• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Zekeriya Say
Zekeriya Say
TÜM YAZILARI

Yapma Hüsnü, yüzme bilmiyorum!..

03 Nisan 2017
A


Zekeriya Say İletişim: [email protected]

CHP'nin Hüsnü Bozkurt adında bir milletvekili varmış.

31 Mart gecesi Uğur Dündar’ın sunduğu Halk Arenası adlı programda;

16 Nisan’da yapılacak “anayasa değişikliği” referandumunda, sandıktan evet çıkması halinde kimsenin heveslenmemesi gerektiğini belirtip;

“oy oranının önemli olmadığını, ülkenin sahibinin kendileri olduğu”nu söylemiş.

Bozkurt,

“evet” diyenlere karşı savaşacaklarını ima ederek:

“Sizi de, 7 göbek sülalenizi de İzmir'den denize dökeriz” demiş.

İtiraf etmeliyim ki, haberi görür görmez;

“Acaba kim bu yürek yemiş CHP’li?”dedim.

Herhalde karşımda olsa, günümüzün moda tabiriyle;

“Seni tanımak istiyorum yiğidim” bile diyebilirdim.

*

Şaka bir yana..

Mahut hezeyandan sonra merak edip zevatı araştırdığımda,

Hüsnü Bozkurt’un “eski tüfek” bir solcu olduğunu öğrendim.

“Tüfek” demişken…

Bozkurt’un;

GATA’da ihtisasını tamamladıktan sonra Konya asker hastanesinde, oradan ayrılarak özel sektörde görev yapmış 43 yıllık bir “Kulak Burun Boğaz’ (KBB) uzmanı olduğunu hatırlatmakta fayda var.

Hüsnü Bey,

Anayasa değişikliği sırasında CHP'liler tarafından ısırılan Ak parti milletvekili Muhammet Balta’nın ayağında oluşan yaralara ait fotoğrafı inceleyen doktorların arasındaymış.

KBB uzmanı olan Bozkurt,

Balta’nın ayağındaki ısırık izlerini gösteren fotoğrafa dikkatlice baktıktan sonra

43 yıllık birikimini konuşturmuş ve

“Fotoğraftaki yaranın üzerinde kabuk var” demiş.

Bir bakışta yaranın “kabuk” bağladığını anlamak!?..

Belli ki çok büyük bir uzman(!).

*

Konuyu sulandırmadan devam etmek gerekirse…

Anladığım kadarıyla,

1998-1999 yılları arasında CHP Konya İl Başkanlığı yapan Hüsnü Bozkurt’un,

Deniz Baykal ile arası iyi değilmiş.

2007 yılında, Deniz Baykal yönetimindeki CHP’yi;

“Şeyh Edebali’den mülhem ‘Anadolu solu’ garabetinden, ‘Derwish’ imalatı ‘Sosyal-Liberal Sentez’ ucubesine sürüklenen omurgasızlık… 6 Ok’u ninesinin resmi sayan aymazlık” diyerek yerden yere vurmuş.

Bu yüzden olsa gerek,

Kemal Kılıçdaroğlu’nun CHP’nin başına geçmesiyle milletvekili olma imkânı bulabilmiş.

Bu arada Hüsnü Bozkurt,

CHP’nin hâlihazırdaki Milli Savunma Komisyonu üyesiymiş.

(Lozan’a sünnetçi Rıza Nur’u gönderen zihniyetin, KBB uzmanını Milli Savunma Komisyonu üyesi seçmesine şaşmamalı…)

Bozkurt’un, bugüne kadar komisyonda dile getirdiği en dikkat çekici soru;

Cumhurbaşkanı ve Başbakan’ın niye IŞİD değil de DAEŞ dediği”ymiş.

İşin ilginç yanı ise,

aynı komisyonda PKK'lılar için "şehir gerillası" diyen de Bozkurt'tan başkası değilmiş.

İnanılır gibi değil..

PKK’lılara “terörist” diyemeyen biri Milli Savunma Komisyonunda, IŞİD ile DEAŞ arasındaki farkı merak ediyor.

*

Görüldüğü üzere,

Hüsnü Bozkurt’un kafası da tıpkı diğer CHP’liler gibi çok karışıkmış.

Bununla kalsa yine iyi.

Üstelik ağzı da bozukmuş.

Hakkında,

Cumhurbaşkanı Erdoğan’a hakaret etmekten dolayı düzenlenmiş bir fezleke bulunuyormuş.

*

Bitti mi?

Hayır..

Maalesef,

Hüsnü Bozkurt kim dediğinizde;

küfür, hakaret ve tehdit gibi kavramların yanında,

bir de danışmanı “Ali Arıcı”nın ismiyle karşılaşıyorsunuz.

Eski bir polis memuru olan Ali Arıcı,

7 Haziran genel seçimlerinden sonra görevinden ayrılarak, Bozkurt’un TBMM’deki “danışman”ı olmuş.

Fakat cep telefonunda FETÖ’nün iletişim programı ByLock bulunduğu için geçtiğimiz Aralık ayının başında KHK ile görevinden ihraç edilmiş.

Tıpkı CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun başdanışmanı Fatih Gürsul gibi.

Düşünsenize,

önceki genel başkan Baykal ile arası iyi değil diye 20 yıl CHP kapısında bekledikten sonra, 7 Haziran seçimlerinde TBMM'ye  vekil olarak giren Bozkurt’un ilk iş olarak yanına danışman aldığı Ali Arıcı "Bylockçu" çıkıyor ve KHK ile memuriyetten atılıyor.

Üstüne bir de Deniz Baykal’ın;

FETÖ’nün kurduğu kaset komplosuyla görevini Kılıçdaroğlu’na bırakmak zorunda kaldığını ekleyin.

Sizce de bütün bunlar bir tesadüf için fazla değil mi?

*

Tüm bunların yanında, Bozkurt'un:

"Kur'an ayetleri ile siyaset yapmak CHP’nin yolu olmamalı" şeklindeki 1930 model tahrik kokan sözleri...

CHP'nin,

referandum sürecinde "sakin bir dil" kullanmaya özen gösterdiği,

hatta "Recep Bey" dahi demediği bir zamanda, böyle agresif ve tehdit içerikli çıkışlar yapan biri kesinlikle normal olamaz.

Hüsnü Bozkurt ismi,

bu andan itibaren üzerinde titizlikle durulması gereken şaibeli bir isimdir.

Tabi bu arada benim de,

İzmir’den denize dökülme” ihtimaline karşı yüzme öğrenmem şart...

Zira oyum “evet” olacak!..

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23