karadeniz kıyısında uzanan Cide, İnebolu, Abana, Doğanyurt, Çatalzeytin gibi ilçeler, yaz aylarında serin sulara kavuşmak isteyen tatilcilerin favorisi. Gideros Koyu, doğal limanı andıran yapısıyla kartpostalları aratmayan manzaralar sunuyor. Boyranaltı Plajı, Uzunkum, Ginolu Koyu, Kerempe Feneri ve Toza Seyir Tepesi ise hem deniz hem de gün batımı keyfi için ideal duraklar.

Suğla Yaylası 200 yataklı kır evleri ve açık hava etkinlik alanlarıyla konforlu bir yayla deneyimi sunuyor. Çiğdem Yaylası, Ulu Yayla, Oyrak Yaylası gibi daha sade alternatifler doğayla baş başa kalmak isteyenleri bekliyor. Daday at çiftlikleriyle öne çıkarken Kasaba Köyü hem doğallığı hem de UNESCO geçici listesine alınan Mahmut Bey Camii ile görülmeye değer.

Kastamonu’da yalnızca tabiat yürüyüşleri değil, tarih yürüyüşleri de yapılıyor. İnebolu’dan Ankara’ya uzanan İstiklal Yolu, Kurtuluş Savaşı döneminde cephane taşınan bu efsanevi rota, bugün milli park statüsünde ve yılın her döneminde gezginleri ağırlıyor.

Kastamonu Arkeoloji Müzesi, Etnografya Müzesi, İnebolu Kent Müzesi, Said Nursi Müzesi, Mimar Vedat Tek Kültür Merkezi, Şapka Müzesi ve Liva Paşa Konağı gibi müzeler şehrin kültürel tarihine ışık tutuyor. Şehit Şerife Bacı Anıtı, Kastamonu’nun Millî Mücadele’deki rolünü simgeleyen en özel yapılardan biri.

Kastamonu’da ne yenir? Coğrafi işaretli onlarca lezzetiyle Kastamonu, gurme gezginler için de bir hazine. Daday Etli Ekmeği Devrekâni Hindi Banduması Siyez bulguru, Tosya pirinci, Araç kül çöreği Taşköprü kuyu kebabı (büryan) Simit tiridi ve Ecevit çorbası Tatlılarda ise çekme helva, cırık tatlısı, ceviz helvası ve Üryani eriği ön plana çıkıyor. Tüm bu lezzetlerin yanında Kastamonu simidi, sabah kahvaltılarının vazgeçilmezi.

Kastamonu’yu tanımaya Saat Kulesi'nden başlayabilir, Cumhuriyet Meydanı'ndan Kastamonu Kalesi’ne yürüyerek panoramik şehir manzarasını izleyebilirsiniz. Nasrullah Köprüsü, İsmail Bey Külliyesi ve Yakupağa Külliyesi de mutlaka görülmesi gereken yapılar arasında.